1. KISIM: 1. Bölüm

783 226 423
                                    

 Birazdan önünden geçecek olan bebek arabalı çiftin ikinci turuydu bu. Bebek sürekli ağlıyordu 'bu saatte anne-babasını sokağa döktüğüne göre hayli zorlu bir bebek olmalı' dedi içinden Defne. Çift onun olduğu tarafa doğru gelirken oturduğu banktan hafif doğrularak arabanın içindeki bebeği görmeyi umsa da başarılı olamadı. Bebeğin sadece araba kenarına tutunan buruşuk eli görünüyordu. Defne'nin ister istemez içi bir garip oldu. Bebeğin babası arabanın bir kulpunu, annesi ise diğer kulpu tutarak arabayı sürüyorlardı. 

Çift Defne'nin önünden geçerken birdenbire durdu ve bebeğin babası başını çevirip genç kadının yüzüne dikkatlice bakmaya başladı. Öyle ki Defne oturduğu bankta hareketlenip, oturuşunu düzeltme ihtiyacı hissetti. Kocasının bakışlarını hisseden kadın, kafasını uzatıp, doğrudan bankta oturan genç kadının gözlerinin içine baktı. Defne içinin ürperdiğini hissetti. Hayatı boyunca hiç bu kadar garip gözler görmemişti. Neredeyse renksiz denecek kadar açık renk gözleri vardı kadının. Onun gözlerine bakmaktan kendini alamadı Defne. Kadın bakışlarını Defne'den ayırarak tekrar kocasına döndü ve birlikte yürümeye devam ettiler. Çift yanından uzaklaşınca genç kadın kendini çok daha huzurlu hissetti. Ama bu fazla uzun sürmedi.

Saat neredeyse on buçuk olmuştu. Defne daha fazla bekleyemeyeceğine karar verip gitmek için ayağa kalkmıştı ki, cep telefonu çaldı. Tanımadığı bir numara arıyordu.

"Alo"

"Defne" demişti telefonun diğer ucunda ki telaşlı kadın. Sesin sahibini tanımış olsa da, anlık bir tereddütle telefonu kulağından çekip ekranına baktı. Yanılmamıştı, Yağmur'un numarası değildi.

"Yağmur sen misin?"

"Evet, benim. Seni beklettiğim için üzgünüm."

"Neredesin Allah aşkına, tam iki buçuk saattir seni bekliyorum burada. Meraktan öldüm ya. Telefonun da kapalı. Dur bir dakika, bu numara kimin, neredesin sen? Nerden arıyorsun beni? Cevap versene.."

Yağmur telefonun diğer ucunda derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.

"Gerçekten konuşurken hiç nefes alma ihtiyacı duymuyor musun sen? Şimdi soruların bittiyse konuşabiliriz. Seni orada beklettiğim için üzgünüm. Sana her şeyi anlatacağım. Ama telefonda olmaz, buluşmamız gerek." dedi aceleyle. Defne şaşkınlıktan kurtulunca cevap verdi.

"Buluşmamız mı gerek? Hah.. ciddi misin sen? Burada buluşmak için sözleşmedik mi zaten? Bak neler oluyor bilmiyorum ama endişelenmeme ramak var."

"Endişelenmek iyidir" dedi Yağmur aceleci ama sırıtan bir ses tonuyla "insanı hayatta tutar, bu yüzden hala hayattayım. Anlamak zorundasın, temkinli olmalıyım."

Defne nefesini tutmuştu, ne demekti şimdi bu. "Yağmur ne saçmalıyorsun, iyi misin sen? Bana nerede olduğunu söyle."

"İyiyim Defne, en azından şimdilik. Bak kapatmam gerek. Sana buluşma yerini mesaj atarım. Mesajı alınca geç kalma lütfen. Kaybedecek zamanım yok. Seni buna sürüklediğime inanamıyorum. Affet beni. Ama çok çaresizim ve sana ihtiyacım var." demesinin ardından duyulan sadece sinyal sesiydi. Kadının seni ağlamaklı, konuşması ise daha çok sayıklama gibi çıkmıştı. Defne telefon kulağında kala kalmıştı. 'Neler oluyor böyle" diye düşündü. Kısa bir şokun ardından telefonu indirip az önce oturduğu banka doğru yürümeye başladı. Şaşkın bir şekilde banka oturup telefonu kucağına bırakarak Yağmur'un atacağı mesajı beklemeye başladı.

BU SADECE BAŞLANGIÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin