Tüm bedenimin donduğunu anımsıyorum, tepkilerimi kontrol altında tutmak o kadar zordu ki. Arkamı dönüp babamın yüzüne bakacak takatim yoktu sanki. Sesler duyuyorum ama hepsi birer uğultu gibi, kafamın içindeki sesler fırsat kalmıyordu sanki.
Şimdi ne yapacağım ?
Ben babamın yüzüne nasıl bakacağım ?
Demir ellerini Kenan'ın yakalarından bırakmadan duyduğu sesle geri döndü. Babamı gördüğü anda hareket eden elmasından yutkunduğunu anlamıştım, babamdan çekiniyordu.
Kenan ise rahatlamış gibi derin bir nefes almıştı.
''Ne oluyor dedim, Demir ne yapıyorsun oğlum sen ? '' Babamın sesi şüphe doluydu, ben hala arkamı dönememiştim.
'' Hasan amca ben-'' ellerini Kenan'ın yakasından çekti, '' bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama Yazgı-'' Bu kez susturan ben oldum, gözlerime baktığında yüzümde gördükleriyle susmak zorunda kalmıştı.
Bizi söylememesi için yalvarıyordu bakışlarım, korkumu görür gibi oldu. Sessiz kalırken yüzü hayal kırıklığının emaresini taşıyordu.
''Ne oluyor Yazgı, biriniz bir şey anlatacak mı artık ? '' Sırtımı Demir'e çevirdim bu kez, babamın yüzüne dönerken diyeceğim şeyleri kafamda tartıyordum.
''Baba Demir abi yanlış anladı, Kenan'ın bana yanlış bir şey söylediğini sandı ama öyle değil. Ben de sen gelmeden önce onu anlatmaya çalışıyordum ama-'' söyleyeceklerim bitmiş gibiydi, dilimden sözcükler çıkmıyordu.
Ben ne zaman bu kadar kolay yalan söyleyen birine dönüştüm ?
Dakikalar önce babama bakamıyordum, şimdi ise Demir'e dönemiyorum. Utanç, mahcubiyet her şey hissettiğim şeylerin arasındaydı.
''Demir oğlum, senin söyleyeceğin bir şey var mı ? '' Diye bir soru yöneltti babam sol arkamda duran Demir'e.
'' Hayır Hasan amca, yanlış anlaşılmaymış madem gideyim ben. Daha fazla rahatsız etmeyeyim sizi,'' diyerek hareketlendi. Yüzüme bile bakmadan mutfak kapısından çıktı, çok geçmeden dış kapının kapanma sesiyle evden de çıktığını anlamak zor değildi.
Kendimi ona anlatmak zor olacaktı, bunu biliyorum ama şu an babamın bizim ilişkimizi öğrenmesi de hiç iyi olmazdı, Demir bunu anlayacaktır. Yani öyle umuyorum, ''baba içeri geçsek mi, misafirlerimiz var ya.'' Babamın gözü tam arkamdaki Kenan'a değdiğinde gözlerinde ki hoşnutsuz bir ifade vardı.
Hepimiz mutfaktan çıkıp salonda ki yemek masasına doğru ilerlerdik. Derin bana neler oluyor dercesine bakıyordu, ''sonra anlatayım.'' Dedim yanına otururken, şu an tek düşüncem şu yemeğin bir an önce bitmesi ve bu misafirlerin hemen gitmesiydi.
Masanın üstünde ki telefonumu alıp Demir'e mesaj attım.
Siz : Demir, öylece gitmek zorunda değildin. Sakince beni arar mısın lütfen.
Mesajıma bakmamıştı, bakar sanıyordum !
Annemin seslenmesiyle başımı o tarafa doğru çevirdim, ''Kızım senin kahvelerin güzel oluyor, sana zahmet bize birer kahve yapsan ya kuzum.'' Güler yüzüyle bana bakıyordu, kafamı sallayıp tek lokma yiyemediğim sofradan kalktım. Derin de peşimden geliyordu tabii ki, ''Yazgı kuşum, ne oluyor size ? '' Oflayarak mutfağa girdim. Kapıyı arkamızdan kapatıp camı açtım, içim daralıyor artık. Mutfak dolabının arkasına sakladığım gizli sigara paketimden bir dal çıkardım, ocaktan yakıp cama yaklaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ AŞKIN ÇIĞLIĞI
General FictionDuvar dibine sinmiş bedenim Demir Abinin kollarından titrerken, gözleri gözlerimden bir saniye ayrılmıyordu. ''Yazgı.'' Adım dilinden ilk kez bu kadar içten geliyordu. Sesim çıkmıyor, ellerim, bedenim titriyordu. İlk kez bu kadar hazırlıksız yakala...