•08.00•
Pamir'den:Çatalımı önümde ki salam tabağına batırıp, kendi servis tabağıma bir tane salam aldığım esnada, annem elinde tuttuğu ince belli çay bardağıyla şaşkınlıkla bir kez daha konuştu.
"Gözü o kadar döndü, demek ki."
Başımı olumlu anlamda salladım.
"Hemde nasıl, gözünü bile kırpmadan deşti Metin'i."
"Aslında, bir yandan haklı canından can koparıldı. Daha azını yapsaydı, içi rahat etmezdi."Ağzımda ki lokmayı yutmamın ardından, şaşkınlıkla konuştum.
"Yengemden bahs ediyoruz Feraye sultan, Hazan Gece Aksoy'dan kadın kural, kanun, adalet diye gezen bir kadın iken Metin'i deşti diyorum."
Annem, baskın bir ses tonuyla konuşmaya başladı.
"Bende sana, o canı yanmış bir anne ne yapsa az diyorum. Bunun kuralcı, kanuncu olmakla hiçbir ilgisi yok, bir kadının çocuğu mevzubahis ise tüm kanunları yıkar geçer."
Başımı sallayarak, annemi onayladım.
"Her şeyi yıkıp, geçebileceğini dün net bir şekilde gördüm."
Kahvaltı etmeye geri döndüğümüzde, aramızda kısa bir sessizlik oldu. Sessizliği bozmak adına, neşeyle konuştum.
"Ben, Poyraz abimin yerinde olsam Hazan yengemin kalbini kırarken iki kez düşünürdüm."
"Kocasının da, canını yakacak değil ya."Başımı iki yana salladı.
"Nein mother nein, sen Hazan Aksoy'un nasıl bir katile dönüştüğünü görmedin ama ben gördüm. İnan bana gözü döndüğü zaman, Poyraz abimden daha da deli ve gaddar olabiliyor."
Annem umarsızca omzunu silkti.
"Bize de böyle bir gelin yaraşır, sonuçta bizde Aksoy'larız."
"Yerinde olsam, gelinimle bu kadar övünmem mazaallah yengemin damarına basarsın yemin ederim deşer seni."Annem, çatılmış kaşlarıyla bana baktığında keyfime keyif katan konuşmama devam ettim.
"Hadi abim, kocası atsa atamaz satsa satamaz ama sen anne, yada Polen yerinizde olsam çenemi sıkı tutardım."
"Hiçbir şey yapamaz."
"Hıı, sen öyle san koskocaman mafya babasını deşti sana mı acıyacak."Annem, çay bardağını eline alıp bana hafifçe sırtını döndüğünde, resmen zevkten dört köşe olmuştum. Feraye sultan ile uğraşmak çok zevkliydi.
~•~
Giray'dan:Uyandığımda Lalin göğsümde huzurla uyuyordu, onu uyandırmamaya dikkat ederek göğsümde olan başını yastığın üzerine yerleştirip üzerini örttüm. Yataktan kalkıp, banyoya girdim kısa ve etkili bir duşun ardından üzerime rahat bir şeyler giyinip alt kata indim. Bugün haftasonuydu Lalin'de, bende çalışmadığımız için, birlikte vakit geçirebilirdik. Alt kata inmem ile kahvaltıyı hazırlamaya başladım, çayı demlememin ardından kahvaltılıkları masaya dizdim, en sonunda da Lalin'in çok sevdiği patatesli yumurtayı yapmaya başladım. Yıkadığım patatesleri, soyup küp küp doğramamın ardından kızması için ocağa koyduğum ve kızmış olan yağın içine attım. Ara ara karıştırarak, patateslerin kızarmasını sağladım kızaran patateslerin üzerine üç yumurta kırıp, baharat ekledim. Yumurtanın kokusu, tüm mutfak ve salona yayıldığında yumurtayı tabaklara yerleştirip kahvaltı masasının üzerine koydum.
Önüme bağladığım önlüğüm cep kısmına yerleştirdiğim, mini el havlusuyla elimi silmemin ardından Lalin'i uyandırmak için üst kata çıkıp yatak odamıza girdim. Karım yatağımızda, melekler gibi uyuyordu. Yatağa doğru adımladım, Lalin'in arkasına geçip yüzüne gelen saç tutamını geriye iterek sağ yanağına bir buse kondurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanunsuzların Şehri
RomanceHayatın savaşçı olmaya zorladığı iki insan, hayat ile girdikleri savaşta biri adaleti, diğeri de adaletsizliği kendine ilke edinmişti. Kurtuluş yolunu arayan tehlikeli bir adam ve yeni mezun bir avukat. Acemi avukat, bürosunu şeytanın hükmünde olan...