~55~

65 3 3
                                    

•13.00•

Lalin'den:Giray için akşam yemeği hazırlarken, aklım hâlâ Hazan idi. Nasıldır kim bilir? Bebeğini kaybetmek, hemde bu şekilde Allah'ım düşüncesi bile çok korkunç! Saklama kaplarına yerleştirdiğim, yemekleri buzdolabına yerleştirirken içimden geçirdim. İyi ki Giray, kanunsuzların dünyasından kendini olabildiğince uzak tutuyordu. Ya Giray'da Poyraz gibi bir karaktere sahip olsaydı, Giray iyi ki abisine benzemiyor.

Akşam yemeğini halletmemin ardından, kendim için hazırladığım öğle yemeğini yedim. Ardından Hazan'ı görmek için hazırlanıp, evden çıktım. Evden çıktığımda, Giray'ın benim için gönderdiği koruma kapının önünde beni bekliyordu. Evlenmemizle birlikte Giray'ın korumacı tavırları iki katına çıktı. Bundan şikayetçi miyim? Hayır. Ama bazen boğuluyormuş gibi hissediyorum. Şoföre bir baş selamı verip arabaya bindim.

"Nereye gidiyoruz, Lalin hanım?"
"Poyraz beyin, evine."

Şoför, başını sallayıp beni onaylamasının ardından gazı kökledi. Hazan'ın evine vardığımızda, kapıyı çaldım. Bana kapıyı Sanem açtı.

"Merhaba, nasılsın Sanem?"
"İyiyim Lalin, sen nasılsın?"
"İyiyim teşekkür ederim, Hazan nasıl oldu?"

Ben, salona geçerken, Sanem'de arkamdan geliyordu.

"Umarım daha iyi olacak."
"İnşallah."

Salonda Feraye hanım ve Nihan vardı. Ben salona girdiğimde, sohbet ediyorlardı.

"Pamir, çok kötü etkilenmişti yanıma geldiğinde darmaduman bir hâldeydi."
"Zaten yengesine çok düşkündü, bir de bebeği öyle görünce... Çocuklarıma bunu yapanı Allah bildiği gibi yapsın."

Feraye hanım ve Nihan beni fark ettiklerinde zorlukla tebessüm ettim.

"Merhaba, nasılsınız?"
"Nasıl olalım kızım, iyi olmaya çalışıyoruz. Sen nasılsın?"
"İyiyim Feraye hanım, sağolun. Hazan nasıl?"
"Kötü kızım nasıl olsun, canından can gitti. Allah'sızlar, uyuşturmadan çekip almışlar torunumu annesinden."

Feraye hanım, ağlamaya başlamasıyla hem şaşırdım hem de üzüldüm. Feraye Aksoy'u ilk defa ağlarken görüyordum. Feraye hanım'ın yanına oturup, destek olmak için omzunu ovdum.

"Ne suçu günahı vardı o bebeğin, ne istediler doğmamış bebekten?"

Babasının günahını, doğmamış bebeğine kestiler Feraye hanım. Sessiz kaldım. Herkes, bu olanların nedenini ve kimin yüzünden olduğunu biliyordu fakat sessiz kalmayı seçiyorlardı. Bazen, hatta çoğu zaman doğruları söylemek insanın canını yakardı.

"Bu olanlardan sonra, Hazan ve Poyraz abinin psikolojik destek almaları gerekiyor."

Sözlerimle, Nihan ve Feraye hanımın bakışlarını üzerime çektim.

"Bu olay, Hazan'ın tek başına atlatabileceği kadar basit bir olay değil. Aynı şekilde Poyraz abi de, kötü etkilendi birinin onları terapiye gitmeleri için ikna etmesi gerekiyor."
"Kim yapacak peki bunu?"

Durup, düşündüm.

"Giray, Giray ikisini de ikna edebilir. İkisi de Giray'ı dinler."

Kocam, gergin ortamları sakinleştirip orta yolu bulma konusunda oldukça yetenekli tüm ailesi de bunu gayet iyi biliyordu. Feraye hanım, dönüp bana baktı.

"Peki Poyraz, Giray'ı dinleyecek mi?"
"Dinleyecek."

Mutfağa girmemin ardından, elimi pantolonumun arka cebine atıp, telefonumu çıkardım ve Giray'ı aradım. Giray'ın, telefonu açmasını beklerken mutfağa doğru ilerledim.

Kanunsuzların ŞehriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin