***

32.5K 2K 158
                                    




DELÂL

            Bir yerde okumuştum. "İnsanlar evleri gibidir." Özgür'ün duvarları bomboştu ne bir resim ne de bir aksesuar. Tıpkı olmayan duyguları, sığ kalbi gibi... Spor antrasit mobilyaların kesitleri siyahtı. Sehpanın üzerinde, hemen karşısındaki neredeyse duvarı kaplayan dev lcd nin kumandalarından başka bir şey yoktu. Amerikan mutfağın tezgâhı ve ada tezgâh da keza bomboş ve pırıl pırıldı. Evde yapılan yeni temizliğin kokusu burnuma doluyordu ve Garfi ortalarda yoktu.

Yalandan sehpanın altına eğilip seslendim. "Garfi?"

Ortalarda yoktu. Özgür evin geniş girişinde elleri cebinde bana bakarken ona döndüğün gözlerini boş duvarlarına çevirdi.

"Evin müsait mi? Yoksa sen mi bakmak istersin?" diye sordum layık olmasa bile sırf etik olanın izin istemek olduğunu düşündüğüm için. Yine bana bakmamaya gayret ederek elini salladı.

"Mü- Müsait elbette..."

            Mutfağı geçerek geniş koridora girdim. Yarı açık büyük krem kapıyı itip odaya girerken, kendi dairemden tahminde bulunarak el yordamıyla bulduğum ışığı açtım. Çift kişilik yatağın çarşafların yayılan deterjan kokusu odayı dolduruyordu. Evin geri kalanı gibi spor mobilyalar ve boş duvarlardan ibaretti. Yatağın kenarındaki kilimin ucunun katlandığını gördüğümde dudaklarım kıvrıldı ve dizlerimin üzerine çöküp yatağın altına eğildim. Garfi'nin parlayan sarı gözlerini gördüğümde elimi pat pat yere vurdum ve sesimi yumuşatarak "Hadi oğlum." Dedim.

"Bak adanan soğuyor."

İnce bir mırlama çıkararak bana doğru sürünürken Özgür'ün sesi birden tüm odayı doldurdu.

"Buldun mu?"

Garfi de diğer kediler gibiydi bir kere korkunca her şeyden korkmaya ve aşırı tepkiler vermeye başlıyordu. Kendini koruma iç güdüsüyle yeniden fırladı ve ikimizi de geçerek salona döndü. Arka bacaklarına dolanmış kırmızımsı bir şey gördüğüme emin olarak panikle ardından salona döndüm. Bir yerini incitmiş olabilmek için çok kısa bir süre geçmişti ama yine de kalbim göğsümün içinde sıkışarak, korkuyla "Garfi." Diye seslendim. Koltuğun üzerinden üzerime atladığında kollarımı açarak onu yakaladım. Başını boynuma sokuşturduğunda kalp atışlarını göğsümüm üzerinde hissettim ve bu fena halde gerilmeme neden oldu. Küçücük bir canlının korkmasına neden olduğum için suçlu hissediyordum. Vitaminini mamasına katmalıydım!

Gerçekten çok korkmuştu. Paniğini artıran, bacaklarına dolanan kırmızı şeyden onu kurtarmak için ip sandığım şeyi çekiştirip onu kurtardığımda gördüğüm şeyle kaşlarım havalandı.

Dantelli, kırmızı tül ve saten ipden oluşan bir tanga parmaklarımın arkasında sallanıyordu.

Tanga parmaklarımın arkasında, gözlerimin önünde bayrak misali ben buradayım diye bağırarak sallanırken Özgür bir anda yanımdan geçip parmaklarımın arasındaki bez parçasını alıp panikle cebine sokuşturdu.

"Şey, arkadaşımın sevgilisinin olmalı, dün gece buradalardı yani orası misafir odası. Bana ait değil."

Sonra söylediği son sözün saçma komikliğine karşın gözlerini sıkıca kaparken alnı da kırıştı. Sonunda gözlerime bakabildiğinde bronz teni kıp kırmızıydı. Dudaklarımı manidar bir şekilde kıvırırken Özgür "Yani beni kız arkadaşım yok, o yüzden bana ait değil dedim." Dediğinde elimi Garfi'nin sırtına koyarak tüylerini sıvazladım. Neyse ki kalp atışları yavaşlamıştı.

Anlamsız sessizliğimiz rahatsız edici bir boyuta doğru ilerlerken gülümsedim.

"Kusura bakma." Dedim omzumu kaldırıp Garfi'yi göstererek.

STERİL DUYGULAR (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin