33.Bölüm

542 89 29
                                    

Herkese merhaba...

2 gün sonra Cumhuriyetimizin 101. yılı ama o zaman bölüm atmayacağım için şimdiden kutlamak istedim. Daha nice güzel yıllara hep beraber. İyi ki cumhuriyet, iyi ki Atatürk...

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. 

İyi okumalar...

*

"Haber verilmesi gereken, kızların yanında olacak bir akrabaları yok mu? Teyze, dayı, amca?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Haber verilmesi gereken, kızların yanında olacak bir akrabaları yok mu? Teyze, dayı, amca?"

Beyazıt başını iki yana salladı. Sanem biraz önce kız kardeşinin peşinden dışarı çıkan Dilem'in gittiği yöne doğru sanki hâlâ oradaymış gibi kısa bir bakış attı. Pek iyi başlamasa da bazı şeyler, şu an bambaşka bir durum içindeydiler.

"Bildiğim kadarıyla yok. Zaten Yeliz Hanım da Ahmet Bey de tek çocukmuş. Görkem Bey'in kardeşi Ezgi'nin durumu da ortada. Yeni ameliyat oldu, küçük kızı var. Kocasını aradım en azından, Buse'yle ilgilenir ve yanlarında olur diye..."

Her şey o kadar ani olmuştu ki herkes için. Ahmet'i çıkaramıyorlardı morgdan. Dilem tek kelime etmiyordu. Didem ise ergenlik hormonlarıyla beraber her şeyi hat safhada yaşıyordu. Herhangi bir yaşta bu kolay bir şey değildi ama bu yaşlarda hele ki birbirlerine kırgınken yaşanmış olması...

"Bir abileri vardı diye hatırlıyorum?" dedi bu kez de Sanem Hanım.

Beyazıt'ın hoşnutsuzca kaşları çatıldı. Emir'le, Dilem'in arasında bir şeyler geçtiğini anlamıştı ama ne olduğunu anlayamıyordu. Ayrıca ilk ve son karşılaşmalarındaki tavrı hiç mi hiç hoşuna gitmemişti Beyazıt'ın.

"Ayla Hanım -Yeliz Hanım'ın ortağı ve en yakın arkadaşı- ona haber verdim. Birilerinin aranması gerekiyorsa o arar diye düşünüyorum."

Sanem ağır ağır başını aşağı yukarı salladı. Bu sırada kantine su almaya inen Ozan'ın bu tarafa geldiğini fark etti Beyazıt.

"Siz artık eve gidin hala. Burada kalabalık yapmayalım daha fazla. Ben Dilem ve Didem'i alıp gelirim. Burada kalmanın bir anlamı yok."

Yeliz kazada direkt ölmemişti. Ameliyattayken kalbi durmuştu. Tabii kaza haberini ve Sara'dan kavga ettikleri haberini neredeyse aynı anda almıştı. Ne yazık ki o sırada Ecem de Beyazıt'laydı ve tabii ki Ecem bunu herkese söylemekte gecikmemişti.

Dilem'in şu an gözünün önünü görecek hali yoktu ama biraz olsun kendine geldiğinde etrafında kimsenin varlığını istemeyeceğini biliyordu. O yüzden ona biraz da alan açmaya çabalıyordu.

Sara, Beyazıt'a kavga ettiklerini ve Yeliz'in neredeyse dinlemesi için yalvardığını söylemişti. "Seni benden alırdı." gibi bir şeyler söylediğini de eklemişti Sara ve bu Beyazıt'ın kafasını kurcalıyordu.

Düş Kapanı +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin