•Cumartesi• 10.00
Hazan Gece'den:Odanın içini yabancı bir zil sesi doldururken, başımı gömdüğüm sıcak yerden kaldırıp söylenmeye başladım.
"Bugün hafta sonu ya, bu saatte kim neden arıyor?"
Söylendikten sonra, yüzümü tekrar sıcak boyuna gömmüştüm. Sıcak boyun? Ben, ben şuanda yatakta yatmıyorum. Kafamı kaldırıp olayı kavramaya çalıştığımda Poyraz'ın üzerinde yüz üstü vaziyette uyuduğumu fark ettim. Poyraz'ın üzerinde?! Biz nasıl bu konuma geldik? Poyraz telefonuna uzanıp, telefonu açtı.
"Efendim."
Yeni uyandığı için sesi her zaman olduğundan daha kalın ve pusluydu.
"Evet, hem size ne bundan size hesap mı vereceğim?!"
Yine kime öfke kusuyor? Böyle yaşamak zor olmalı, sinir ve stresten erken yaşlanıp ölecek.
"Ne, ne fotoğrafı kapat telefonu?!"
Telefonu kapatınca, toparlanıp yarı oturur vaziyete geldi. Poyraz yarı oturur konuma gelince bende yarı oturur pozisyona geldim. Uykumun içine etti ya.
"Neler oluyor?"
"Polen!"Ne olduğumu soramadan, 'Polen' diye haykırması bir oldu. Poyraz, bir hışımla yataktan kalkarken, ben geri uyudum. Kimse için uykumu, heba edemem zaten onun yüzünden sabahtan uyanmıştım. Yan tarafımda ki yastığı kendime çekip sarılarak uykuma kaldığım yerden devam ettim.
~•~
Poyraz Gediz'den:Güne gözlerimi, telefonuma gelen bildirim ile açtım. Polen, dün gece benim ve Gece'nin fotoğrafını çekip Giray'ın, Pamir'in ve kendisinin içinde olduğu ve goygoy yaptığımız gruba atmıştı.
Polen:Nesiniz siz dünyanın en iyi çifti falan mı? ♡
Pamir Güray:Ooo, Allah ağzınızın tadını kaçırmasın Poyraz bey;)
Giray: Abim mesajları okuduğunda canına okuyacak, Polen.
Polen:Bende okuyana kadar keyfini çıkarır.. Abim mesajı gördü!"Seni,bunu yaptığına, pişman edeceğim Polen!"
Sesim evin içinde yankılanırken, merdivenlerden inip seri şekilde salonu ve mutfağı inceledim. Kaçmış. Telefonu elime alıp, gruba girdim.
Polen:Görüşürüz abi, sen benim en sevdiğim abimsin bunu unutma.
Polen'in attığı mesaj ile gözlerimi devirdim, yalaka. Bu tatlı sözler ile kurtulacağını sanıyorsan yanılıyorsun.
Poyraz:Kaçtın ha?! Seni bu yaptığına pişman edeceğim Polen!
Pamir Güray: Boşver abi, ya Polen ile uğraşmaktansa tatilinin keyfini çıkar;)
Poyraz: Abaza, ergen bu konu ile ilgili tek kelime yazılmayacak gruba.
Pamir Güray: Peki.Gruptan çıktıktan sonra,küfür ederek telefonu koltuğa fırlattım. Bir avuç ergenin maskarası oldum. Bileğimde ki saate baktım, saat dokuz buçuk olmak üzereydi. Ciğerlerime derin bir soluk çektikten sonra, duş almak için odama çıktım. Üstümde ki kazağı çıkarırken,üstüme sinen manolya kokusunu ciğerlerime çektim. Varlığı, sesi, kokusu, gülüşü beni yavaş yavaş büyülüyordu.Duşumu, aldıktan sonra üstüme gri uzun kol kazak ve gri eşofman giyip, saçlarımıda havlu ile kurulayıp odamdan çıktım. Gece'nin uyuduğu odanın önünden geçerken, göz ucu ile odaya baktım, az önce başımın altında olan yastığa sarılmış vaziyette uyumaya devam ediyordu.
Salona indiğimde kahvaltıyı hazırlamaya başladım.~•~
Hazan Gece'den:Yatakta gerindikten sonra, yataktan kalkıp lavaboya gittim. Lavaboda ki işlerimi hallettikten sonra, sabahlığımı üzerime geçirip alt kata indim. Poyraz'ın odasının önünden geçerken göz ucu ile odaya baktım, fakat oda boştu. Çıkmış olmalı, merdivenlerden indiğimde bir elinde kattle tutuyor diğer elinde ki saate bakıp ıslık çalarak masaya ilerlediğini fark ettim. Merdivenler bittiğinde sırtımı merdivenin korkuluğuna yasladıktan sonra sağ bileğimi, sol bileğimin üstüne attıp Poyraz'ı izlemeye başladım. Kattle, masaya bırakıp mutfağa geri döndüğü sırada beni fark etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanunsuzların Şehri
RomanceHayatın savaşçı olmaya zorladığı iki insan, hayat ile girdikleri savaşta biri adaleti, diğeri de adaletsizliği kendine ilke edinmişti. Kurtuluş yolunu arayan tehlikeli bir adam ve yeni mezun bir avukat. Acemi avukat, bürosunu şeytanın hükmünde olan...