•01.00•
Poyraz Gediz'den:Gece'nin telefonuma attığı konumu Giray'a ve Ilgaz'a gönderdim. Son gaz ilerlediğim esnada bir kez daha Gece'nin varlığına şükrettim. Bu kadın benim hayatta ki en büyük şans! Üçe ayrılmıştık,ben, Giray ve Ilgaz hepimizin yanında bir koruma ordusu vardı. Ali Asaf denen çocuğa kaçacak yer bırakmamıştık. Nereye giderse gitsin, Aksoy'ların kucağına düşecekti. Avuçlarımın içi kaşınıyordu, tabiri caizse kana susamıştım. Kardeşimin canını yakanın, canını alacaktım! Benim adalet anlayışım böyle işliyor. Umarım, kaçmak için benim onu beklediğim yolu seçer. O adamı ben öldürmek istiyorum, arabanın torpidosundaki silahı çıkarıp şarjörünü doldurdum. Ve Karadeniz'li çocuk azraili olarak beni seçti, seni öldürmekten şeref duyarım Ali Asaf Yiğiter. Direksiyonu sağa çevirip hemen, peşine takıldım ve Giray'ı aradım. İlk çalışta açtı.
"Abi?"
"Beni seçti, ensesindeyim.!"
"Çocuklara haber verdim, arkanda olacağız."
"Tamam."Telefonu kapatmamın ardından gazı kökledim. Dibindeydim, hızlanacağı esnada silahımı elime aldım sol elim ile silahı kavradım, sağ elimle de direksiyonu tutuyordum. Tekerleri nişan alıp arabanın arka iki tekerine ard arda ateş ettim. Karadeniz'li, arabanın hakimiyetini kaybederken araba ana yoldan çıkıp bariyerlere çarptı. Kaçmasına fırsat vermeden, arabadan indim ve Ali Asaf'ın arabasına doğru koştum. Arabanın yanına vardığımda, Ali Asaf arabanın kapısını açmış arabadan inmeye çalışıyordu. Anlı kanıyordu, ah kıyamam(!) Sertçe yakasından tutup, Ali Asaf'ı arabanın içinden çekip çıkardım. Yakasından tutmaya devam ederken, sırtını arabanın kaputuna yasladım.
"Şerefsiz!"
Suratına sert bir yumruk geçirdiğimde, başı sola doğru savrulmuştu.
"Sen kimsin, ha sen kimsin benim kardeşimi vuruyorsun?!"
Ard arda yüzüne yumruklar attığımda, başı sağa sola savruluyordu.
"Bizim kim olduğumuzu biliyor musun lan, ha?! Kimiz biz biliyor musun? Aksoy'larız, Aksoy'lar sen benim evimde annemin, kardeşlerimin, benim gözümün önünde kardeşimi vurdun lan.!"
Ellerimi yakasından çektiğimde, yere yığıldı. Güldüm. O esnada duyduğum, tiz fren sesi ile sağ tarafıma döndüğümde Giray ile Ilgaz'ın geldiğini gördüm. Onlarda yanımda ki yerlerini aldıklarında, ilk defa Giray'ın gözlerinde saf öfke ve nefreti gördüm. Giray, gözlerimin içine bakıp gülümsedi.
"Abiciğim, bence benim sıram geldi."
Giray, boynunu çıtlatmasının ardından üzerinde ki ceketi çıkarıp, Ilgaz'a uzattı Ilgaz ceketi Giray'ın elinden aldı. Giray aheste aheste gömleğinin kol düğmesini çözüp dirseğinin üzerine kadar kıvırdı, aynı işlemi diğer koluna da uygulamasının ardından Ali Asaf'ın karşısında durdu. Kollarından tutup, Ali Asaf'ı yerden kaldırdı.
"Tanışalım mı karadenizli çocuk, ben Giray Aksoy'um."
Giray, Ali Asaf'ın karın boşluğuna sert bir yumruk atınca Ali Asaf acıyla inledi.
"Ben, evinde vurduğun çocuğun küçük abisiyim!"
Ali Asaf, daha kendini toparlayamadan Giray, dizini Ali Asaf'ın karın boşluğuna geçirdi. Ali Asaf, kan tükürdüğünde Giray iki adım geri çekildi. Gözümü kırpmadan, Giray'ı izlerken ofladım.
"Hep böyle yapıyor, olmadık yerlerde çıldırıyor bütün eğlenceli aktiviteleri tadını o çıkarıyor, sonra bana hep saçma gereklilikler kalıyor, abi olmak çok zor be Ilgaz."
"Haklısınız efendim."Elimi Ilgaz'ın omzuna atmamın ardından, cebimden sigara paketimi ve çakmağımı çıkardım. Çakmağı ateşleyip, sigaramı yaktım sigaramdan bir nefes çekip gökyüzüne doğru üflediğimde Ali Asaf'ı yumruklamaktan, Giray'ın eli acımıştı. Elini aşağı yukarı salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanunsuzların Şehri
RomanceHayatın savaşçı olmaya zorladığı iki insan, hayat ile girdikleri savaşta biri adaleti, diğeri de adaletsizliği kendine ilke edinmişti. Kurtuluş yolunu arayan tehlikeli bir adam ve yeni mezun bir avukat. Acemi avukat, bürosunu şeytanın hükmünde olan...