•Beş Gün Sonra ~15.02.2020 ~ Kına Gecesi•
Lalin'den;Bugün benim hayatımda ki en stresli gündü. On beş şubat iki bin yirmi, bugün benim kına gecem vardı. Kına gecem. Bir gün bu kelimeyi sesli söyleyeceğimi, rüyamda bile göremezdim. Ama söylüyordum, bunu söylememin en büyük sebebi Giray Aksoy ve ona olan aşkımdı. Aynada ki yansımama bakarken, stresten ağlayacak kıvamdaydım. Stres yapmamam gerekiyordu, yaşayacağım şeyleri tahmin ediyordum ki Hazan'ın kınasında ve düğününde de yaşananlara tanık olmuştum. Ama yine de stres yapmaktan kendimi alıkoyamıyordum. Banyodan çıktığımda, ilk önce havluyla saçlarımın nemini aldım ardından üzerimi giyinip saçlarımı kuruladım. Saçlarımı kurulamamın ardından, düzleştirdim ve banyodan çıktım. Odaya döndüğümde, Giray yüz üstü vaziyette yatakta uyuyordu. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüp yapan adamın, düğünü konusunda bu kadar rahat olması beni deli ediyordu. Düğün benim için de bir önem teşkil etmiyordu ama eğer düğünümüz olacak ise her şeyin eksiksiz şekilde olmasını istiyordum. Giray'a bakarken iç çekmekten kendimi alıkoyamadım. Alt kata inmemin ardından, kahvaltı masasını hazırlamaya başladım.
~•~
Giray'dan;Yatakta yüz üstü vaziyette yatarken, gözlerim kapalı elimi yatağın sağ tarafına attığımda yatağın boş olduğunu fark ettim.
"Lalin!"
Gözlerimi açıp etrafa bakındım, sabah sabah neredesin be kadın? Yataktan kalkıp duşa girdim, üzerimi giyinmemin ardından odadan çıkıp salona uzanan merdivenlere yöneldim. Salonda hazırlanmış, leziz bir kahvaltı sofrası vardı ve Lalin ellerinde kahvaltılıklarla mutfaktan çıkıyordu. Düzleştirdiği saçları, üzerine giydiği eşofmanı ile gündelik fakat bir o kadar güzeldi ki. Yarından sonra, Lalin'i her gün böyle göreceğimi bilmek kanımı kaynatıyordu. Hayatımın, geri kalanının her salisesini Lalin ile birlikte geçirmek istiyorum. Yüzümde bastıramadığım tebessümümle kahvaltı masasına doğru ilerlediğim, sırada Lalin ellerinde tabaklarla mutfaktan çıktı ve beni fark etti.
"Günaydın sevgilim, acıktın mı kahvaltı hazır."
Lalin'in neşe dolu sesi salonda yankılanırken, gülmeden edemedim. Bu kadının neşesinde hayat buluyorum. Mutfağa girdiğimde, Lalin elinde ekmek sepetiyle mutfaktan çıkacaktı ki bana çarptı.
"Giray."
"Yavrum?"
"Çıkacak mısın, yolumdan?"Ellerimi yanaklarına yerleştirdim.
"Cık, çıkmayacağım."
Lalin'i öpmek için ona yaklaşmıştım ki Lalin konuşarak onu öpmeme engel oldu.
"Acelemiz var, Giray. Kahvaltı etmeliyiz."
Yanımdan geçmek için hâmlede bulunmuştu ki, Lalin'i belinden tutup kendime çektim. Dudaklarımı dudaklarının üzerine kapattığımda, gözleri şaşkınlıkla büyüdü. Fakat ben dilimi devreye sokarak, öpüşümü derinleştirdim. Kolumu sıkıca beline sardığımda,elinde ki ekmek sepeti sallandı.Lalin'i mutfak tezgahına oturttuğumda Lalin telaşla ekmek sepetini tezgahın üzerine yerleştirdi. Kollarını boynuma doladığında, ellerimi tişörtünün altına sokup çıplak belini sardım. Ellerim teninin üzerinde yukarı aşağı olmak şartıyla ritmik bir şekilde hareket ederken, Lalin'in elleri ensemde ki saçlarımı okşuyordu. Soluklanmak için dudaklarımızı ayırdığımda, Lalin arzudan koyulaşmış ve kısılmış gözleriyle bana bakıyordu. Ellerimi Lalin'in yanaklarına yerleştirip, dudaklarımı anlına bastırdım.
"Devamı yarın akşam."
Sözümü bitirmem ile eş zamanlı sağ gözümü kırptığımda, Lalin utançtan kıpkırmızı olmuştu. Başını önüne eğdiğinde, burnuna tatlı bir fiske vurdum. Benim geri çekilmem ile Lalin, tezgahtan indi. Kahvaltı masasına oturduğumda Lalin'de karşımda ki yerini almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanunsuzların Şehri
RomanceHayatın savaşçı olmaya zorladığı iki insan, hayat ile girdikleri savaşta biri adaleti, diğeri de adaletsizliği kendine ilke edinmişti. Kurtuluş yolunu arayan tehlikeli bir adam ve yeni mezun bir avukat. Acemi avukat, bürosunu şeytanın hükmünde olan...