Melez kız

40-Kitap

"aslında bir vampir olarak çoktan uyanması gerekiyordu"

dedim gülerek. ardından elimdeki bardakta olan suyu Spark'ın üzerine döktüm..

"ben cidden suçsuzum abla o yaptı ama!"

Spark bunu dedikten sonra şaşkınlıkla durdu ve bize baktı biz ise kahkaha attık!

"sanma ki kurtuldun!.. daha doğru hepini göreceksiniz! şimdi okula hazırlanıyoruz dostlar!"

"Spark bunu sen mi bize diyorsun? dostum dalga mı geçiyorsun! kaldır kıçını da gidelim!"

Spark gülümseyerek beni odanın dışına dar ittirdi ve ardımdan kapıyı çarpıp kapattı.

"ÇOK DENGESİZLEŞMEYE BAŞLADIN SPARK!"

Dedim ve merdivenlerden aşağıya indim. herkes hazırdı. ben üzerime siyah bir tişört geçirmiş altım da siyah eşofman giymiştim. herkes veya Nick, Star, Jackson koltuklarda oturuyordu. bende merdivenlerde durmuş onlara baıyordum. bir anda arkama sahte ama sesli bir öksürme ses gelince sese doğru yürüdüm. Spark!

"öhöm öhöm! tüm ev halkı ayağı kalkıp dışarıda arabalara binip doğruca okula gittsin!"

"Aman başkanımız konuştu! Hadi bekletmeyelim yoksa delirir!"

Spark Star'ın sözüne sinirlenmişe benziyordu. Tanrı aşkına ona ne oluyordu bu aralar? kolunda tuttum ve dışarıya sürükledim. o kendi Lamborghini Veneno'suna bindi. bende kendi aynı marka arabama bindim. Star'ın arabası Alfa Romeo 4C, Nick'in Porsche Cayman ve Jackson'un ise BMW İ8'i vardı. (kendimi şu an arabalar ile ilglenen kişi gibi hsettim) hepimiz hızla okula sürdük. Okula gelince arabalardan inmemiz ile gözler buraya döndü. Noluyo? Hepimiz yan yana okula girdik.

"Şu kıza bak kendini çok bişey sanıyor gibi?"

"Bunlar da havalı yalnız bizim okulunkilerine karşı gelemezler!"

Gülerek duyduğum şeyleri bizim gruba aktardım. Onlar da bir kahkaha patlattı. Sınıfa gittik. Niye hep 'C' şubesi? Neyse.
Sınıfa girince herkes bize dönü. Gülümsedim. Hepimizin aynı sınıfa düşmesi çok iyi olmuştu.

"Siz yeni öğrenciler olmalısınız!"

Yok biz buraya fotoğraf çekinmek için gelen turistiz! Tanrı aşkına başka bir şeye benzer bir yanımız mı var?

"Evet!"

Dedim.

"Pekala, yerinize geçip kendinizi tanıtabilirsiniz!"

Dedi öğretmen. En son sıralara yerleşince ilk ben ve Spark ayağı kalktık.

"Ben Spark."

"Fire!"

Dedim. öğretmen 'Çok anlattınız ya biraz daha az anlatsaydınız' bakışı atıyordu ama ben umursamadım.

"Star ve bu Nick"

"Ben Jackson!"

"Pekala okulumuza hoş geldiniz!"

Hepimiz oturduk. Ve sıkıcı bir matematik dersi!

Bahçede oturmak. Güzelmiş. Tabikide hayatımız aksiyon ile dolu iken bahçede oturmak insanı rahatlatırdı. Ben ve Star bahçedeki banka oturmuş okulu izliyorduk. Nick ve Spark hangi Cehennemde kaybolduğunu da bilmiyoruz. O sırada yanımda bir kıpırdanma oldu. Hızla kafamı o tarafa döndürdüm. Bir çocuk yanıma oturmuştu. Siyah saçlı kahverengi gözlüydü. Yüzünde hafifçe çiller vardı. Onun biraz daha tatlılaşmasını sağlıyordu. İlk görüşte iyi biri olduğuna kanaat gösteririm!