SESSİZ AŞKIN ÇIĞLIĞI

HUZURUN SESİ

Huzur, uzun zaman sonra gözlerimi huzurla açtım. Hava henüz yeni aydınlanmaya başlarken ben alarmın beni uyandırmasını beklemeden uyandım. Saat henüz sabahın beşiydi, bir zamanlar uyuduğum bu saatte şimdi oldukça dinç bir şekilde uyandım.

Hayat çok garip.

Hiç ummadığım bir anda, hiç ummadığım biriyle aşk yaşıyorum. Yaman'ın da dediği gibi ; Aşk kapını çaldığında evde yokum diyemezsin.

Demir benim kalbimin huzurla dolmasının tek sebebi. Birbirimizi yormadan, üzmeden sevmeyi yavaş yavaş öğreniyoruz. Ben aşkın hoyrat tarafıyla baş etmeye çalışıyorum, o ise benim hoyratlığımla. Her şey çok güzel olacak, inanıyorum ve sadece bunu diliyorum.

Her şey çok güzel olsun.

Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım, yüzüme kan gelmiş gibi canlıyım. Kendimi böyle görmeyi unutmuştum, ben her zaman soluk benizli, göz altları mosmor gezen biriydim. Demir hayatıma ışık tutana kadar...

İçim içime sığmazken saçlarımı taradım, hafif sesli dinlediğim türkçe pop şarkılar eşliğinde makyajımı bile tamamlamıştım. Üzerime nasıl giyineceğimi bilemiyorum Demir'i arayıp sorayım bari.

Birkaç çalıştan sonra telefon açıldı, ''günaydın,'' dedim tüm neşeli sesimle beraber.

''Günaydın güzelim, uykunu alabildin mi ? ''

''Evet çok iyi uyumuşum, ben eve döndüğümde misafirler kalkmışlardı zaten, eğer merak ettiğin buysa.'' Bilmiş bir sesle kıkırdıyordum, Demir hayatımda tanıdığın en kıskanç erkeklerden biri, abimden sonra tabi.

''Evet, buydu aslında merak ettiğim. O iti bir daha görmezsin diye umuyorum.'' O tehlikeli bir sesle konuştuğunu sanıyordu oysa ki bana oldukça seksi gelmişti, kudurdum mu ya ben ?

''Görüşmem ki, seninle görüşürüm bir tek.''

Erken uyanmak ayarlarımı bozdu galiba, uysal oldum ya ben.

''Güzelim, sen hep böyle mi olsan ? Ne güzel uysalsın, '' gülümsemem dudaklarımda büyüdü.

''Aşk olsun Demir, ben uysal birisi değil miyim ? İnatçı mıyım ben ? '' Sahte bir alınganlıkla konuşuyordum.

''Olsun sevgilim, aşk olsun. Sen dünyanın en uysal kadınısın, ne haddimi sana inatçı demek.'' O da benim gibi rol yapıyordu, yiyeceğim şimdi o olacak.

''Ay, aklımı karıştırma şimdi benim. Benim sana bir şey sormam lazım, nereye gideceğiz ? Nasıl giyineyim bilemedim de ben.''

''Güzelim, rahat bir şeyler giyin. Birkaç saatlik yolumuz var rahat ol arabada.''

''Nereye gideceğiz ki ? '' Merakla sorumu yeniledim, o ise küçük bir kahkaha attı.

''Sürpriz. Gidince görürsün nasıl olsa, sen rahat bir şeyler giyinsen yeter.''

Ben böyle daha çok meraklanıyorum ki.

''Peki o zaman ben kafama göre giyineyim.''

''Giy güzelim, ben de duşa gireceğim şimdi yirmi dakika yeter mi hazırlanmana ? ''

''Yeter yeter, bir tek üstümü giyeceğim zaten sadece. ''

''Tamam o zaman, öpüyorum güzelliğim.''

Ay hava daha mı bir sıcak sanki ?

''Ben de öptüm.'' Yüzüm neden kızarıyorsa, sanki gerçekte öpmüyormuşum gibi.