SESSİZ AŞKIN ÇIĞLIĞI

RÜYA SANKİ

''Çünkü herkesin evi, göğüsünde taşıdığı insanın dizinin dibidir.''

Evimdeydim.
Kalbim huzurla dolarken solduğum hava bile daha bir farklıydı. Ağaçlar daha bir yeşil, gökyüzü daha bir parlaktı sanki.

Gözlerimi yumdum birkaç saniye, şükrettim. Çok şükür Allahım, çok şükürdü.

''Gidelim mi ? '' Hafif tebessümle bakıyordu gözlerime.

''Gidelim. Çok merak ettiriyorsun beni ama olmuyor böyle.'' Şakayla karışık sitemli sesime gülüşü daha da büyüdü.

''Beş dakika sonra öğrenceksin zaten. Hadi gel,'' elini uzattı tutmam için. Sıkı sıkı tuttum, hiç bırakmak istemezcesine.
''Hadi o zaman gidelim sevgilim.'' Ah ne de güzel söyleniyor...

''Sevgilisin seni yesin, yesin.'' Sesli bir şekilde gülümsedi. Ellerimiz birbine kilitlenmiş bir halde ilerledik uzun patika boyunca. Yolu saran çiçeklerin arasından ilerledik usul usul. Ciğerlerim temiz hava ile doluyordu, mis gibi oldu mis.

''Demir bir şey soracağım sana.'' Mırıl mırıl çıkmıştı sesim zira mayışmak üzereydim.
''Sor yavrum.''   Avucunun içindeki elimin üstünü öperken konuşuyordu.
''Şey,'' dedim çekingen bir havayla. '' Abim ve Derin konusu, ne diyorsun sen onların ilişkisine ? '' Tek nefeste konuştum. Oh sordum gitti işte.
''İlişki demeyelim biz ona.'' Sakin kalmaya çalışıyor gibiydi.
''Ne diyelim ya başka ? '' Dedim şaşkın şaşkın.
''Yavrum bir şey demeyelim. Alışamıyorum zaten, sen de sorma bana ne olursun. Sinirlerim tepeme çıkıyor.''

Burnundan öfkeli bir nefes verdi.
Bu haline kıkırdamadan edemedim.
''Ee abim de bizim bir ilişkimiz olmadığını düşünürse, haksız mı olur yani ? '' Gülerek söylediğim şeylere küçük bir erkek çocuğu gibi somurtmaya başladı.
''Sikerim. Var kızım bizim ilişmiz. Aha işte yanımdasın, kollarımın arasına alabiliyorum seni. Kim diyebilir aramızda bir şey yokmuş diye.'' Kollarının arasına aldı hakikaten de beni. Gülüşüm daha da büyüdü.
''Ama sen de aynısını yapıyorsun. Farkında değil misin sevgilim ? '' Durdum, yüzümü yüzüne çevirdim. '' Hem ben çok mutlu oldum onlar adına. Çok yakıştılar bence.''

''Hayatım, deme öyle. Vallahi kalbim sıkışıyor. O abinin boğazına yapışacağım geliyor, deli oluyorum yavrum ya. Deme öyle ne olursun,'' ellerime küçük öpücükler kondurmaya devam etti. '' Hem ben bir tek seni düşünmek istiyorum. Senin sesini, o çiçek bahçesini aratmayan kokunu, bana bakarken parlayan ela gözlerini, dudaklarını... Bir tek seni, sadece seni konuşmak istiyorum. Olmaz mı ? ''

Olmaz mı ..?

''Ya Demir, böyle aniden romantik olma. Elim ayağım birbirine dolaşıyor ya, kalbimi tekletmesene be adam.''
Küçük bir kahkaha attı.
''Senin o kalbini severim ben.'' Saçlarımın tepesine öpücükler bırakıyordu.

Eriyorum merkez...

''Ya Demir..'' Yanağına küçük bir öpücük kondurdum.

''Ya güzelim,'' dedi beni taklit edercesine.
''Çok yolumuz kaldı mı ? '' Dedim anın büyüsünü bozarak.
''Yok güzelim geldik hemen şurası.'' Bir eli beni sararken diğer eliyle karşıyı gösterdi.
Gölü gösteriyordu, nasıl yani ?
''Göle mi gireceğiz ? '' Diye saçma bir soru sordum.
''Gel hadi, meraklı kedim.'' Diyerek beni gösterdiği yere kadar ilerletti.