~26~

134 3 0
                                    

Toplantı Günü• 25.11.2019
~08.00~

Hazan Gece'den:Alarmın sesi kulaklarıma dolduğunda,Poyraz uyanmadan alarmı kapattım. Poyraz, yatakta hareketlendi belimde ki elleri sıkılaştı ve beni daha çok kendine çekti. Sırtımı göğsüne daha çok yasladığımda, aklımdan canlanan felaket senaryolarına engel olamadım. Bugün yirmi beş kasım, Poyraz İstanbul'a gidecek, kurul Poyraz'ın ölüm emri için toplanacak. On dört gün boyunca, kurul diye bahs ettikleri organizmanın ne olduğunu, nasıl işlediğini araştırdım. Bulduğum bilgiler, hiç hoşuma gitmedi. Ülkede, illegalde büyük bir nâmâ sahipler, öyle ki bir kaçının arkasında devlet adamları vardı. O yüzden kirli işlerini rahatça yapıp, ceza almıyorlardı. Poyraz'ın öldürdüğü Tuncay Erdal'ın babası, Harun Erdal'da oldukça güçlü bir adamdı. Bu adamlar nasıl bu kadar güçlü olabiliyor,bilmiyorum ama Poyraz'ın aksine ben tüm benliğimle bu adamlardan korkuyorum. Mithat Gizger'de toplantıda olacak Polen'in, Ediz ile arasında ki ilişkiden dolayı Mithat Gizger'in, Poyraz'a zarar vereceğini düşünmüyorum ama Poyraz'a zarar vermeyeceğinden asla tam anlamı ile emin olamıyorum. Poyraz'ın içinde bulunduğu dünya bir kurtlar sofrası idi, biliyorum Poyraz'da bir kurt ama Poyraz bir kurt sürüsünün karşısında tek başına. Onlar bir sürü, evet Poyraz'ın da kendince planları ve stratejileri var ama tek başına olan bir kurdun planı, tüm sürüyü alt edebilir mi? Bir süre daha, Poyraz'ı inceledikten sonra duşa girdim.

~•~

Bedenime sarılı beyaz bir havlu ile duştan çıktığımda, Poyraz giyinme odasında aynanın karşısında duruyordu. Üzerinde gözlerini ön plana çıkaran, mavi bir gömlek vardı. Aynanın karşısında kol düğmelerini iliklerken, yanına gittim. Arkasında durduğumda, sol tarafa kayıp yansımamın aynada tam görünmesine sebep oldu. Başını sağ omzuna yatırıp gözlerini kısarak beni baştan aşağı süzdü.

"Yaklaşsana, avukat."

Gözleri, tüm bedenimde arsızca gezinirken sesli bir şekilde yutkundum. Poyraz lacivert ceketi omuzlarına geçirdikten sonra bana doğru döndü.

"Mavilerin koyulaşmış."
"Tıpkı seninkiler gibi."

Cevabım ile Poyraz sesli bir şekilde yutkundu. Eli belimi kavrayıp, beni kendine çektiğinde bedenim sertçe bedenine çarptı. Sertliğini hissettiğimde, sesli bir şekilde yutkundum.

"Benden uzak durmak için özel çaba sarf ettiğinin farkındayım ve bu canımı sıkıyor."

Belimde ki elleri sıkılaştı. Üzerime doğru bir adım geldiğinde, bir adım geriye gittim ve sırtım aynalı dolaba çarptı. Bedenini bedenime yasladığında konuşmaya başladım.

"Öyle bir çabam yok."

Başını olumlu anlamda salladı.

"Bir buçuk aydır hayatımdasın ve ben seni bu süre zarfında çok iyi tanıdım, benden kaçıyorsun."

Durdum, ciğerlerime derin bir soluk çekip vereceğim cevabı düşündüğüm sırada, Poyraz konuşmaya devam etti.

"On dört gündür, sana dokunmama izin vermiyorsun Gece. Liseliler gibi kenarda köşede öpüşüp duruyoruz, bir sorun mu var? Kalbini mi kırdım? Ne yaptığımı söyle lütfen, yanında bir yabancı gibi hissetmek canımı yakıyor. Beni arzuluyorsun, ama sana dokunmama izin vermiyorsun, neden?"

Konuşma sırası bana geldiğinde, dudaklarımı ıslatıp vereceğim cevabı düşünmeye başladım. Korkuyorum, Poyraz'a daha fazla bağlanmaktan ve ona bu kadar bağlıyken Poyraz'ı kaybetmekten deli gibi korkuyorum.

"Konuş lütfen."

Poyraz acı çekercesine konuştuğunda nefesimi dışarı verip, konuşmaya başladım.

Kanunsuzların ŞehriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin