34.Bölüm: "Atkı"

5K 287 25
                                    

Heyoooo! Bugün 2Ocak 2016! Yeni yılın ikinci gününde, özel bir bölümle karşınızdayım :) Hepinizin yeni yılı, huzurlu, mutlu, sağlıklı geçer İnşAllah^^ Hepimizin başarıdan başarıya koşacağı bir yıl olması dileğiyle... sağlık, mutluluk, huzur 2016'da da hiç yanınızdan eksik olmasın :) Keyifli okumalar :)

Bölüm şarkısı: Toygar Işıklı - Bırak Sende Kaybolayım. (ŞARKIYI DİNLEMEDİYSENİZ, DİNLEYİİİİN :) GERÇİ, ÇOĞUNUZ DİNLEMİŞSİNİZDİR. KARA PARA AŞK JENERİK ŞARKISI.)

Not: Gif alıntıdır.

"Biliyorum, güzelim..."

Zeynep derin bir nefes verip geri çekilirken karşısındaki adamın yamuk bir şekilde sırıttığını görünce kendisinin inadına yaptığını anlamıştı. Gözlerini kısıp boğazını temizledikten sonra üzerine iyiden iyiye yapışan ve hareketlerini kısıtlayan bluzu çekiştirip derin bir nefes vermişti Zeynep. Alnına yapışan buklelerini geriye atıp Kerem'e pas vermemeye çalışarak dolabın yanında duran küçük bavulundan bir bluz ve siyah bir tayt çıkarıp içeri gitmek için -banyoya gitmek için- hareketlendiği sırada Kerem kızın bileğinden tutup onu durdurmuştu. Zeynep bıyık altından sinsice gülümserken bakışlarını Kerem'e verdi.

"Nereye?"

Zeynep bileğini Keremden kurtarıp gülümsedi. "Üzerimi değiştireceğim."

Kerem sırıttı ve alt dudağının üzerinde dilini gezdirdi. "Burda değiştirsene..." Zeynep, Kerem söylediğiyle gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıp kafasını iki yana salladı.

"(Dilini şaklatır.) I- ıh! Sanırım duş da alacağım." dedi sırıtarak. Kerem, Zeynep'in yapmaya çalıştığını anlayınca sırıtışını iyice genişletti.

"Zeynep... bazen çok gıcık olabiliyorsun." dedi birkaç adım geriye giderken. Zeynep, genç adamın ne yapmaya çalıştığını anladığını fark edince genişçe gülümsemiş, elindeki kıyafetleri karnına bastırıp banyoya doğru ilerlemişti. Kapıdan içeri girecekken, geriye doğru dönmüş ve arkasından bakan Kerem'e göz kırpmıştı.

"Biliyorum, Kızıl." dedikten sonra dudaklarını hafif bir biçimde büzüp öpücük attıktan sonra kıkırdayıp içeri girmiş, kapıyı kapattıktan sonra bir de üzerine kilitlemişti. Kerem kızın arkasından bir süre yüzüne adeta kapanan kapıya bakıp iç geçirirken, zorla yutkunmuştu. Başını iki yana sallayıp yatağa otururken, sırıtıp geriye doğru yaslanmış ve gelişigüzel bir biçimde yatağın üzerine yatmıştı. Ellerini kafasının altına koyarken, gözünün önüne az önceki Zeynep'in hareketi gelmiş gözlerini kırpıştırıp o anı beyninden silmeye çalışmıştı. O an beyninden bir türlü gitmezken bir küfür mırıldanıp, kendisinin kontrol alamamasından dolayı derin bir nefes aldı. Yeniden ayağa kalkarken odanın içinde bulunan balkona çıkmak için hareketlenmişti. Balkona çıkacağı sıradan banyodan gelen su sesi ile duraksayıp derin bir nefes almıştı. Kendini kontrol almaya çalışarak, balkona çıkmış ve önüne serilen Rio De Janeiro'yu izlemeye koyulmuştu.

Aradan geçen zamanla birlikte su sesi de kesilirken, Kerem rahatladığını hissetmişti. Oturduğu sandalyeye iyice yayılırken, içeriden gelen tıkırtılarla gözlerini kapatmıştı.

"Kereeeeem?" Zeynep'in bağırışıyla Kerem alelacele ayağa kalkıp içeri gitmişti. Zeynep gülümsemesini bastırmak için dudaklarını sık sık ıslatırken üzerine sardığı havluyu sıkıca tutuyordu. Saçından damlayan su tanecikleri boynundan aşağı iniyordu ki, Kerem'in ilk fark ettiği bu olmuştu. Ardını ardına bilmem kaç kez yutkunurken elini kısa saçlarının arasına daldırmış ve karıştırmıştı genç adam. Bakışlarını zorla da olsa, kızın yüzüne odakladığında, bu sefer de ıslak dudakları dikkatini çekmişti.

Başlangıç: Tehlikeli KızılHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin