Başlangıç: Tehlikeli Kızıl

43.Bölüm: "Milat"

Bölüm şarkısı: Pera - En Güzel Mevsimim. Mutlaka dinleyin, müthiş!

150K olmuşuz, her zaman bana destek veren herkeseeeee teşekkür ederim, iyi ki varsınız! ÖZENLE SAKLANACAK BÖLÜM NOTU - 4 😉
Sürçü lisan ettiysem affola!

-Hatırlatma-

"Zeynep?"

Kız adamın boğuk sesini duyumsadığında zor da olsa gözlerini aralayabilmişti. Adamın ensesindeki elini aşağıya kaydırıp t- shirtünün yakasına getirirken gözlerini bir an olsun adamın gözlerinden ayırmıyordu. Sıkıca tuttuğu yeri kendisine doğru çekerek burunlarının birbirine çarpmasını sağlamıştı.

"Kerem... isti- yorum." Genç kadın heyecandan tekleyen sesine aldırış etmemişti. Kerem de kızın kararlı gözlerine bakmıştı bir süre.

Derin bir nefes alıp ilk önce kızın çenesine ardından dudaklarına, yanağına, kulağının arkasına ve boynuna sığ birçok öpücük kondururken boynu ile omuzunun birleştiği noktaya birkaç öpücük bırakıp köprücük kemiklerine öpücük- ler bırakmaya başlamıştı. "Zeynep..." dedikten sonra birkaç öpücük daha bırakmıştı aynı noktaya. Öpücükleri kesilirken dudaklarını kızın köprücük kemiğinden çekmemişti. "Bu hayat bana, insanların gülemediği için ağladığını, susamadığı için konuştuğunu, ölemediği için yaşadığını öğretti ve bunları bizzat bende yaşadım. " Genç adamın fısıltıyla söylediği sözler, Zeynep'in nefesini boğazına tıkıyordu. Kerem köprücük kemiğinden de aşağı kayıp kızın üzerindeki v yaka t- shirtün ucuna getirdi dudaklarını ve sadece dudaklarıyla kendisi için biraz yer açıp kızın tenine birkaç öpücük daha bıraktı. "Şimdiyse öğrenmek istediğim sadece sensin. Senin bedenin, ruhun... her şeyin. İzin ver Zeynep, seni ruhuma bulamama izin ver."

Zeynep izin vermişti çoktan. Bunu Kerem'de biliyordu ancak adamın fısıldadığı sözler, Zeynep'in yutkunmasına yol açmıştı. "Seni seviyorum, Kızıl." dedikten sonra kafasını koltuğun yüzeyine biraz daha bastırırken gülümsedi. Hayatında bu kadar heyecanlandığı, bocaladığı ve bir sürü duyguyu aynı anda hissettiği bir anı yaşamamıştı. "Senin olmak için hazırım. Senin olmak istiyorum."

-Hatırlatma Son-

Zeynep'in iki dudağının arasından fısıltı ile firar eden birkaç kelime ile Kerem, bir an için yutkundu. Böyle bir şeyi beklememişti. En azından şimdisi için. Dudaklarını kızın dudaklarına bir kez daha değdirip, alt dudağını kapan altına alırken kızın ellerini kendi ensesinde birleştirişini hissetti. Bir elini kızın okşadığı belinden çekip pantolonun arka cebine getirdi ve telefonunu çıkardı. Bu sırada nefes almak için ikilinin dudakları ayrılırken, Kerem minik bir öpücük daha bırakıp bakışlarını telefon ekranına yöneltmişti. Zeynep ise nefes nefese Kerem'in ne yapmaya çalıştığını izliyordu.

İletilen: Levent

Mesaj: Her neredeysen geri dön, sakın kulübeye geleyim deme. Belanı sikerim.

Gönder tuşuna bastıktan sonra telefonu rastgele odanın içerisine fırlatırken Zeynep'in kıkırdamasıyla derin bir nefes alıp dudaklarını tekrar kızın dudaklarının üzerine yerleştirmişti.

Levent, arabada kulübeye doğru yol alırken, Kerem'e -geç kalmasından dolayı- ne diyeceğini düşünürken telefonuna mesaj gelmesi sonucu birkaç saniyeliğine telefonun ekranına baktı. Keremden gelen mesajı görünce şaşırsa da, içeriğinin küfürler ile bezenmiş olduğunu tahmin edebiliyordu. Yutkunup mesajı açtı. Okuduğu kelimeler karşısında ani fren yapıp öne doğru sarsılırken şaşkınlığını gizleyememişti.

Mesajda sadece bir küfür vardı.

Bundan daha önemlisi ise, onun kulübeye gelmesini istememesiydi. Omuz silkip telefonu yan koltuğa fırlatırken kısık olan radyonun sesini biraz daha açıp direksiyonda ritim tutarak gaza bastı ancak tekerlek birkaç boşa dönüşün ardından kükremeyi bırakan motor ile Levent derin bir nefes aldı.