26.Bölüm: "Seviyorum!"

5.5K 241 39
                                    

Bölüm şarkısı: Sıla - Seni Görmeseydim (Mutlaka dinleyin..)

Multimedyadaki fotoğraf^^

Bölüm üçüncü ağızdan yazılmıştır.

Egemen eve gelir gelmez, evde kimsenin -hizmetçiler dışında kimsenin- olmamasından faydalanarak direk en üst kata, babasının çalışma odasının bulunduğu kata çıkmıştı. Evdeki hizmetçileri es geçmeye çalışarak odanın kapısını açtı ve içeri girdi. Kapıyı kapattıktan sonra etrafa göz gezdirdi. Kasanın yerini biliyordu, sadece odanın bu kadar dağınık olmasına şaşırmıştı. Derin bir nefes aldı bir adım öne atacaktı ki duraksadı. Odanın hemen köşesinde duran güvenlik kamerasına baktı. Şuan durduğu yer kör noktaydı yani kamera tarafından kayıt altına alınamıyordu. Ama birkaç adım atsa, kadraja girebilirdi. Bir şekilde o kameraları devre dışı bırakmalıydı. Aklına gelen şeyle kahkaha atma isteğini bastırdı ve odadan hızla çıkıp kendi odasına indi. Biraz sonra yapacağını en son çocukluğunda abisi ile yapmıştı. Aklına o anlar gelince duraksasa da elindeki topla hızla yine çalışma odasına çıktı. Uzun zamandır futbol oynamıyordu, sadece tuttuğu takımın maçlarını izlemekle yetinmişti ve körelmediği umuyordu. Odaya girdi ve yine kapıyı kapattı. Topu ayağının dibine koydu ve sabitledi. Birkaç kez yerini değiştirdikten sonra açısından, kafasına göre, emin olduğunda elini beline koyup -adeta profesyonel bir futbolcu edasıyla- birkaç adım geriledi ve kameraya bir bakış attı ancak sırtı sert bir biçimde kapalı kapıya çarpınca kısık bir şekilde küfretti. Sırtını hafif bir biçimde dikleştirirken kapıyı açtı ve hole baktı, kimse yoktu. Bu işi bir an evvel bitirmeliyim, diye düşündü ve topun yerini bir kez daha kontrol ettikten sonra geri geri birkaç adım geldi. Kapının eşiğinde durup hızla topa doğru geldi ve sert bir biçimde vurdu. Top tam da istediği yöne gidip, kamerayı tuzla buz ederken ellerini beline koyup sırıttı. Nedenini bilmiyordu ama bu son yaptığı ona kendini iyi hissettirmişti. Hatta abisine teşekkür bile edebilirdi. Derin bir nefes aldı ancak az evvel çarptığı sırtına bir kez daha ağrı girince sırıtan yüzü dondu ve yüzünü buruşturup bir küfür savurdu. Hole bir kez daha göz gezdirip odaya girdi ve tekrar kapıyı kapattı. Topu bir tarafa bırakırken kameranın artık kayıtta olmayışıyla rahatlıkla odanın ortasına kadar geldi. Masanın arkasına dolanarak büyük vestiyerin en alt gözünü açtı. Büyük gözün içinde bulunan küçük kasaya baktı ve parmağını dokundurdu... şimdiye dek aklına gelmeyen şeyle donup kaldı.

Şifre!

Şifresini bilmiyordu ki! Kafasına birkaç kez vurduktan sonra yere sert bir yumruk geçirdi. Bunu akıl edememiş olmasına küfrediyordu adeta. Abisiyle dün konuşmuştu ve evin boş olduğu ilk günü yani bugünü değerlendirmek istemişti. Ama akıl edemediği bir şey vardı ortada... şifre. Birkaç şeyi denemeye karar verdi. Bugün bu işi bitirmeliydi, yoksa bir daha şansı olmayabilirdi. Elini tuşların üzerine getirdi ve harflerin olduğu bölümde gezdirdi. İlk önce 'Nihat' yazdı ve ok tuşuna bastı ama kırmızı ışıkla karşılaştı, genç adam. Tekrar tuşları getirdi parmaklarını. 'KARA' yı denedi bu sefer. Sonuçta soyadlarıydı. Olma ihtimali yüksekti. Ama kırmızı ışığın yanmasıyla soyadlarına bir küfür savurdu. Hiçbir zaman 'Kara' soyadı onun bir işine yaramamıştı ki şimdi yarasın! Bir müddet daha sülalerinde kim varsa denedi ama olmadı. Annesinin ismini bile denemişti ancak kırmızı ışık yanında kasa çelik olmasa yumruk atmayı deneyecekti. Çöktüğü yerden ayağa kalktı ve alnını ovuşturdu. Masanın üzerindeki tonla dosyaya bakıyordu şimdi. Masaya doğru eğildi ve dosyalara daha dikkatli baktı. En üstteki dosyanın üzerinde, gördüğü yazıyla abisinin seneler önceki şirkete girdiği şifre aklına geldi. Hızla tekrar kasaya eğildi ve o şifreyi tuşladı. Kasadan bir feryat yükseldi ve yeşil ışık yandı ardındansa kapak geriye doğru açıldı. Sırıtıp kasayı açtı. Babasının, abisine ait olan bir şeyi kullanmış olmasına inanmıyordu. Bir gün ona 'Black devil*' nicki işe yarayacak deseler hayatta inanmazdı ama yaramıştı. Gerçi abisinin işine daha çok yarayacak gibi görünüyordu. Kasayı karıştırmadan kolayca siyah dosyayı buldu ve kasayı kapattı. Doğruldu ve elindeki dosyayla odanın ortasına geri döndü. Boş olan eline bir köşeye bıraktığı topu aldı ve kapıya yaklaştı. O sırada aşağıdan gelen babasının sesiyle küfretti. Annesiyle tartışıyorlardı. Sesleri yakından geliyordu ve odadan hızla çıkmak gibi bir hata yapamazdı, hemde elinde kabak gibi görünen bu dosyayla birlikte! Derin bir nefes verip cama doğru gitti. Tabi ki de burdan aşağıya atlamayacaktı. Ölmek için henüz genç sayılırdı. Camı açıp topu aşağıya fırlattı. Bu sırada ses daha yakından gelmeye başlamıştı.

Başlangıç: Tehlikeli KızılHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin