DERİN ALABEY
''Sana ait olan seni bulur.''
Okuduğum kitabı yavaşça kapatıp sakince soluklandım. Sana ait olan seni bulur diyor kitapta sahiden de, öyle midir ? Ben nereye ait olduğumu bilmiyorum düşünsem de bulamıyorum. Her kimse yuvam, beni bulsun istiyorum.
Sevilmeye bu denli meraklıyken, aşk kapımı çalmayacak mı ? Ne acı....
Mahalleden gelen çocuk cıvıltılarını seviyorum, kuşlardan da en çok serçeleri. Çiçekleri de severim mesela, rengarenk olan her şeyi severim. Annem hep içimin çocuk kaldığını söyler oysa bence ben hiç büyüyemedim.
Büyümek istemedim de zaten, bebeklerimle oynamayı bırakmayı istemediğim gibi.
Mahalleden gelen çocuk çığlıklarıyla gülümsedim. Kafamı camdan uzatarak baktığımda mahallenin ortasında çocuklar maç yapıyorlardı, ''Derin abla, hadi sen de gel adamımız yok.'' Diye bağırıyordu, Furkan. Henüz on iki yaşına bir çocuktu, küçük yüzü sıcaktan kızarmıştı. Eliyle hadi hadi yapıyordu bana, e madem eksik gideyim o zaman. Geliyorum diye bağırarak hızla odamdan çıktım. Üzerimde çiçekli bir elbise, yüzümde makyajla aşağıya indim.
Evet tuvalete bile makyajla gidiyorum, sorun ne ?
Hızla evden çıktım, çocuklar takımları kurmuş olmalılar ki iki ayrı grup şeklinde duruyorlardı. Furkan beni görünce yüzünde koca bir gülümsemeyle bana bakıyordu, ''Derin abla benim takımımda olacak.'' Kısa boyuna rağmen, kolunu omuzuma atmaya çalıştı. Bu haline kıkırdayarak hafifçe eğildim. ''Tamam, patron senin takımındayım.'' Benim konuşmamla beraber karşı taraftan itiraz sesleri gelmeye başlamıştı.
''Ya biz güçsüz oluyor o zaman da, ilk yarı sizin takımda sonra bizim takımda olsun bari.'' Bu konuşan Enes oluyordu, haklı sayılırdı. Çok iyi topla oynarım bunu bildiği için böyle bir teklif sunuyordu, bana fark etmezdi ama Furkan buna sinirlenmiş gibiydi. Tam iki takım arasında tartışma çıkacaktı ki, başka bir ses hepsinin sesini bastırdı. ''Madem maç var ben de sizin takımınızda olayım bari.'' Bu sesin sahibi Hakan abiydi, gülerek çocuklara bakıyordu. Onun gelişini gören Enes hevesle alkışlamaya başladı. Hakan abi, çocuklarla konuşurken gözleri bana değdi, baştan ayağa beni süzdüğünü görebiliyordum. Gördüğü her ne ise onu gülümsetmişti, ''elbiseyle oynamak kolay olacak mı civciv ?'' Bana civciv demesine takılmıyordum ama beni güçsüz görmesi bozulmama sebep oldu, ''göreceğiz Hakan abi, '' inatla burnumu havaya kaldırdım, hırs yaptım resmen. ''Görelim bakalım, tırnağın kırılırsa durmam ama ona göre.'' Hah, ''senin kıymetli gömleğin kırışırsa da ben durmam ama ona göre.'' Hırs bürümüş suratıma bakarken hafif bir kahkaha attı. Beyaz gömleğinin kollarını dirseklerine kadar kıvırdı, ''bol şans civciv, ihtiyacın olacak.'' Diyerek göz kırptı. Eline aldığı topla kendi takımına doğru ilerledi, ben de kendi takımımın başındaki Furkan'ın yanına gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ AŞKIN ÇIĞLIĞI
Ficción GeneralDuvar dibine sinmiş bedenim Demir Abinin kollarından titrerken, gözleri gözlerimden bir saniye ayrılmıyordu. ''Yazgı.'' Adım dilinden ilk kez bu kadar içten geliyordu. Sesim çıkmıyor, ellerim, bedenim titriyordu. İlk kez bu kadar hazırlıksız yakala...