GERÇEKLEŞEBİLEN HAYÂLLER

20.4K 1.4K 38
                                    







Yolunu bulmak değil

Yerini bilmekti mesele

Yarını planlamak değil

Bugünü kıymetlendirebilmekti aslında zamanı yakalamak

Ve hayatta kalmayı başarabilmek değildi yaşamak

Kendi nefesine hükmedilmekti...

M.A.

Intro - Linear Phase

ÖZGÜR

         Su yeşili harelerine tanrı tarafından özenle serpiştirilmiş, sarı huzmelerinde gördüğüm kıvılcımlar ilk defa nefretin ateşi ile değil de sahici mutlulukla can bulduğunda sanki ruhum araftan kurtulup bedenime yeniden kavuşmuştu. Ne gözlerimi ne de elimi üzerinden çekmek istemiyordum. Ona dokunmak yaşadığım anın gerçekliğinin yegâne kanıtıydı çünkü. Santim santim inşa ettiğim bu evi yaparken kurduğum hayaller sayesinde o dayanılmaz yokluğu ile baş edebilmiştim. Buranın varlığı bir gün bugünü yaşayacağımızın inancını içimde sağlam tutarken işte buradaydı. Yol boyunca kalp atışlarını hemen yanı başımda duran nadir bedeninden yankılanışını işitmiş her bir saniyesi için tanrıya onlarca sessiz teşekkür etmiştim. Tam da şu an ne dışarıdan gelen kuş sesleri ne de nehrin ılgın akışını dinlemek değildi yaşamak benim için, bu çatının altında başlayan varoluşumuz her şeyi anlamlı kılıyordu. Bu eşsiz manzarayı, bu evi, evi dolduran özel tasarım mobilyaları, aldığım her bir nefesi...

         Bu ev hem eski mimari yapıları hem de yeni modern çizimlerin getirdiği konforu bir arada bulunduruyordu. Söylemek istediğim bu ev adından ya da bulunduğu konumdan dolayı değil her bir köşesi ile tarifi edilemez bir tuhaflıkla bizi anımsatıyordu.

Geniş kare holün iki yanından yukarı kıvrılan merdivenlerin solunun altında mutfak girişi sağ merdivenlerin başladığı duvardaki geniş kiriş de büyük ama sıcak renklerle döşenmiş, geniş camları dışarıdaki muhteşem manzarayı resmeden yaşam alanına açılıyordu. Yurt dışından getirttiğim taşlarla ördürdüğüm şöminenin karşısında aynı zamanda battal boy bir yatak görevi de görebilecek uzun koltuk, turuncu, kahve ve bejin tonlarında yumuşak kırlentler ile doluydu. Koltuğun açık ucunda yine o renklerle dolu bir örtü katlanmış, püskülleri yere kadar uzanıyordu. Hemen şöminenin önüne atılan post yumuşak kalın ve orijinalden ayırt edilemeyecek bir işçilikle yapılmıştı ki hayvanların zevk uğruna katledilmesine katiyen karşı olduğum için postun bir yerinde herhangi bir yapay dahi olsa bir uzuv parçasının olmasına izin vermemiştim. Valizleri üst kattaki odamıza bıraktıktan sonra salona döndüm ve Delâl tam da düşündüğüm şeyi aklından geçiriyormuşçasına gözlerini ayaklarının ucundaki krem bej karışık posta dikmişti.

"Bu gerçek mi?" diye sordu. Sesi bir ceset görmüş olduğunu kabullenmek istemeyen birinin tedirginliğini taşıyordu.

"Kesinlikle hayır." Dedim büyük birkaç adımla yanı başında bittim ve eğilip postun arka yüzünü çevirip gösterdim.

"Yapay."

Omuzlarındaki gerginlik verdiği uzun solukla gevşerken başını kaldırıp, geniş camın ardındaki manzaraya baktı.

"Gerçekten güzel bir ev."

"Evimiz." Diye düzelttim onu. Gözleri bir anda bana döndüğünde kaşlarımı kaldırdım ve kelimelerin üzerine tek tek bastırarak "Bizim evimiz, senin ve benim." Dediğimde gözlerini benden kaçırarak yanan şömineye baktı.

STERİL DUYGULAR (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin