33.Bölüm: "Şarkı söylediğim kadın"

5.4K 274 24
                                    

Bölüm şarkısı: Cihan Güçlü - Yalandır Güldüğüm (ŞARKIYI MUTLAKA DİNLEYİN. DAHA YENİ ÇIKMIŞ BİR ŞARKI (20.000 küsür bir izlenme sayısı var.) AMA MÜTHİŞ! BİR DİNLEDİM, BIRAKAMADIM^^ AYRICA BU ŞARKI, BÖLÜM İÇİNDE KEREM'İN SÖYLEDİĞİ ŞARKI^^)

Keyifli Okumalar :)

Zeynep ve Kerem dakikalardır sükuneti sağladıkları ortamda birbirlerine sarılmış, yatıyorlardı. Zeynep için bu an, bir rüya gibi gelirken; Kerem için tam tersi, bir mucizeydi. Mucizeden de öte imkansızdı.

Ama şimdi, bu anı her ikisi de yaşıyordu...

Kerem daha önce hiç düşünmeden ya da tereddütsüz bir uykuya dalmamıştı... özellikle de, 18 yaşından sonra. Uyuduğu bile nadir geceler vardı. Gecenin soğuğunda kaldırım taşında, sokağın ıssız bir köşesinde... uyursan ne olacağı belli olmayan gecelerde, uyumamayı seçmiş ve uyumamıştı. Turgut'un kendisini yanına almasıyla, bir yatağa, odaya kavuşsa da; uzun süre yaptığı bu alışkanlık doğrultusunda yine uyumamıştı. Sonraları uyumaya alışsa da, tereddütle yaklaşırdı ancak bu ilk defa Zeynep'in yanındayken olmamıştı. Derin bir nefes alıp kızın belindeki ellerini daha çok sıktı ve kızı bedenine iyice yapıştırdı. Zeynep gözleri kapalı olsa da uyumuyordu ve Kerem'in yaptığı bu son hareketten hiç de rahatsız değildi. Sevdiği adamın kendisini sarmasından başka ne gibi iyi bir şey olabilirdi ki?

İkisi de sükunetle birbirlerinin kokularını içlerine çekmeye kararlıyken, kapıya vurulmasıyla ikisi de kapının olduğu tarafa bakmıştı. Kerem yataktan hafif bir biçimde doğrulurken, Zeynep Kerem'e doğru dönmüştü. Kerem baş parmağını dudağının üzerine koyarak Zeynep'in sessiz olmasını işaret ederken, kız adamın bu isteğine başını aşağı yukarı sallayarak olumlu yanıt vermişti.

"Zeyneğp? Orda misın?"

Kerem duyduğu sesle gözlerini devirip başını tekrar yastığa gömerken Zeynep adamın bu hareketine kaşlarını çatarak tepki vermişti. Kapı aralıklarla çalmaya devam ederken Kerem'in sessiz bir biçimde küfür mırıldandığını da duymuştu. Kapıyı açmak için ayağa kalkarken, Kerem Zeynep'in belini son anda yakalamış ve yatağa geri çekmişti. Genç kız, adamın bu ani hareketiyle çığlık atmamak için kendini zor tutmuştu. Gözlerini fal taşı misali açıp Kerem'in gözlerinin içine bakarken omzuna bir küçük yumruk atmıştı.

Hafif yüksek sesle "Öküz müsün sen ya!? Kap-" cümlesini tamamlayamadan dudaklarının üzerinde hissettiği baskıyla zaten irileşmiş olan gözleri iyice irileşirken karşılık bile veremeden Kerem kendini geri çekmişti. Kız yine tam dudaklarını aralayacakken Kerem kızın aralanmış dudaklarına bir öpücük daha bırakmış ardından da baş parmağını kızın dolgun dudaklarının üzerine koymuştu.

"Şttt! Sessiz ol." diye fısıldamıştı Kerem. Zeynep dudaklarındaki parmağı ısırıp Kerem'in dudaklarındaki parmağı çekmek zorunda kalmasını sağlamıştı. Kerem minik bir küfür edip parmağını geri çekerken Zeynep alaylı bir biçimde gülümsemişti. "Şu romantik anı ben bölsem, öküz diye ciyaklardın başımda!"

Zeynep de Kerem gibi fısıldar. "Kapı çalıyor, Kızıl. Ağaç oldu adam dışarda." dedi bir yandan vurulan kapıya dikkat kesilirken. Kerem pek de önemsemiyormuş gibi gözükmüyordu...

"Kapıyı açmayacağız."

Zeynep şaşırarak Kerem'e bakmaya devam eder. "Ne demek açmayacağız? Ya önemli bir şeyse?" demişti. Her ikisi de fısıldıyordu.

"Andrew'in sana söyleyebileceği önemli hiçbir şey olamaz!"

Zeynep saçını düzeltir ve derin bir nefes alır. "Ne yani açmayacak mıyız?"

Başlangıç: Tehlikeli KızılHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin