46.Bölüm: "Medusa (2)"

2.9K 183 42
                                    

Fotoğrafın bölümle alakası yok aslında

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Fotoğrafın bölümle alakası yok aslında. Belki aranızda unutanlar vardır diye ekledim. Resimdeki hikayemizdeki Julianna.

Bölüm şarkısı: TNK - Söyle Ruhum.

----------------------------------------------------------------------

Emrah, kocaman yıkık dökük harabenin ortasında bir o yana bir bu yana gidip geliyordu. Stresli olduğu hareketlerinden, mimiklerinden çok belli olsa da, Levent'in alayla karışık sorularını hep yalanlıyor ve geçiştiriyordu. Ömer harabenin dökülmüş kapı pervazına yaslanmış hemen hemen birkaç metre ötesinde duran yarısı aşağı indirilmiş, toz toprak dolu buğulu camdan dışarısını izliyordu. Pusat, Emrah tarafından her şeyin, yani hemen hemen her şeyin deşifre olmasının ardından hiç konuşmamış, dayak yedikten sonra oturtulduğu sandalyesinde oturuyordu. Kemiklerinin dahi sızladığını hissetse de, ölümü kabullenmişti. Bu işe girdiğinde ölümü göğüslediğinin farkındaydı ancak işlerin bu raddeye gireceğini bilmiyordu.

Planlarının bir çoğunu bu girdiği yolun yarısında buruşturup atmak zorunda kalmasa belki başarılı olurdu. Gözlerini sımsıkı yumup 'aptal kız' diye geçirdi içinden. O Zeynep denen kız ortaya çıkmasaydı, her şey yolunda gidecek ve Pusat sonunda istediğine ulaşacaktı. Ne bu işte sadece piyon olarak kullanmak istediği Louis, ne de Julianna'nın tıpkı ablası gibi Kerem'e takık kardeşi Jessica umurundaydı.

Zeynep'in olayların içine girmesiyle Louis, intikam rotasını değiştirmişti. Kerem'in o kıza aşık olacağını adı gibi biliyordu diye geçirdi içinden bir kez daha Pusat. Bu yüzden, o kız yüzünden kendi yaptığı planda piyon görevi adledilmişti kendisine. En çok sinirini bozan şeyde buydu.

Dışarıdan acı bir fren duyulduğunda Pusat gözlerini açıp tavana dikerken, dudaklarına canı acısa da, umursamaz bir gülümseme kondurdu. Gelen fren sesiyle, Ömer yaslandığı pervazdan doğrulmuş elleri hala cebinde kapının girişinde bekliyordu. Emrah ise Kerem'in sinirini ve geçireceği sinir krizini bildiğinden sertçe yutkunup başını iki yana sallayarak bir an için odadan çıkmayı düşündü ancak Levent'in onun omzuna vurmasıyla bu düşünceyi beyninin ücra noktalarından kovdu.

Levent ise rahat bir biçimde, Emrah'ın omzuna sakin ol dercesine vurduktan sonra Ömer'in yanına doğru birkaç adım atmıştı.

Sert kapı kapanma sesiyle Ömer bile irkilirken, odanın içindeki herkes kızılca kıyametin kopacağının farkındaydı.

Kerem bir hışımla içeri girerken, kimse ardından gelen Erkan ve Egemen'in geldiğini fark etmemişti. Genç adam içeri girer girmez Pusat'a doğru yönelip suratına sert bir yumruk geçirdi. Pusat beklediği yumrukla oturduğu sandalye ile birlikte gün içinde birçok kez olduğu gibi yere savrulurken gözlerini kapatmıştı. Hisleri donuk gibiydi, hissizdi. Belki de ölümü hissetmek istemediğinden kaynaklanıyordu genç adamın ancak bilmiyordu. Tek hissedebildiği kısa bir an içinden burnundan akan sıcak sıvı olmuştu. Kafasını sert bir biçimde yere çarptığındaysa bayılacağını zannetmişti ancak bilinci hala yerindeydi.

Başlangıç: Tehlikeli KızılHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin