4.Bölüm: "İnat"

6.3K 286 17
                                    


Keyifli Okumalar

**

-Hatırlatma-

"Abi köşeye sıkıştık."

"Çıkmamız gerek." İkimizde aynı anda konuşmuştuk.Tam anlamıyla ümitsiz vakaydık ikimizde.

"Ardiye de miydi?"

"Evet,evet.Küçük mavi bir kilim zaten.Raflara bak,göreceksin Zeyno."

"Tamam canım."

İşte şimdi tam anlamıyla sıçtık! Bir işte boka sarmasa şaşarım zaten.

-Hatırlatma Son-

**

(Zeynepten)

Ardiyenin kapısını açar açmaz içeri çekilmem bir oldu. Ani bir refleksle çığlık atacaktım ki ağzıma kapanan elle susmak zorunda kaldım. 2 kişilerdi. Biri beni tutuyordu,diğeri ise kapıyı kapattı. Allah'ım sen beni koru! Ne istiyorlar acaba? Para falan mı?

"Şimdi elimi ağzından çekicem ve sen uslu bir kız olacaksın.. anlaşıldı mı?" dedi ses bir yerden tanıdık geliyordu.. kaşlarımı çattım ve başımı olumlu anlamda salladım. Aslında şu durumda bu kadar uslu bir kız olmazdım ama ne olur ne olmaz.. silah falan vardır herifte. Boş yere patlamasın,mermiye yazık.. değil mi? "Güzel,anlaştığımıza sevindim.. şimdi elimi çekiyorum."

Elini çekti ve ben bağırmak yerine sadece başımı iki yana salladım. "Ne istiyorsunuz?"

"OHA! Yok artık!" dedi arkamda olanı. Hala karanlıktan dolayı yüzünü seçememiştim. "Yok ya,o değildir!"

"Ne diyorsun abi sen?" dedi diğeri.. seslerinden ayırt ediyordum farklı olup olmadığını..

O sırada arkamdan bir ışık yayıldı ve karşımda olan adamı gördüm. Uzun boylu bi adamdı.. bunu da bir yerden gözüm ısırıyor ya neyse.. arkamı döndüm ve gözüme gelen ışık yüzünden beni susturan ve mütemadiyen tehtid eden adamı görememiştim. Çünkü gözüme nüfus eden fazla ışıktan ötürü gözlerimi kapatmak zorunda kalmıştım.

"YUUUUH! Kızım yine mi sen?!" dedi yine o ses.. hani beni tehtid eden. Gözlerimi açtım ve karşımda duran adama baktım. OHA! Oğlum yine mi sen?! Beni inceleyip pis pis sırıtmaya başladı. "Yalnız her defasında karşıma çıkıyorsun marul.. yani ne bileyim.. takip mi ediyorsun sen beni?"

"Ihhı,aynen başka işim gücüm yok seni takip ediyorum." dedim. Bir saniye! Heyt be! Herifin ne bok yediğini hiç çaba sarf etmeden buldum! Hırsızsın demek.. pislik!

Sırıtır. "Valla işinin,benim ne bok yediğimi bulmak olduğunu sanıyordum."

"Buldum canım,buldum." dedim. Kızılla karşılaşır karşılaşmaz atışmaya başlamıştık. Doğamızda var sanırım.. "Pis hırsız!"

"Ne?!"

"ÇÜÜÜÜÜŞ! Ne hırsızı be! Abi ne oluyor ya?"

Bakışlarım-ız arkamda duran ve ilk gördüğüm adama döndü. Şaşkın bir şekilde bir bana bir bay Kızıl'a bakıyordu. Gözlerimi devirip Kızıl'a döndüm.

"Bana bak! Sen nasıl bir pisliksin ya! HIRSIZ! İnanmıyorum be! Aaa,tabi ilk karşılaştığımız zaman elinde siyah bir çanta vardı. Ve bir adamlardan kaçıyordun.. seni kovalayanlardan çaldın değil mi! O yüzden kovalıyorlardı seni! Barda da saklanmanın nedeni oydu tabi! Pislik! Beni de bu işlerine alet ettin! (Gözlerini kocaman kocaman açar.) Hİİİİİİİ! Poliste arıyordur seni şimdi! AAA-AAAYYY! Yardım ve yataklıktan beni de alacaklar içeri! Allah kahretsin seni be! Senin yüzünden gencecik yaşımda hapse gireceğim! Hoooooff! Annem.. öldürecek beni! Nasıl işlere bulaştım ben! Haps-"

Başlangıç: Tehlikeli KızılHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin