~İzmir~ Ekim -2019
Hazan Gece'den;Yağmur bardaktan boşalırcasına yağarken, içinde bulunduğum taksi sert bir fren yaparak mezarlığın önünde durdu. Şoföre ücreti verdikten sonra, sarı yağmurluğun fermuarını çekip taksiden indim. Benim taksiden inmem ile, şoför gaza yüklenerek mezarlığın önünden ayrıldı. Şoförün, uzaklaşmasından kısa bir süre sonra yankılanan tiz fren sesi tüylerimi ürpertti. Umarım kaza yapmamıştır. Ciğerlerim derin bir soluk çekip, mezarlığa girdim. Yağmur ile ortaya çıkan toprak kokusunu içime çeke çeke, ailemin yanına doğru ilerledim. Yürüdüğüm esnada rüzgarın esme yönünden dolayı, yağmur damlaları elimde ki lacivert mezuniyet kepine çarpıp kepimin üzerine su izleri bırakıyordu. Anne ve babamın mezarlarının önüne geldiğimde içimi tarifsiz bir huzur kaplamıştı. Evime gelmiş gibi hissetmiştim. Elimde ki kepi havaya kaldırıp, göz pınarlarımda biriken yaşlar ile konuşmaya başladım.
"Anneciğim, babacığım kızınız bugün hukuk fakültesinden derece ile mezun oldu."
Acı ve gururu aynı anda hissetmenin verdiği yoğunluk ile göz yaşlarım, göz pınarlarımdan birer ikişer dökülmeye başladı. Elimin tersi ile göz yaşlarımı sildikten sonra konuşmaya devam ettim.
"Sizden sonra hayatıma devam etmek biraz zor oldu ama başardım. Kaza günü, siz arabanın içinde can verdiğinizde, ben arka koltukta sıkıştım. Beni arabadan Ecevit Kozan, kurtardı. Elimi bir tutuşu vardı baba, tıpkı senin gibi güçlü,şevkatli ve hiçbir zaman bırakmayacakmış gibi, bırakmadı da beş yaşımda elimi tutan polis amiri, yirmi üç yaşımda olmama rağmen hâlâ sımsıkı elimi tutuyor.Şimdi diyeceksiniz ki, anneannen ile babaannen sana sahip çıkmadı mı? Malesef çıkmadılar. Sanırım insanın ailesi, anne ve babasından ibaret geniş aile koca bir yalandan ibaret. Eğer geniş aile diye bir kavram gerçekte var olsaydı, anneannem yada babaannem bana sahip çıkar, beni hiç tanımadıkları bir adama bırakmazlardı. Ama Ecevit Kozan, benim sizden sonra ki en büyük şansım. Ecevit babada bizim kaza yaptığımız günden bir hafta önce, bir dava uğruna kızını ve karısını kaybetmiş. Beni kaybettiği ailesinin, kızının yerine koyuyor. Sanırım kayıplarımız bizi mükemmel bir baba kız yaptı."
•Flasback - 18 yıl önce•
"Anne, baba neden konuşmuyorsunuz? Anne boynum acıyor, anne. Anne!"
Kulaklarıma dolan sren sesleri, daha çok korkmama sebep oldu. Neler oluyordu? Bu sesler neyin nesi? Anne ve babam neden konuşmuyor?
"Arabanın içinde üç kişi var. Biri çocuk."
"Yaşıyorlar mı?"Yaklaşan adım sesleri daha çok korkmama sebep oldu. Kim bunlar? Ağlamaya başladığım sırada, bir ses neşe ile bağırdı.
"Çocuk yaşıyor amirim, kız yaşıyor."
Kafamı sesin geldiği yöne çevirmem ile boynum ağırdı ve çığlık attım. Benim çığlığım ile bir adam bana elini uzattı.
"Yalnız değilsin ufaklık korkma."
"Boynum acıyor."
"Geçecek,iğleşeceksin. Korkuyorsan elimi tutabilirsin."
"Sen kimsin? Anne ve babam neden konuşmuyor?"
"Polisim ben, seni kurtarmaya geldim."Kafasını çevirdi ve adeta bir aslan gibi kükredi.
"Ambulans nerede kaldın?! Kız yaşıyor, ambulans ve itfaiye nerede?!"
"Bağırma, korkuyorum."
"Elimi tutabilirsin."Çekinerek minik elimi, bana elini uzatan koca adamın avucunun içine bıraktım. Koca adamın elleri, yağmura rağmen sıcacıktı. Arabadan kurtulduktan sonra, acı ve korku yüzünden ağlıyordum. Gelen iki ambulanstan biri anne ve babamı götürdü, ben ise diğer ambulansta yapayalnız kalmıştım. Korku ve acı yüzünden hıçkırarak ağlıyor, ambulansta ki hemşirenin bana dokunmasına izin vermiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanunsuzların Şehri
Storie d'amoreHayatın savaşçı olmaya zorladığı iki insan, hayat ile girdikleri savaşta biri adaleti, diğeri de adaletsizliği kendine ilke edinmişti. Kurtuluş yolunu arayan tehlikeli bir adam ve yeni mezun bir avukat. Acemi avukat, bürosunu şeytanın hükmünde olan...