•00.00•
Giray'dan:Lalin ile birlikte, mekanda sohbet ettiğimiz esnada tezgahın üzerinde ki telefonumun çaldığını fark ettim. Arayan kişi Pamir'di açtım.
"Abi."
"Pamir, sesin kötü geliyor bir sorun mu var?"
"Aslında bizlik bir şey yok, Gizger'ler vuruldu da."
"Mithat ve Ediz mi?"
"Evet, şuan hastanedeyiz Polen'de yanımda konum atsam yanımıza gelebilir misin?"Sandalyemde asılı olan ceketimi omuzlarıma geçirdiğim esnada, konuştum.
"Tabii ki geliyorum, bana konum at."
"Tamam."Telefonu kapattığımda, Lalin'in merak dolu gözleri beni buldu.
"Ne oldu Giray?"
"Mithat ve Ediz vurulmuş."Tek elimle yüzünü sıvazladım.
"Tek bir gün ya, tek bir günümüz sakin geçse dişimi kıracağım.!"
"Seninle gelmemi ister misin?"
"Hayır, burada kal. Bir sorun olursa, beni ara olur mu?"Lalin, başını sallayarak beni onayladı. Göz ucuyla, Kerem'e baktım.
"Lalin'e, göz kulak ol."
Arkamdan Lalin'in sesi yükseldi.
"Kimsenin, bana göz kulak olmasına ihtiyacım yok!"
Mekandan çıktığımda, ciğerlerime derin bir soluk çektim.
"Allah'ım sen ailem ve karımla ilgilenebilmem için bana güç ve sabır ver."
Arabama binip, Güray'ın bana konum attığı hastaneye doğru ilerledim.
~•~
Polen'den:Göz yaşlarımı silmemin ardından, tam karşımda oturan ve sessizce ağlayan Meltem hanım'ın yanına gittim. Hem kocası, hem oğlu vurulmuştu. Yaşadığı korku ve acı, benim yaşadığımın iki katıydı. Fakat buna rağmen sukünetini koruyordu, Meltem hanım'ın yanına oturmamın ardından, dizinin üzerinde duran elini tuttum. Bakışları beni buldu, gözleri yaşlıydı.
"İyi olacaklar, her ikisi de."
"Ona neden engel olmadın Polen? Ediz'in dövüşmesine neden izin verdin?"
"Engel olmayı denedim fakat, beni dinlemedi. Dövüşmesini babası istemiş, babama 'hayır' diyemem dedi. Elim, kolum bağlandı Meltem hanım."
Meltem hanım, başını olumlu anlamda sallamasının ardından sağ elini kendi dizine vurdu.
"Ben Mithat'a defalarca söyledim, 'Ediz'i kendi dünyandan uzak tut' dedim. 'İçinde bulunduğun belaları, oğluma bulaştırma' dedim. Dinlemedi, dinlemeyecek."
Meltem hanımı teselli etmek istiyordum, fakat daha çok benimle değil, kendiyle konuşuyor gibiydi. O yüzden sessiz kaldım. Meltem hanım'ın bakışları beni bulduğunda, önüme eğdiğim başımı kaldırıp Meltem hanım'ın yüzüne baktım.
"Bak kızım, yaşadığımız dünyaya sende aşinasın kocam da, oğlum da içerde yatıyorsa sebebi yaşadığımız hayat. Ben Mithat'ı bu hayattan çekip alamadım, ama sen yapabilirsin."
Meltem hanım, elimi tutup umut dolu gözlerle yüzüme baktı.
"Sen, Ediz'i doğduğu hayattan koparıp bambaşka bir hayata sokabilirsin Polen. Başka bir ülkeye gidersiniz, bambaşka bir yaşantınız olur. Ediz basketbol oynuyor Polen, kocanın eli silah tutan bir katil olmasını mı, yoksa bir sporcu mu olmasını istersin? Bak, Mithat ile benim için başka bir seçenek yok. Ama sen ve Ediz için başka bir seçenek, başka bir hayat var. Ne olur bu kanlı dünyada kalmayın, kendinize tertemiz bir sayfa açın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanunsuzların Şehri
RomanceHayatın savaşçı olmaya zorladığı iki insan, hayat ile girdikleri savaşta biri adaleti, diğeri de adaletsizliği kendine ilke edinmişti. Kurtuluş yolunu arayan tehlikeli bir adam ve yeni mezun bir avukat. Acemi avukat, bürosunu şeytanın hükmünde olan...