"Kalk hadi!" Narin bir sesle açtım gözlerimi. Karşımda duruyordu. Moon. Elimi kıpırdattım. Heryerim ağrıyordu. Oturur şekline geçtim ve gözlerimi ovuşturdum. "Günaydın" dedim. Güldü. "Saat 12" dediği anda ayağı fırladım. "Efendim?!" Dedim şaşkınlıkla. "Şaka yaptım... Saatin kaç olduğunu bilmiyorum" dedi. "Pekala.... Hazır mısın?" "Anlayamadım?" "Gidiyoruz Moon" dedim. Yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu. "Hadi" dedim ve elini tuttum o da karşılık verdi. Mağaradan çıkınca güneş yüzüme vurdu. Gözlerim kamaşmıştı. 2-3 defa kırptım gözlerimi. Etrafıma bakıyordum. "Pekala. Sanırım, şu taraftan!" Dedim ve bizim çaprazımızı gösterdim. Moon kafa salladı. O tarafa doğru yürümeye başladık. Ormanda kuşların cıvıltılarının sesi geliyordu. Biraz daha yürüdükten sonra Moon durdu. Ona döndüm. "Yoruldum.." Dedi. Aslında bizi ışınlayabilirdim ancak Moon hiç birşeyi bilmiyordu. "Moon... Ben birşey yapacağım ve sen korkmayacaksın, anlaşıldı?" Dedim kafa salladı. Bizim eve ışınlamaya diledim. Gözlerimi açınca evdeydik. Herkes bize bakıyordu. Moon ise şaşkınca etrafına bakıyordu. "NEREDEYDİN!" Diye bağırarak sarıldı bana Star. Sonradan herkes sarıldı. En son ise Spark geldi. Tam bana sarılıcakken "çek ellerini üzerimden!" Dedim. Ban aşkınca baktı. Bella yüzünü ekşitti ve Moon'a baktı. "Bu kim be?" Diye sordu. Sinirle "Moon. Yeni üyemiz. Çok mu zoruna gitti?" Dedim sahte bir üzgünlükle. "Hah! Birde bebek bakıcılığı yapıcaz!" Dedi. "Seni fah*şe. Senin o saçlarını teker teker yollarım. Keşke sen ailesiz olsaydın" dedim. Moon kafsasını yer eğdi ve sesizce ağlamaya başladı. Star v enick onu yanına aldı. "Sözlerine dikkat et Fire!" "Dikkat ettmesem ne olur?" Diye sordum. Sustu. Bireen kafasını kaldırdı. "Bunu" dedi ve aniden Spark'ın dudaklarını öptü. Karşımda öpüşüyorlardı. Nick, Star, Jackson ve Moon şaşırmıştı. Sahi! Alex nerede? Ben donmuş bir ifade ile Spark ve Bella'ya bakıyordum. İstemsizce gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Konuşamıyordum, hareket edemiyordum. Donmuştum! Dudaklarımı ısırdım. Gözlerimi kapattım. "Ban abunu neden yaptın?" Dedim sesizce. Titriyordum. İçimden sesizce çığlık atıyordum. İçimde fırtınalar kopsada dışarıdan sadece ağlıyordum. Yapamıyordum. İsyan edemiyordum! Karşı çıkamıyordum. Gözlerimi kapatıp açtım. Herşey bir rüya olsa. Sabah uyansam. Sadece fantastik bir rüya... Olmuyordu işte! Her isteğimiz olmuyordu. "Fire?" Diye seslendi Nick ama cevap vermedim, veremedim. "A-abla?" Moon'un hüzünlü sesi daha çok ağlamama sebep olmuştu. Birden Spark geri çekildi ve Bella'yı itti. Ona nefret doku bir bakış attı. "Seni s*rtük. Beni büyüledin!" Dedi ve Bella'ya tokat attı. "Aşkım?" "KAPA ÇENENİ BELLA!" Dedi Spark ve bir tokat daha attı. Bella ağlayarak "BEN SENİ SEVİYORUM!" Diye bağırdı. Spark durdu. "...Ama ben seni sevmiyorum!" Dedi. Biraz duraksadı ardından devam etti. "Benim kalbim başkasına ait. Ve o kişi kim biliyor musun?" "BELLA BİLİYOR MUSUN!?" Diye bağırdı tekrardan. Ardından şu sözleri söyledi. "Benim kalbim şu kıza ait! Fire'a. Fire benim sevebileceğim tek kişi. Benim kalbim onda onun kalbi bende. Ve sen onun kalbini incittemezsin! Yaparsan, bende seni incitirim!".........
_______
Üzgünüm çok beklettim. Kısa da oldu. Ama yeni bölümü en kısa zamanda yapacağım..... Sizleri çoook seviyorumm 900 begeniye ulaşmışız ayrıca 15 k olmuşuz :) hepinizi çoook seviyorum ve buradan öpücük yolluyorum... Melezlerimm..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez kız
Про вампировKendini tanıyor muydu ? O kim olduğunu biliyor muydu? Bilmiyordu ancak biliyormuş gibi hisediyordu. Sanki doğruları biliyormuş gibi, oysaki o hep yanlışları bilmişti!