92.BÖLÜM

9 2 0
                                    

Sabah uyanır uyanmaz generalin ofisine damladım. Benden önce Ramazan abi ve Abdullah abi gitmişti.

"O çocuğa niye acı çektirme peşindesin lan sen!"
"Ramazan sakin"
"Ne sakini lan ne sakini!? Çocuk ağlayarak gitti. Dahası Kaan'ın ve abimin ağlama sebebi bu general lan!"

General sakin bı şekilde Ramazan'a baktı. Abdullah abi Ramazan abi'yi ve beni alıp odadan çıktı. Zorla bizi dışarıya çıkardı ve sakin olmamızı söyledi.

"Abdullah abi Kaan nereye gitti?"
"Bilmiyorum abicim yurt dışına gitti"
"Yiğit?"
"Evde ağlıyor"

Yolumu değiştirdim ve eve gittim. Yiğit koltukta sırt üstü uzanmış tavana bakıyordu ve gözlerindeki yaşlar şakaklarından kulaklarına doğru akıyordu.

"Y-Yiğit özür dilerim"
"Ne için?"
"Kaan ile aranıza girdiğim için. Belki ben aranıza girmseydim--"
"Boşver"

Sesi o kadar kırgın ve ağlamaklı çıkmıştı ki hiçbirşey diyemedim. Sadece sustum... Bir kaç dakika sonra kapı çaldı. Gidip kapıyı açtım, Bahar yenge, Ramazan abi, Abdullah abi ve Melis gelmişti. Onlar girince arkada duran Ecrin'i gördüm. O da birinin kolunu çekiştiriyordu.

"Hadi abi ya"
"Hayır dedim Ecrin zorlama"

Kaan'ın sesiydi.

"Kaan?"

Kaan bana baktı, Ecrin Kaan'ın kolunu bırakıp içeriye girdi. Ben ve Kaan kapının önünde kalmıştık.

"Hakan"
"Gitmemişsin"
"Gitmedim"

Sarılmak için hamle yaptı ama ben geri çekildim.

"Noldu?"
"Y-Yiğit ile aranıza girmemeye karar verdim"
"Yiğit ile arama girdiğin falan yok"
"Var, ben olmasam ikiniz birlikte olacaksınız"
"Yok öyle birşey"
"Var Kaan var"

Kaan bir kaç saniye gözlerime baktı, sonra hiçbirşey demeden içeriye geçti ve koltuğa oturdu. Yiğit ilk başta Kaan'ı farketmemişti ve tavana bakarak Abdullah abi ile konuşuyordu.

"Çok mu nefret etti benden?"
"Bilmem"
"Veda bile etmedi"
"Belkide--"
"Nefret etmiyorum, veda etmeyi sevmiyorum. Senden veda etmek kolay değil ayrıca"

Durdu, Kaan'a baktı ve aniden gözlerinin içi parladı.

"Ufaklık, gitmemişsin"
"Gitmedim"
"Ufaklık affet beni, ben herşeyin farkına yeni vardım. Nolur affet beni"
"İş işten geçt--"
"Yalvarırım Kaan"

Kaan bir kaç saniye bana baktı ama ben bakışlarımı kaçırıp başka tarafa doğru bakmaya başladım. Kaan Yiğit'in elini tuttu.

"Yalvarmana gerek yok"
"Benden nefret mi ediyorsun Kaan?"
"Hayır, sana hala aşığım. Hemde deliler gibi. Sadece kırgınım"
"Çok özür dilerim Kaan söz birdaha yapmayacağım"
"En son böyle dediğinde..."
"Hayır Kaan bu sondu gerçekten sondu"

Kaan derin bir nefes aldı.

"Düşünürüm"

Yiğit Kaan'a sarıldı. Herkes kendi arasında konuşurken ben su içmek için mutfağa gelmiştim. O arada Kaan da arkamdan gelmişti.

"Niye naz yapıyorsun?"
"Naz yapmıyorum"
"Benimle takılmak istemiyor gibisin"
"Kaan, gerçekten Yiğit ile arana girmek ve kimsenin nefretini kazanmak istemiyorum"
"Beni sevmiyor musun artık?"
"Bilmiyorum" gerçekten ona olan duygularım karmakarışıktı ne hissettiğimi bilmiyordum. Kaan bir kaç saniye bana baktı. Derin bir nefes aldı.

"Peki... Eğer istediğin buysa" mutfaktan çıktı ve Yiğit'in yanına oturdu. Yiğit onun elini tutunca Kaan terslemedi ve gülümsedi. Dün gecenin yorgunluğu üstüme çökmüştü. Gidip uyudum..

Komutan Ve İlk Aşkı | Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin