SI- Bölüm 19

374 35 2
                                    


Christian, Helena'ya kollarını dolamış otururken kadının düşünceli yüzüne bakıyor. Neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Genç kadın ellerini onun ellerine sarmış, gözlerini kapalı olan televizyonun ekranına dikmişti.

"Neler olduğunu anlatacak mısın?" diye sordu dudaklarını kadının alnına yaslarken. Genç kadın nefesini verip, ona doğru sokulurken hafifçe gülümseyip onu daha da yakınına çekti. Şimdi Helena onun kucağında oturuyor, her nefes alışında göğsü göğsüne çarpıyordu.

"Korkuyorum" diye fısıldadı kadın. Yüzünü adamın boynuna gömerken, Christian onun dudaklarının titreyişi hissedebiliyor, kirpiklerindeki ıslaklık tenini gıdıklıyordu.

"Neden korkuyorsun?" dedi, onu çenesinden tutup yüzüne bakmaya zorlarken. Onun kimden korktuğunu öğrenmeliydi, eğer bilirse bir işe yarayabilir. Sevgilisini korkularından uzaklaştırabilirdi. "Kimden?"

Helena omzunu silkip, yeniden onun güzel boynuna sığındı. Adamın kokusunu içine çekmekten hoşlanıyordu. Onun kollarında olmaktan hoşlanıyordu. "Belki sadece yeniye karşı bir yadırgama hissi bilmiyorum" diye mırıldandı, gömleğinin düğmeleriyle oynarken "Ama göğsümde bir ağırlık var, canımı yakıyor"

Parmaklarını adamın parmaklarına dolayıp onun elini göğsünün üstüne çekti.Christian onun kalp atışlarını hissedebiliyor. Elinin altındaki kalbin hızlı vuruşlarını kendi kalbiymiş gibi hissediyordu. "Sizlerden birine bir şey olmasından korkuyorum" diye fısıldadı Helena. Titrek bir sesle.

"Bebeğim" Christian onu yeniden doğrultup, dudaklarına kısa fakat tutkulu bir öpücük kondurdu. "Kimse bize zarar veremez, buna izin vermem"

"İnsanlar savunmasızdır Christian, özellikle de kendi türümüze karşı savunmasızız." Elini kaldırıp adamın yanağına koydu, gözlerindeki yaşlar hafif hafif titriyorlardı. "Bu benim düşünce sistemimde çok yanlış olan bir şey ama elimden gelmeyen şeyler var. Engelleyemediğim için beni delirten hisler. Nasıl yaptın bilmiyorum ama sana bağlandım ve şimdi çok korkuyorum. Her şeyden korkuyorum"

"Ben hep burada olacağım" dedi Christian, onu iyice kendine çekerken. Kadının bacağını üstünde geçirip kucağına binişini izledi. Şimdi yüzyüze bakıyor, birbirlerinin nefesini tadıyorlardı. "Ömrüm boyunca seni seveceğim"

"Sana inanıyorum" diye mrıldandı Helena gülümsemeye çalışarak "Ben de seni seveceğim" İç çekerek alnını adamın alnına yasladı. "Korkum bu da değil aslında, bugün Adele'in bakıcısıyla tanıştık. Ondan hoşlanmadım. Kadının karanlık bir tarafı var, Adele'e zarar vermesinden korkuyorum. O çocuk benim çocuğum gibi.

Christian güldü. "Bir kadın tanıyorum. Her türlü güçlüğe karşı dimdik durabilen bir kadın" diye mırıldandı alayla. "Belki ondan yardım isteyebiliriz, mutlaka bir çözüm bulur."

"O kadını tanıyorum" dedi Helena buruk bir şekilde gülümserken. "Aşığı kadını karanlığa çağırdı. Kadın karanlıkta savunmasız, karanlıkta isimsiz, o sadece aşığının kadını... İsmi değişti, kendi değişti."

Christian, tiyatral bir havaya bürünerek, kadının ellerini elleri arasına aldı. "Adın ne değeri var ki? Şu gülün adı değişse bile kokmaz mı aynı güzellikte? Romeo'nun adı olmasaydı. Kusursuzluğundan hiçbir şey kaybolmazdı."

Helena, Shakespeare'in mısralarını içinden tekrar ederken istemsizce gülümsedi. Bu adam onu gülümsetebiliyor, hayatın karanlığından uzaklaştırıyordu. Belki Persephone 'da mutlu olmuştur Hades'in yanında, diye düşündü alayla. Belki karanlık o kadar da kötü değildi.

Sahne IsıklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin