~65~

39 2 0
                                    

Lalin'den:Poyraz ve Pamir ile arabanın içinde Giray'ın geri dönmesini beklerken, stresten nefes alamayacak hâle geldim. Tişörtümün yakasını çekiştirdim.

"Giray, neden hâlâ gelmedi?"

Sorduğum soruyla, Poyraz ve Pamir dönüp bana baktılar.

"Yenge, sen iyi misin?"

Kalbimin sıkıştığını hissettiğimde, sağ elimi sol göğsümün üzerine yerleştirdim.

"Nefes alamıyorum sanki Pamir, Giray..."

Pamir ve Poyraz aynı anda arabadan indiler. Sağ arka kapıyı açıp, beni de arabadan indirdiler. Pamir, iki elini dirseklerime yerleştirdiği esnada Poyraz sakin ve temkinli tuttuğu ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Şşh, Lalin sakin ol. Bak sen hamilesin,dirayetli olmalısın kendin için olmasa bile Giray için güçlü olmalısın."

Gözlerim yaşla dolarken, başımı iki yana salladım.

"Ben, güçlü olmak istemiyorum Poyraz ben Giray'ı istiyorum. Giray'ın şimdiye kadar gelmesi gerekiyordu, o adam Giray'a zarar vermiş olabilir mi?"

Sorduğum soruyla, Poyraz'ın yüzü sertleşti. Dişlerini sıkmasının ardından, sakin tutmak için çaba sarf ettiği sesiyle konuştu.

"Bende, Giray için en az senin kadar endişeleniyorum Lalin. O senin kocan, benimde kardeşim."
"Gidelim Poyraz, gidip Giray'ı alalım."
"Tamam, gidip Giray'ı alacağız tamam mı? Giray'a hiçbir şey olmayacak, sen yeter ki sakin ol."

~•~

Giray'dan:Silahı, masanın üzerinden ilk önce Saruhan aldı.

"Ben başlayayım istersen Aksoy, belli ki sen korkuyorsun."

Saruhan'ın kendini beğenmiş, tavırla kurduğu cümle karşısında sadece gülümsedim. Aldığı silahı, şakağına yaslayıp tetiği çekti. Silah boşa düştü, Saruhan yüzünde şeytani bir tebessümle elinde ki silahı masanın üzerinden bana doğru itti.

"Ne kadar şanslısın Aksoy?"
"Karıma ve çocuğuma sahip olacak kadar şanslıyım."

Bile isteye damarına basmıştım. Öfkelenmişti, öfkesi neşemi yerine getirmişti fakat belli etmedim. Soğukkanlılıkla, masanın üzerinde ki silahı alıp şakağıma dayadım. Derin bir soluk alıp, silahı ateşledim. Boşa düştü.

"Kaldı dört."

Saruhan'ın, pişkince dört kurşun kaldığını söyleyerek ona doğru ittiğim silahı alıp anlına dayadı ve ateşledi silahtan çıkan 'klik' sesi kulaklarına dolduğunda sırıtarak, silahı masanın üzerinden bana doğru itti.

"Kaldı üç, Saruhan."
"Biliyormusun Aksoy, içimden bir ses silahın sende patlayacağını söylüyor. Eğer gerçekten öyle olursa ve sen ölürsen, Lalin'i seve seve teselli ederim."

Tepkisiz kalmak için, dişlerimi sıktım o kadar sıktım ki dişlerim gıcırdadı. İkimizde kurşunları sayıyorduk ve silahın bende patlayacağını biliyorduk buna rağmen, oyunu soğukkanlılıkla oynamaya devam ediyorduk.

Hayatımda ilk defa düşünmeden hareket etmiştim, belki de düşünmeden attığım bu adım hayatıma mâl olacaktı. Yine de korkup, kaçmadım silahı anlıma dayayıp tetiği çektim.Kovan boştu,soğukkanlılıkla silahı masanın üzerinden Saruhan'a doğru ittim.

Silah bende patlasa bile, ailemin Lalin'e ve doğacak olan çocuğumuza sahip çıkacağından emindim. Fakat canımı sıkan şey, Lalin'in ölüm şeklimi ve sebebimi öğrendiğinde beni hiçbir zaman affetmeyecek olmasıydı. Silahı, Saruhan'a ittiğimde büyük bir rahatlıkla anlına dayadı ve tetiği çekti.

Kanunsuzların ŞehriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin