***

16.1K 1.3K 21
                                    




Salonun girişine dek hararetli bir tartışmanın boğuk uğultusu geliyordu. Kaosun göbeğine doğru cümleler anlaşılır bir forma bürünürken bastırdığım duygular yüzünden kaslarım uyuşmuş, sadece beyinden gelen komutları yerine getiren kütleler görevi görüyordu.

      "Poyraz davet etti dedim ya!" diye tiz sesi yankılandı Aleyna'nın. Salon boştu, sıralı sandalyeler ve açık artırmanın organize edileceği kürsü loş ortamda bulanık kalıyordu ya da görüntümün net olmamasının nedeni kalbimin kulaklarıma kadar yaptığı yüksek uğultuydu.

"Seni iki kere evden kovdum ve hala daha etrafımdasın, eskiden gururlu bir kızdın." Diye çıkıştı Özgür. "Buradan gitmeni istiyorum." Diye ekledi sertçe.

Topuklu ayakkabılarım sesi zeminde yankılandığında ikisinin de yüzü aynı anda bana döndü. Özgür'ün yüzündeki ifade, sanki onu yatakta başka bir kadınla suçüstü yapmışım gibiydi. Karmaşık, korkulu ve suçlu... ama tabi çok sürmedi omuzlarını dikleştirirken kravatını düzelterek toparlandı.

"Hayatım?"

"Hayatım mı?" diye tekrar etti Aleyna gözleri benimle Özgür'ün arasında gidip gelirken. Arkamdan yetişen Poyraz'ın "Delâl?" diye seslenmesiyle Aleyna ruh görmüş bir fani gibi titreyerek yüksek topuklarının üzerinde sendelediğinde artık tam ikisinin hemen yanı başında duruyordum.

"Naber Aleyna?" diye sordum bomboş bakan gözlerimi an be an renk değiştiren teninde gezdirirken.

"Sen, o Delâl mi, Delâl, okul birincisi olan?" diye sordu Aleyna Özgür'e bakarak ama Poyraz cevap verdi.

"Evet, o."

"Bu yüzden mi bana köpek gibi davranıyorsun?" Aleyna'nın Özgür'e olan çiğ isyanı duvarlarda yankılanırken gözlerimi Özgür'e çevirdim. Koluma ellerini nazikçe doladı.

"Hadi gidelim buradan." Diye beni kibarca çektiğinde Aleyna elindeki çantayla Özgür'ün göğsüne vurdu. Bir tür histeri nöbetine tutulacağı her halinden belliydi.

"Çocukluk arkadaşlarını bu kız için yok saydığın yetmiyor mu? Ondan önce biz vardık."

Sonra tüm o salyalarını saçtığı koca ağzıyla bana döndü. Gözleri beni tepemden ayak tırnaklarıma kadar tararken yüzüne bir zorlama bir tiksinti ifadesi yerleştirmişti. Bakışlarım anında kısıldı.

"Bak bak hallere bak." Beyazı kızarmış gözlerimi gözüme dikti ve bana doğru sert bir adım attığında Özgür iri gövdesini aramıza hızla bir perde gibi çekerken Poyraz Aleyna'nın koluna girdi.

"Gidelim Aleyna."

"Bırak!" kolunu koparırcasına çekip ağız dolusu bağırdığında gülümsedim ve tabi ki bu onu kırmızı görmüş boğa gibi daha da kışkırttı.

"Hadi canım." Dedi Özgür "Gidelim." Ama kıpırdamadım.

"Şimdi kendini onun yanına layık hissediyor olmalısın." Diye konuşmaya devam etti Aleyna. Sonra Özgür'ün omzunu dürttüğünde anladım biraz da sarhoştu ve sarhoş birinin geçireceği histeri krizi için sadece bir ambulansa değil bir de polis ekiplerine ihtiyacımız vardı.

İroni bir tarafa Aleyna'nın sözleri zihnimde geçmişi biraz daha kazısa da ifademi bozmadım ve gülümsemeye yani onu kışkırtmaya devam ettim. Ekibe itfaiye de eklense fena olmazdı.

"Sen, sana diyorum." Dedi Özgür'e tekrar.

"Artık yanında gezdirebileceğin kadar yaptırmış kendini etkilendin mi?"

Özgür gözlerini sıkıca yumup başını iki yana salladı. Aleyna'ya doğru dönerken yüzü yavaş yavaş kızarmaya başlamıştı.

"Seni zorla attırmadan, defol git!" diye tısladı dişlerinin arasından.

STERİL DUYGULAR (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin