Sahne Isıkları

SI - Bölüm 28

Tanrı aşkına!" diye inildedi Julienn, masaya doğru yaslanarak. Karşısında oturmuş sakince kahvaltısını eden kadına ısrar etmekten yemek yiyememişti. "Neler olduğunu anlatmak seni öldürmez"

"Elbette öldürmez" diye mırıldandı Helena, ekmeğini ısırırken "Sadece anlatmamayı tercih ediyorum, senin bize Brian'la aranda geçenleri anlatmaman gibi bir şey."

"Bu son derece kötü bir davranış Helena Theron" dedi Julienn iç geçirerek. Helena'nın kana kanla karşılık vereceğini tahmin etmeliydi. Kadının evlenme teklifini kabul edip etmediğini merak ediyor, Christian'ın ona nasıl bir teklif yaptığını duymak istiyordu. Mutlaka güzel ve özel bir şey yapmış olmalıydı. Flört dönemlerinde yaptıkları göz önüne alınırsa, evlilik teklifi muhteşem olacakmış gibi geliyordu.

Helena omuz silkti ve gazeteyle ilgilenmeye devam etti. Sharon ve Mia sabah erkenden çıkmışlar. Evde sadece annesi, Adele , Julienn ve o kalmışlardı. "Michael gün geçtikçe daha da iyi oluyormuş" dedi neşeli bir sesle "Adele'in yanımızdan ayrılacağına üzülüyorum fakat Michael'ın bu kadar kısa sürede iyileşmesi harika bir şey"

"Çocuğu için savaşması gerektiğini biliyor" dedi Julienn, arkadaşını onaylayarak. Önceki gün hastanede Michael'ı ziyaret etmiş ve adamı neredeyse eski halinde görmüştü. Michael eşinin ölümünü ve çocuğunun başına gelenleri kısa sürede atlatabilecek kadar güçlü bir adamdı. Julienn'e, Adele için iyileşmesi gerektiğini anlatmış. Bunu anlatırken, duygularını hareketlerine yansıtmıştı. Her hareketinden güç ve kararlılık taşıyor Julienn ona hayran olmaktan kendini alamıyordu.

Helena, Julienn'in anlattıklarını dinlemeye çalışırken telefonuna gelen kısa mesajla dikkatini yitirdi. Julienn'in projesinin esrarengiz bir şekilde başarısız oluşunu araştıran arkadaşı Gabriel'den gelen mesaj, şüphelerini doğruluyor. Helena'yı yeni bir sinir krizine sürüklemek için gereken elementleri hazır ediyordu.

" Julienn Dylan Moore davası hakkında yeni bilgilere ulaştım" demişti Gabriel "Projeyi şirketten Julienn'in sekreteri olan Becky Abigail çalmış. Becky'nin kayıtlarını inceledim, bu işl ilk deneyimi, yeni mezunlardan. İletişim okumuş ve okulunda orta derecede bir öğrenciymiş. Julienn'in yanında çalışmaya başlayalı yaklaşık olarak 10 ay olmuş. Yani projenin ortalarında işe girmiş ve bil bakalım son zamanlarda en çok kimle görüşüyor. OLİVİA GARDNER, Brian Cooper'ın yeni gözdesi.
Cevabını bekliyorum, Gabriel."

Helena telefonu elinden bırakarak, tepkilerini kontrol etmeye çalıştı. Şaşkınlıktan açık kalan ağzını kapatıp, burnundan derin bir nefes aldı. Midesi bulanıyor, öfke başını döndürüyordu. Titreyen sol elindeki çatalı bırakıp, başını arkaya attı. Julienn'e durumu anlatamaz, onun daha fazla üzülmesine izin veremezdi.

Aldığı nefesi ağzından verdi. Dişleri zangırdıyor, öfke sevecen bir sevgili gibi bedeninde dolaşıyordu. "Sonra devam edelim mi Jull?" dedi öfkeden iyice kısılan sesiyle "Önemli bir işim çıktı. Bu aralar iyice aksattım, biliyorsun."

Julienn arkadaşının gözlerine baktı ve onun kötü bir yalancı olduğunu düşündü. Ne olduğunu bilmiyordu fakat Helena'nın işinin "işle" alakalı olmadığından emindi. Kadının yüzünde gezinen öfkeyi görmüştü. Bu öfkenin sonuçlarına yüzbinlerce kez şahit olan biri olarak söyleyebilirdi ki, öfkenin odağında olan kişinin işi gerçekten zordu. Helena masadan yavaş hareketlerle kalkarken ellerinin titrediğini arkadaşına göstermemeye dikkat ediyor, öfkesini kontrol etmeye çalışıyordu. Kadınlar pis oynar, diye düşündü bulunduğu odadan çıkarken. Bir erkeği elde etmek için uğraşan kadınların çok daha pis oynayacakları ise açıktı.

Hızlı bir yolculuğun ardından ulaştığ ofisinde onu bekleyen arkadaşı Dave, kadının öfkeli yüzünü gördüğünde afalladı. Gazetelerde çıkan haberlere göre güzel bir haftasonu geçirmişti. Basın organları Helena'nın fotoğraflarını sıklıkla kullanamasalar da Christian Northman ve sevgilisinin iyi vakit geçirdiklerini yazmışlar ve kadının mesleğinden bahsetmişlerdi.