Arkadaşlar çok beklettim biliyorum ama internet gidip geliyordu yayımlayamadım. Herneyse iyi okumalar..
____
Gözümü ince bir ses ile açtım "merhaba!" Gözümü ovuşturdum ve anında kafamı yerden kaldırarak ayağı kalktım. Karşımda bir peri duruyordu. Ama bşrdakika bu sun! "Sun?" "Ah! Beni tanıdın!" Dedi neşeli bir sesle. "E-evet" "burada uyuya kalmışsın. Bende buraya Melek tarih'ini öğrenmek için gelmiştim. Sen neye bakıyordun?" diye sordu tatlı bir şekilde. "Ben Büyücülere bakıyordum, ancak sen neden Melek ile ilgileniyorsun. Bir peri gibi birşey değilmisin?" Güldü. "Hayır, ben bir Meleğim." Dedi. "Oh! Bende neden kanatların değişik diyordum." "Şu an dönüşüm evresindeyim" dedi. Gülümsemekle yetindim. "Benim gittmem gerek!" Dedi. "Peki. Bende çıkacağım zaten." Dedim cevap olarak. "Görüşürüz" dedi minik eleini salayarak. "Görüşüz!" Dedim gülümsemeye çalışarak. Kanatlarını çırparak kapıdan dışarıya uçtu. Ayakta dikildiğimin yeni farkına vararak kafamı salladım ve masada duran kitabı elime alarak kapıdan çıktım. Annem gitmiş olacağımı sanıyordu sanırım. Ondan dolayı hemen bizimkilerin yanına ışınlandım... Evi görmem ile şaşkınlığım bin kat arttı. Evin içine etmişler! Heryerde cips paketi, cola falan? Çocuklara baktım. Onları görünce gülmemek için dudağımı kemirdim. Yanlarına yaklaşıp "ÇOCUKLAR KALMKMA ZAMANI!" Diye bağırdım. hepsi ayağa fırladı resmen! "Ne ne oldu!" "BÜYÜCÜLER!!" "Kaç" "ahh!" Gülmekten karnım ağrımaya başlamıştı. Hepsi bana baktı. "Kaçmak iyi fikir demi?" Diye sordu Spark. Gülümsedim "bencede çok iyi fikir!" O sırada yağmur birden yağmaya başladı. "Şimdi ciddi olmalıyız. Araştırma yaptım..." Herşeyi onlara anlattıktan sonra ayağı kalktık. "Onları bulacak mıyız?" "Hayır yeni ay'ı beklemeliyiz!" Dedi arkamızdan Star. Ona döndük. "Star haklı çocuklar. Yeni ay'a kadar beklemeliyiz" diye onayladım Star'ı. "Bize saldırırlarsa?" Jackson bu soruyu sorunca hepimiz sustuk. Ne yapabilirdik? Savaşmak? Kaçmak? Saklanmak? "Benim fikrim var!" Dedi Spark düşünceli bir sesle. "Ne?" "Saklanmaktan başka çare yok!" Dedi cevap olarak Nick'e. "EN İYİ FİKİR BENDE!" Dedi arkamızdan bir ses. Hepimiz hızlıca o tarafa döndük. Bir BÜYÜCÜ karşımızda duruyordu. "Senin ne işin var burada!" Diye bağırdı Star. "Aslında... Sizin konuştuklarınızı duydum. Fire araştırmışsın. Herneyse. Size bir fikir sunacağım.." Dedi. Biraz duraklayıp bana baktı. Yutkunup "yarışma, yarışma yapacağız. Siz ve 4 tane Büyücü. Eğer siz bu yarışı kazanırsanız sizi ve tüm yaratıkların peşini bırakıp bizim Yerimize gideriz" dedi. Hala bana bakıyordu. Ne yapmalıydım? "Yapma!" Diye fısıldıyprlardı bana. O anki cesaret ile "Kabul!" Dedim. Star'lar bana şaşkınlıkla bakarken, büyücü çocuk bana sırıtarak baktı. "Pekala yarın görüşürüz. Yenilmeye hazır ol MELEZ!" Melez yerini bastırarak söylemişti. Kapının açılıp kapanma sesi gelince Nick bana döndü. "Fire ne yaptığını sanıyorsun?" "Kabul ettiğimi sanıyorum?" Dedim alayla. "Fire! Bu Ciddi bir iş. Kaybedersek ne isteyeceklerini çok iyi biliyoruz!" "Biliyorum biliyorum ancak... Bunu yapabiliriz! Sadece çalışmamız gerek!" Dedim. "Pekala başarabiliriz diyorsan yaparız sanırım. Bahçeye gelin orada çalışalım!" Dedi Spark. "Orman daha iyi olur!" Dedim. Kafalarını salladılar. Hepimiz kendi hızı ile ormana gittik. Boşluk bir yerde durduk."herkez kendi köşesinde istediğini yapar!" Dedi Spark. kafamızı saladık. İlk önce elementlere çalışacaktım. Su, içimde, suyun akışını hisettmeye çalıştım. Birden karşımdaki deredeki su bana doğru geldi. Başımın önündeki ellerimi Jackson ve Nick'e çevirdim ve su onların üzerine geldi ve döküldü. İkiside sinirle bana döndü. Spark, ben ve Star gülüyorduk. "Pardon çocuklar. Su bi anda üzerime gelince.." Dedim. Onlarda gülerek kafalarını salladılar. Tekrardan denedim. Bu sefer suyu yönetmeyi başarabilmiştim. Havada dans ediyor gibiydiler. Elerimi aşağıya bırakınca su da birden dereye geri düştü. Gülümsedim....
***
Tüm elementleri denemiştim. Sıra Kurt ve Kurtadama dönüşmekteydi. Gözlerimi kapattım ve Kurt olmayı istekledim. Kendimi biraz sıktıktan sonra dört ayak üstüne düştüm. Gözlerimi açtım. Herkez bana bakıyordu. Jackson ve Spark bana şaşkınlıkla yaklaştılar. "Ç-çok güzelsin!" Dedi Spark. Ulumaya başladım. Çok seviyordum bu halde olmayı. Onları bırakıp etrafta koşuşturmaya başladım. Ardından durup kurtadam olmayı diledim. İlk olmadı, ikincisinde de. Sonunda kendimi sıktım. Gözlerimi yine açtım. Ayağı kalktım ve tırnaklarıma baktım. "Pekala bu hal edilmiştir!" Dedim. Gülümseyerk, tabi olduysa! "Tırnaklarım şekil önümden çekil!" Dedim hepsine bakarak. Ardından tırnaklarımı onlara gösterdim. Bana 'kafana ne düştü senin yavrum? Tırnaklarım şekil önümden çekil ne be!' Bakışı atıyordu. Güldüm ve normal halime döndüm.
***
Eve zar zor geldik. İçeriye geçince herkez kendini koltuğa fırlattı. Gülümsedim ve son sözüm "İyi geceler" oldu. Ardından yere düşmemi önemsemeden gözlerimi kapattım....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez kız
VampireKendini tanıyor muydu ? O kim olduğunu biliyor muydu? Bilmiyordu ancak biliyormuş gibi hisediyordu. Sanki doğruları biliyormuş gibi, oysaki o hep yanlışları bilmişti!