16.Bölüm: "Karar"

4.6K 216 34
                                    


Multimedya : Kerem.

Bölüm üçüncü ağızdan yazılmıştır. Ve birkaç bölüm daha yazar ağzından yazılmaya devam edecektir.

-------------------------------

'Ne çok ağladım ben,

Bir damla yaş dökmeden.' - Özdemir Asaf

Bazı kelimeler fütursuzca firar eder dudaklarımızın arasından. Ağzımızdan anlık çıkan sözlerin ardından anlayabiliriz ne söylediğimizi. Zeynepte de tıpkı böyle olmuştu. Annesini kıracak birçok söz söylemişti ve şimdi deli gibi pişmandı. Ayrılacaksalar bile, ki şuan ayrılmışlardı, böyle olmamalıydı. Hala bir yanı buruktu. Ölenle ölünmezdi, bunu biliyordu. Ama annesiyle böylesine buruk bir şekilde ayrıldığı için üzgündü. Annesi gözlerinin önünde can vermişti, bunu tabi ki hayatı boyunca unutamayacaktı. Yattığı yataktan kalktı. Her yanı ağrıyordu, içtiği ilaçlarında bir boka yaradığı yoktu. Defne'nin tüm itirazlarına karşın genç kız, birkaç kez uyku ilacı almıştı. Uyumaya ihtiyacı vardı. Dün gece de uyku ilacı almıştı Zeynep. O yüzden şimdi sarhoş gibiydi. Odasından dışarı çıktı. Salon boştu, adımlarını mutfağa yönlendirdi. Tahmin ettiği üzre Defne burdaydı. Kahvaltı hazırlıyor diğer yandan da söyleniyordu.

"Yok tam da bana göre bir isimmiş! Zeyno'm olmasa seni eve bile almam be! Maymun kılıklı herif.." diye söylenmeye devam ederken, Zeynep'in yüzünde acı bir gülümseme oluştu ve Defne'nin yanına gitti. Defne, Zeynep'i fark eder etmez gülümsedi ve genç kızın ağzına dilimlediği salatalıklardan birini sıkıştırdı. Zeynep itiraz etmeden ağzındakiyi çiğnemeye başladı.

"Sabah sabah söyleniyorsun yine.. hayırdır?" dedi genç kız bir yandan da ağzındakiyi çiğnerken. Defne dilini hafifçe doşarı çıkarıp kafasını iki yana salladı.

"Beni boşver. Sen nasılsın?" dedi şefkatle. Zeynep derin bir nefes verdi.

"Bak, üzerime titremeni anlıyorum ama buna sizin istediğiniz gibi alışmayacağım ve unutmaya da niyetim yok. Ama bununla yaşamaya alışacağım. Bunun için zamana ihtiyacım var." dedi Zeynep ciddi bir ses tonuyla. Defne kafasını olumlu anlamda salladı. Zeynep konuyu dağıtmak istercesine "Sen kime söyleniyordun sabah sabah, söyle!" dedi. Defne gözlerini devirdi.

"Ömer olacak o hanzoya! Herifin yaptığı kolye piçliğini unutmadım daha onun hesabı bir kenarda dururken geçen seni görmeye geldiğinde bir bomba daha patlattı!" dedi Defne. Zeynep devam et dercesine bakıyordu kıza. "Sen bana Def diyorsun ya hani? (Zeynep olumlu anlamda kafasını sallar.) Geçen beyefendinin geldiğinde de öyle dedin bana Def diye. Herifte dalga geçti benimle."

"Ne dedi?" dedi Zeynep ağzına bir salatalık daha atarak. Defne hala domates doğramaya devam ediyordu.

"Def mi? Tam da sana göre bir kısaltma atarlı! Sende ' def ' gibi küçücüksün ama çok ses çıkarıyorsun, dedi." dedi Defne. Zeynep hafif kıkırdadı. Defne, genç kızın kıkırdadığını görünce gülümsedi. Birkaç gündür böyle içten gülmemişti.

"İyi de o müzik aletinin adı tef değil miydi?" dedi genç kız. Defne kafasını iki yana sallayarak domates doğramaya devam etti.

"Evet, tef. Ama bunu anlatamadım o hanzoya!" dedi sinirle. Domates doğrama işi bitince domatesleri doğradığı tabağı masaya yerleştirdi. Kısa süre içinde her ne kadar Defne itiraz edip istemese de el birliğiyle kahvaltı sofrasını hazırlayıp oturdular.

"Zey, biliyorsun ben işe gideceğim. Bir şey olursa muhakkak beni ara." dedi Defne. Zeynep ince belli çay bardağını dudaklarından uzaklaştırırken olumlu anlamda kafasını salladı.

Başlangıç: Tehlikeli KızılHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin