"Öldü mü?" "Hayır hayır! kalbinin sesini duyuyorum." "Onsuz olamam ben!" "Sakin ol Spark" "nasıl sakin olayım 3 gündür uyanmıyor!" "Ama Derek sesini duyuyor bende duyuyorum. Yani birşey olmadı sanırım" "scott!" "Ne var Kira?" "Sanırım değil kesin!?" "Neden böyle oldu." "Merak ettme spark Lydia, Fire ölse bunu anlar veya görürdü." "STİLES!" "Ne var ya?! Ne dedim şimdi ben?" "Siz erkekler çıkın ya!" "Ama All-" "çıkın!" Sesleri duyuyordum ve kime ait olduğunu ayırt edebiliyordum. Yavaşça gözlerimi açtım. Heryer bulanıktı. 2-3 defa gözlerimi kapatıp açtım. Biraz daha netleşmişti. sessiz ve cılız bir sesle "ne oldu?" Diye sordum. Birden bütün gözler bana döndü. "FİRE" diye bağırdı Spark. "Spark" dedim biraz daha iyileşmiş sesim ile. "Öhö öhöm"diye öksürünce biraz daha iyi oldum. "İyi misin?" Diye sordu Nick kafamı salladım. Ama o anda bir ses duydum "Lanete son ver!" Etrafım abaktım "deliriyiormuyum?" Diye sordum bana anlamsızca baktılar. "Senin beyninin içine girdim. Ben Archel. Hani şu ruhlar vardı ya. Onlardan birtanesi. Bizi ısırınca bazılramız kurtadam bazılarımız cadı bazıları ise vampir oldu. Bende cadıüyım. Böyle girdim. Sadece düşünmen yeter ben duyuyorum" dedi. Beni görmesede kafamı salladım "peki lanet derken." "Lanetli. Onun lanetine son vermelisin. Onu geri alman gerek. Onu ısırıp bir büyüyü söylemen gerek. Onu bilmiyorum. Ancak o kendisini geri dönüştürmeni istemiyor yani ısırık ölüm olurdu ama o lanetli olduğu için onda birşeye yaramıyor. Onu bulup bunun için zorlamalısın. Buradaki ormanın derinliklerinde saklanıyor onu bul!" Dedi. "Peki" "ben gidiyorum! görevini tamamla küçük kız!" "Archel! Bekle" "Archel?" Gittmişti. bana bakanlara döndüm. Pekala kurtadam olanlar ozaman artık benim sürümde. Off! Scott koluma baktı "k-kolundaki ne?" "Sürümün sembollü" dedim. "Yatarken hiç rüya gördün mü?" Diye sordu Nick düşünceli bir sesle. "e-evet yani, sanırım." Dedim. Derek bana baktı "anlat!" Gözlerimi devirdim. "Bir ormandaydım. Siyah karanlık bir orman. Yavaşça ayağı kalkıyordum. Ardından koşmaya başlıyordum. Bir süre sonra durdum. Ağaçlarda o sembollerden vardı. İlk ilgimi çekmedi, ancak ardından kime ait olduklarını gördüm. İsimleri yazıyordu altında. Yavaşça birtanesinin yanına gitmiştim. Yuvarlak birşekilde idi. Altında Scott McCall yazıyordu büyük harflerle. Ardından devam ettim Derek Hale,Deucalion, Luck. Biraz duraksadıktan sonra devam ettim koşmaya. Bir sğre sonra İsimsizlere gelmiştim. Birtanesi çok ilgimi çekmişti. Şu kolumda olan. Onun yanına gittmiştim. Parmaklarımı üzerinde gezdirdim. Ardından biraz daha bastırarak. Mavi bir ışık yandı. Bir adam artık bu senin. En güçlü sün falan birşey dedi. Ağaca bakınca Sihirli bir şekilde üdtün Fire Black yazıldığını gördüm..." seonunda herşeyi anlatmıştım. Biraz daha konuşmuştuk. Ve şu an bir yalan uydurmaya çalışıyorum. Ormana gidecektim. "Hayır hayır alışverişe gidiyorum!" Dedim. "Fire! Doğruyu söyle. Doğduğundan beri Alışverş den nefret edersin!" Dedi nick. "Peki yürümeye gidiyorum ve bay bay!" Dedim. Ve kapıyı çarparak çıktım. Birdakika ee dün dolunaydı. Ben dolunaı uyuyarak mı geçirdim yani, oh yeaa! Her neyse. Yavaşça ormana girdim. Yine biraz karanlıktı. Karanlıktan nefret ediyorum! Yani sanırım. Yürümeye devam ettim. Ağacın altından geçerken birşey üstüme geldi. Reflekslerim ile onu tuttum. Bu o Lanetli denenin elbisesinin bir parçasıydı. Ya bu benim içindi veya bir şekilde buraya takılmıştı. Denesem mi bilmiyorum? Ama denedim ve kokladım. Imm. Bu neden gül kokuyor?! Her neyse. Kokuyu takip ettim. Melez hızımı kullandım. Ardından bir kulübeye geldim. Zil mi çalsam. Çok saçma, içeri mi dalsam? İyi fikir. Elbisenin parçasını yere attım ve kapıya tekme attım. Hemen açıldı. İçeriye girdim. Tanrım! Bu niye bağlanmıştı! Duvara bağlanmıştı. Gözüme bir not ilişti. "Senin için... Seni yaralayabilirdi. ARCHEL..." gülümsedim. Ardından o lanetlenmişe baktım. "BIRAK BENİ!" Diye çırpınıyordu. "Adın ne?" Diye sordum. Gerçekten bilmiyordum! "Sana ne!" Diye bağırdı. "Lütfen.," dedim. Bana anlamsızca baktı. Şu an içimdeki melek canlanıyor! "Adın-" "Star." Dedi sesizce. "Star. Seni geri haline getirmemi ister misin?" Dedim. Aslında kadın değildi sadece benim yaşımda veya 2-3 yaş büyüktü. "HAYIR! ASLA!" Diye bağırmaya başladı her hareketinde İpler kolunu kesiyordu ve kan akıyordu. Gözlerimi kapattım "dur! dedim. O anda sesler kesildi. Gözlerimi açtım. "Gitt!" Dedim ve ipleri çözdüm. Neden böyle birşey yaptım ki?! Ancak bu Kıza karşı birşey hissediyordum. "Öleceksin" dedi ve son hız gitti. Arkasından baktım. Biraz durduktan sonra dışarı çıktım ve yürümeye başladım. Hayata Bastığım ilk adımımdan beri olan, hatırladığım şeyleri düşünmeye başladım. Ne kadarda masum bir şekildeydim. Ve şimdiki halim. Gözümden bir damla yaş düştü. Bir uçuruma gelmiştim. Yavaşça oraya yürüdüm. Ucunda durdum. Aşağıya baktım. Yaş damlaları yanağımdan süzülyor,cenemde durup aşağıya,sonsuzluğa gidiyorlardı. Hafif esen rüzgar saçlarımı havada dalgalandırıyordu. Bulutlar Güneşi arkalarında saklayıp duruyorlardı. Sanki onu korumak istermiş gibi. Yağmur damlaları hafif görünsede sertçe bana çarpıp akıyordu. Sonbaharın etkisi ile dökülmüş Yapraklar, rüzgar ile birlikte havada dans ediyordu. Güneş batıyordu. Ağzımdan yavaşça şu sözler çıktı:
"the sun goes down . dark crashes. All the evil prowls . goodness is retained. When was the good war against evil? never! When will the good against evil? When are they going to tell them no ? when? WHEN WILL GET GOOD VICTORY ? Never? Never? I ask you . How much is there evil in this world ? I do not know , you do not know . but the time has come . When the destruction of evil ... Now! Now is the time. because evil world even started rolling . Join the favor ..." Gözlerimi açtım. Karanlık çökmüştü. Omzumda bir el hissttmemle irkildim. Yavaşça arkama döndüm. (Bölümün sonunda anlamayanlar için bunun türkçesini yazacağım!) herkezi beklerdim ama Star'ı değil. "B-beni e-eski halime döndür" dedi ağlamaklı sesi ile. Ardından tutamayıp ağlamaya başladı. Bana sarıldı. Bende ona sarıldım. İkimizin etrafında Yapraklar uçuşuyordu. "B-ben çok k-kötüyüm.!" Dedi. "H-hayır." Dedim bende. "Seni çok seviyorum. KARDEŞİM" "bende seni seviyorum ABLA" dedim. Ağzımdan bilmeden kelimeler çıkıyordu. "B-beni ısır!" Dedi. Yavaşça dudaklarımı birbirine bastırıp kafamı salladım. "S-senin için!" Dedim. Ve melez yüzümü ortaya çıkarıp onu ıssırdım."Ahh" dedi. "İ-iyi misin?" Diye sordum. ancak bayılmıştı. Yanına çöktüm. Başımı kalbinin üzerine koydum ve son olarak Havada parlayan yıldızlara, Karanlığa,Bulutlara baktım. Yağmur bizi ıslatmıştı. Yavaşça Star'a sarıldım. Gözlerimi kapattım. Tek hissetiğim yağmurun varlığı.
"Seni seviyorum Kardeşim" gülümsedim...
______
YENİ BÖLÜÜM. HER NEYSE İŞTE ANLAMI:
Birdakika. Bu arad multi Star iyi hali-Larissa Marolt
güneş batar. karanlık çöker. kötülüklerin hepsi ava çıkar. iyilik saklanır. ne zaman iyilik kötülüğe karşı savaştı? hiç birzaman! ne zaman iyilik kötülüğe karşı çıkacak? ne zaman onlara HAYIR diyecekler? ne zaman? NE ZAMAN İYİLİK ZAFERİ KAZANACAK? Asla mı? Asla mı? Size soruyorum. bu dünyada nekadar kötülük var?bilmiyorum, bilmiyorsunuz. ancak zamanı geldi. Kötülüğün yok olma zamanı... Şimdi! Şimdi tam zamanı. çünkü Kötülük Dünyayı sarmaya başladı bile. İyiliğe katıl...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez kız
VampireKendini tanıyor muydu ? O kim olduğunu biliyor muydu? Bilmiyordu ancak biliyormuş gibi hisediyordu. Sanki doğruları biliyormuş gibi, oysaki o hep yanlışları bilmişti!