~62~

36 1 0
                                    

Nihan'dan:Pamir ile lunaparktan çıkacağımız esnada, anneannem karşımıza çıkmıştı. Anneannem'in İzmir'de ne işi vardı? Ayrıca koskoca şehirde bizi nasıl bulmuştu? Pamir ile birlikte anneannemin özel aracına bindiğimizde, ninem bana dönüp konuştu.

"Evunuzun adresini, şoföre deyiverin gidelum."

Evimizin adresini şoföre vermemin ardından, şoför motoru ateşledi ve yolculuğumuz başladı. Ninem, yol boyunca Pamir ile beni göz hapsine almıştı. Eve vardığımızda, şoför arabayı durdurdu. Pamir, arabanın kapısını çekerek açarken ninem evi inceliyordu. Arabadan ilk önce Pamir indi ardından ben indim, sıra nineme geldiğinde Pamir ile aynı anda nineme elimizi uzattık.

"Çek elunu, ahlaksuz yabancu."

Ninemin, elini tutarken gülümseyerek Pamir'e baktım. Pamir ise kıstığı gözleriyle, Nineme imalı bir bakış atmıştı. Ninem, arabadan indiğinde kolumu kırıp ninemin koluma girmesini bekledim. Kol kola eve doğru ilerledik, evin kapısını çalmamdan kısa bir süre sonra, annem tüm neşesiyle kapıyı açmıştı ki ninemi görmesiyle yüzünde ki neşe yerini şaşkınlığa bıraktı.

"Ana!"
"Yavrum."

Ninemin, elini öpmesinin ardından nineme sıkı sıkıya sarıldı.

"Ana, geleceğundan haberimiz yoktu."
"Kovay musun beni?"
"Olur mi hiç öyle şey, sadece şaşurdum seni karşumda görünce. Buyur, buyur geç içeru."

Ninem, içeri geçerken bir yandan da etrafı inceliyordu.

"Ha, burasi kimun evudur böyle? Yeni ev mi tuttinuz?"
"Aa, yok bu ev..."

Annemin bakışları, ilk önce beni ardından Pamir'i buldu.

"Bu ev, damadumuzundur. Nihan'umun, kayınanası İzmir'de kalacak yerumuz olmaduğu içun bize evlerunu verdu sağolsun."

Annemin sözleri Pamir'in hoşuna gitmiş, duruşuna bir özgüven, yüzüne kendini beğenmiş bir sırıtış gelmişti. Sağ kolumu kırıp, dirseğimi Pamir'in karnının yan tarafına geçirdim. Pamir, kaşlarını çatarak bana baktığında fısıldadım.

"Ağzuni topla egelu, kayuk misali yayik duri."

Pamir'i uyarmamla, Pamir işaret parmağını dudağının başlangıç noktasına, baş parmağını ise dudağının bitiş noktasına yerleştirerek yüzünde ki tebessümü yok etti.Fakat bu hareketi benim gülümsememe, sebep olmuştu. Nasıl oluyor da, bu çocuğun her seferinde yüzümü güldürmeyi başarıyordu? Ninem, hoşnutsuz bir şekilde evi incelemesinin ardından konuştu.

"Punlarla mı gözünüzü boyadular?"
"Nine."
"Kes! Nişan günü kaçtın,sizun yüzunuzda elalemun dilune düştük. Köyde kimsenin yüzune bakamayuz."
"Anne, paçimin üzerine gidup durma kız sevdalu değuldu, uşağı sırf babasu istedi diye kabul ettu."

Annemin, göz ucuyla Pamir'e bakmasının ardından fısıldayarak konuştu.

"Sırf, babasu içun nişanlanacaktu paçim. Bizim içun kendunu feda edecektu. Yapmadu ama, ailesu için kendine kıymadı iyi ki de yapmadu. Kizum, benim yüzumdan mutsuz olsaydu, hayatum bana zehur olurdu."

Annem'in söylediklerini duymamla, gülümsedim ve beni böylesine güçlü bir şekilde savunduğu için annem ile gurur duydum. Ninem ise çatılmış kaşlarıyla bir bana, bir anneme bakmıştı.

"Kizun, mutsuz olsaydu hayat sana zehur olirdu ama kizun tüm köyün ağzuna sakuz oldi..."
"Süheyla Hanım!"
"Ana!"

Annem ve Pamir, yüksek tuttukları sesiyle ninemi uyardıklarında ninem büyüyen gözleriyle ilk önce anneme ardından Pamir'e baktı.

Kanunsuzların ŞehriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin