***

21K 1.6K 129
                                    


        Uyandığımda yani tam tabiri ile bedenimin kontrolüne kavuştuğumda oturduğum sandalyede öne doğru iki büklüm olmuş vaziyetteydim. Elim göğsümde kendimi nefes almaya zorlarken yanaklarım ıslaktı ve boğazım yanıyordu. Gözlerimi sıkıca yumup başımı sertçe sallarken demin gördüğüm şeyin son zamanlarda yaşadığım tüm şeylerin bir geri dönütü olduğunu söylüyordum. Özgür ile olanlar Aleyna'nın konuşmasına ettiğim şahitlik... Geçmiş pandoranın kutusu misali açılıyor anılar güncel duygularla harmanlanıp bilinç altımı deşiyordu.

       "Kötü bir rüya!" diye mırıldandım kendi kendime ve sandalyenin kolçaklarına tutunarak güçlükle ayağa kalkıp köşedeki küçük dolabımdan açılmamış bir su şişesi alıp titreyen parmaklarımla biraz uğraştıktan sonra nihayet kapağını açıp şişeyi dudaklarıma götürdüm. Serin su yanan boğazımdan akarken sakinleşmiş olsa da hala rüyanın etkisiyle titriyordum. Suyu usulca bıraktım ve birkaç derin nefesle başımı geriye atıp sessizliği dinlerken kalbim göğsümüm altında gümbürdemeye devam ediyordu. Eve gidip dinlenmeliydim, hastam iyiydi ve bugün için planlanmış bir ameliyatım yoktu. Korel'den ortak hastamızı kontrol etmesini isteyebilirdim ki söylemesem de zaten yapacağından emindim.

Masanın üzerindeki telefonuma uzanıp saate baktım.

07.10

İki tane açılmamış mesaj bildirimi vardı. Ekranı kaydırıp kilidi açtım.

Biri Korel'den diğer de Özgür'dendi.

İlk olarak Korel'in adının üzerine tıkladım.

Başhekim Korel

"Arabanı dün akşam hastanede bırakmaya zorladığım için kendimi sorumlu hissediyorum. Seni hastaneye gelmeden önce alayım birlikte geçelim tabi bana dün geceki vanilya aromalı ama bu sefer kafein içeren bir kahve ikram edebilirsin? 😊"

Kısa bir an ekranla bakıştıktan sonra Korel'e cevap yazdım.

"Nazik teklifin için teşekkürler ama ben çoktan geldim."

Sonra geri dönüp Özgür'ün adına tıklamadan önce derin bir nefes aldım. Onun ismini orada öylece görmek bile hala deli gibi atan kalbimin sancımasına neden oluyordu. Bu kötü hissi deminki kötü rüyaya yorarak mesaja tıkladım.

Özgür

"Günaydın, kapını çaldım ama açmayınca uyuduğunu sanmıştım ki resepsiyondaki görevli dün gece çıktığını söyledi. Acil bir ameliyatta olabilme ihtimalini varsayarak aramıyorum ama yarım saat içinde mesajıma dönmezsen kendimi tek gecelik bir ilişki kurbanı, kullanılıp atılmış bir zavallı, namusuyla oynanmış o tek suçu bir zalimi sevmek olan o masum sayarak ortalığı ayağa kaldırmayı düşünüyorum?"

Gözlerimi devirdim. Özgür'ün mesajı gönderdiği saate baktığımda bana verdiği sürenin tam olarak o an dolduğunu görmüştüm ki telefonumun ekranında ismi belirdi.

Sesimi bulmak için boğazımı hafifçe öksürerek temizledikten sonra açtım telefonu.

"Alo?"

Tüm çabama rağmen sesim sanki yıllardır sigara içiyormuşum gibi boğuk ve tarazlı çıkmıştı.

"İyi misin?" diye sordu Özgür panikle.

"İyiyim, gece hastaneye geldim, gözlerimi dinlendireyim derken uyumuşum."

"Neden bana haber vermedin?" diye sordu.

"Uyandırmak istemedim." Dediğimde aslında Özgür'e söylemek aklımın ucundan dahi geçmemişti.

STERİL DUYGULAR (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin