3.Bölüm: "Bar"

5.9K 285 22
                                    

#SuructaKatliamVar #Sanlıurfa

**

-Hatırlatma-

"Tanıştırayım.Damga,kıvırcık.Kıvırcık,damga!" dedi alayla.Gözlerimi belerterek ayağımı yere vurdum.Aşağıdan hala yüksek müzik sesi geliyordu."Yalnız bu da yakıştı."

"Sana şimdi bir yakıştıracağım!" dedim.Of ya! Nasıl gidecek bu morluk? Beni ani bir hareketle kendine çekti ve morluğa parmak ucuyla birkaç kez dokundu.Ciddileşmişti birden.Harbi dengesiz bu herif.

"Krem süreriz."

"-Riz? Ben sürerim." dedim.Güldü.

"İnadım inat diyorsun yani.Sen bilirsin." dedi ve dışarı çıktı.Sinirden kuduruyordum.Allah'ım ben ne gibi bir suç işledim de böyle cezalandırılıyorum? Derin bir nefes verip boynuma baktım..Her şeyden önce kapatılmayı bekleyen bir morluğum vardı..

-Hatırlatma Son-

**

(ZEYNEP)

Hala aynayla bakışıyorum.Nasıl gidecek bu morluk yaa! Aklıma gelen fikirle hızla toparlanıp aşağı inmeye karar veriyorum.Zaten her yer loş ışık.Kimse bir şey görmez.Saçımı başımı,kıyafetimi düzelttikten sonra aşağı kata inmek için lavabodan çıkıyorum ancak çıkmamla duvara yaslanmam bir oluyor.Neden mi? Tuvaletin önünde 4 tane mafya kılıklı -kılıklı da değil,kesin mafya!- adam dikilmiş bir şey-ler konuşuyorlar.İçlerinden bir tanesi az önce biz kabinin içindeyken bizi dikizleyen adam.

"Nereye kaçtı bu it!" dedi içlerinden bir tanesi sinirle.Bizi dikizleyen araya girdi.

"Abi bizi avladı yine.Burda değil.Tuvaletlere baktım az önce.Temiz." dedi.Diğeri sinirle başını salladı.Bu dörtlünün ele başı bu galiba.

"Tamam.Gidiyoruz." dedi birkaç adım atmıştı ki duraksadı ve diğer üçlüye döndü."Bu akşam sokaklarda bir turlayın.Nabzına bakın.Elbet Kerem bey avcumuzun içine düşecek.Benim adım Kadir Yüksel'se o piçe kaptırdığımız parayı alırım!"

Kaşlarım çatılmıştı ve midem bulanıyordu.Kerem'in nasıl işlere karıştığını harbi harbi merak etmeye başlamıştım.Adamlar etrafı kolaçan ede ede aşağı indiğinde birkaç dakika bekleyip bende aşağı indim.Bar hala tıklım tıklımdı.Gözüm piste kaydı.Bir süre pisti taradıktan sonra Defne'yi görebilmiştim.Halen aynı adamla sarmaş dolaş ve tabi ki sarhoş bir biçimde dans ediyordu.Ama ne dans! Adamı direk gibi kullanıyordu resmen.Başımı iki yana sallayıp gözlerimi devirdim ve hızla yanına doğru gitmeye başladım.Yanına vardığımda ne Defne ne de yanındaki ne idüğü belirsiz -Gerçi gözüm bir yerden ısırıyordu ama hatırlamıyorum tam olarak- adam beni fark edebilmişti.Bir süre daha beni fark ederler belki ümidiyle bekledim ama olmadı.Sinirlenmiştim iyice.Ani bir hareketle Defne'yi bana çevirdim ama bu pekte iyi bir refleks olmamıştı sanırım.Çünkü birkaç saniyelik kısa bakışmamızın ardından dans ettiği adama dönüp kustu! Bildiğin adamın üstüne çıkardı yani! Benim de midem -zaten bulanıyordu- kalkarken kendimi dizginlemeye çalıştım.Bu morluk zaten işimi zora sokarken bir de kusmak istemiyordum açıkçası.Ben midemi düzene sokmaya ve ardı ardına yutkunmaya devam ederken ikisi -Defne ve yanındaki mahlukat- hunharca gülmeye başladılar.Kaşlarım çatıldı tabi.İyice leyla olmuş bunlar.Hızla Defne'nin kolunu kavradım ve kendime doğru çektim.

"Gidiyoruz Defne,hadi." dedim.Defne huysuzlanarak kolunu çekmeye çalıştı.

"Yaaağ!" dedi hala kolunu çekmeye çalışırken."Dağa yeniiiğ geldiiiiğ!"

"Yaya yaya konuşma,ağzına çarpıcsm bir tane şimdi!" dedim sinirle.Benim bu son sözlerime Defne kahkaha attı.Bizimki kahkaha atınca dans ettiği mahlukat da eşlik etti."Sus! Allah'ını seviyorsan sus Defne! (Sürüklemeye başlar.) Gidiyoruz!"

Başlangıç: Tehlikeli KızılHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin