KÖRKÜTÜK

126 12 20
                                    

Siyah bir renkten fazlası bence.

İçim çekiliyor gözlerine, gözleri gözlerime değdikçe var oluyormuşum gibi.

Fakat bu kez farklı ;
Bu kez daha önce görmediğim bir tutkuyla bakıyor gözlerime.
Gözlerim böylesi bir arzuyla daha öncesinde hiç karşılaşmamış iken, nasıl tepki verilir bilmiyordum.
Yutkundum, ağır ağır yutkundum.

Utanç duyuyordum elbette ama bu farklıydı. Burası alev alsın istiyorum.

Bedenime değdiği her yerde çiçek açsın, tenim tenine karışsın istiyordum.

Ben hiç ben gibi değilim, normal değil bu his.

Ben bu adamla nasıl başa çıkacağım.

''B-ben evde giymiyorum ki genelde.'' Diye saçma bir cümle geveledim ağzımın içinde.
Bakışlarındaki yoğunluk azalmadı fakat şefkat dolu bir sıcaklık belirdi.
''Hep evde olmalıyım o halde.'' Muzipçe sırıtmaya devam etti.
''Fakat burası benim evim,'' diye burnumu kaldırdı.
''Bizim de bir evimiz olur elbet. Hatta tam şu an olsa nasıl olur ?'' Dudakları göğüs boşluğuma değdi an nefesimi tuttum. Zira ben tutmasam bile nefes alabilecek durumda değildim.
''Burası benim evim olsa mesela, kalsam burada.'' Öpücükleri git git aşağılara kayarken hipnoz olmuş gibiydim.
''Gelsem, göğüsünde dinlensem. Kalbinin sesi bana huzur olsa, içi benim için atsa hep. Evim sensin Yazgı. Sadece sensin.'' Dudakları sol göğüsüme geldiği an içimin ılık ılık aktığına yemin edebilirdim.

''Demir,'' diyebildim sadece. Kısık bir inilteden ötesi olmamıştı bu haykırış.

Oysa içime ne denli yangınlar vardı, ah bir bilse...

''Söyle güzelim,'' derin derin tenimin kokusunu içine çekiyordu sanki.
Dudaklarım kilitlenmişçesine hareket etmiyorlardı. Demir ise öpücüklerini kesmeden ilerliyordu.

Hafif esen rüzgar, ılık bir ağustos gecesi.
Her şey mükemmeldi.

Taa ki abimin sesi gelene dek..

''Yazgı, abim müsait misin ?''

SHİT

Değilim abi. Evim barkım yanıyor.

''Demir,kalk çabuk. Saklan bir yere hadi çabuk.'' Kısık bir sesle istemeye istemeye Demir'i üzerimden itekledim.
Demir sessiz bir nefes vererek etrafa bakındı.
''Nereye saklanayım yavrum? Dolaba mı gireyim ?'' Saçma bir düşünce olduğunu düşündüğü için suratını buruşturmuştu Demir.
Benim için ise başka bir seçenek yoktu şu an.
''Evet, gir hadi dolaba.'' Fısır fısır derdimi anlatmaya çalışıyordum.

Abim ise ısrarla kapımı çalıyor beni iyice strese sokuyordu.
''Üzerimi giyiniyorum abi iki dakika bekle.'' Diye bağırdım.

''Yavrum saçmalama sığmam ben oraya.'' Dedi ve hızlı hareketlerle balkona çıktı.
O çıkar çıkmaz perde ve tülü sonuna kadar çektim. O sırada abimden bir of sesi geliyordu, hızla kapıya ilerledim. Kalbim götümde atıyor olabilir şu an.

''Ne oldu abi ?'' Dedim nefesimi kontrol altına aldığıma emin olduktan sonra.

''Gel şöyle,''diyerek beni az önce alev alev olan yatağımın üzerine oturttu. Kendi ise ayakta durarak odanın içinde volta atıyordu.
Abim heyecanlıydı. Öyle ki yerinde duramayacak kadar sabırsızdı.

Aklım Demir de kalmış olsa bile abimi bu denli heyecanlandıran şeyi de düşünmeden edemedim.
''Ne oluyor abi, ne bu heyecan ? '' Dedim merakla.
''Yazgı, yardım etmen lazım bana. Derin mesele, yani tam olarak değil. Yani onunla ilgili bir problem yok neyse ki ama onunla alakalı. ''
Abim bayağı saçmalıyor.

SESSİZ AŞKIN ÇIĞLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin