Hector gözlerini dikmiş, Brian ve Julienn'in konuşmasını izlerken aklında Sharon'ın boşanma haberi dolaşıp duruyor. Zihnini kadından bir türlü uzaklaştıramıyordu. Onun mutlu olduğuna emindi, tüm rastlaşmalarında kadın ona olağanüstü mutlu gülümseyişlerle bakıyor. Adeta mutlu olduğunu haykırıyordu. Mantığı Julienn'i yalanladı, Sharon boşanıyor olamazdı.
Hector onun her halini görmüştü. Mutluluğunun gerçek olup olmadığını anlayabilirdi. Sharon'a her bakışında kadının gözlerinin mutlulukla ışıldadığına şahit oluyor. Bundan dolayı huzursuzluk duyuyordu. Derin bir nefes alıp düşüncelerden arınmaya çalışırken, dikkatini yeniden Julienn'e yöneltti. Huzursuz olduğu her halinden belliydi, kıpırdanıyor. Huysuz sesler çıkartıp, parmaklarını birbirine doluyordu. Müdahale etmek, Brian'a evlerinden defolup gitmesini söylemek istese de hemen yanında oturan annesi yüzünden susmak zorunda kaldı.
Victoria Theron, Brian ve Julienn gereken mahremiyeti verecek kadar uzakta oğluyla birlikte oturuyor. Onun ani bir tepki vermesini engellemeye çalışıyordu. Oğlu harika bir adamdı fakat bazı yönleri babasına istenmeyecek ölçülerde benziyordu. Nefes verirken, oğlunun bembeyaz olmuş parmak eklemlerine baktı. Onun öfkesine hakim olma çabalarını ilk olarak Evangeline bir arkadaşı tarafından tartaklandığında farketmişti. Hector herkesten önce oraya varmış, çocukla kavga ederken ona büyük bir zarar vermemek için kendine zarar vermişti.
Victoria küçük yaştaki oğlunun duvarı yumruklayıp elini incitişini hala hatırlıyordu. Gözlerindeki öfkeyi ilk olarak o gün görmüş, ilk defa o gün kocasının meşhur öfkesinin çocuklarına da geçtiğinden korkmuştu. "Sesini çıkarmayacacaksın Hector" diye fısıldadı oğluna eğilerek "Bu onların arasında"
Hector kaşlarını çatarak annesine baktı. Böyle kadınların emekli olmayıp ölene kadar çalışmaları gerektiğini düşünüyordu. En azından o zaman hayatının çoğu anında çocuklarına karışamazlardı. "Peki anne" dedi homurdanarak.
Victoria takdir dolu bir gülümsemeyle oğluna bakarken, küçük kızı Ava'nın bahçeden gelen sesini dinliyor. Ufaklığın yine neyin peşinde olduğunu anlamaya çalışıyordu. Tanrı biliyor ya, Helena ve Ava'dan çektiğini kimseden çekmemişti. İki kızı da hareketli çocukluklar ve asi ergenlikler geçirmişlerdi. "Gidip Ava'nın ne yaptığına bakar mısın?" dedi oğluna dönüp. Bu hem Ava'nın kontrol edilmesini, hem de zavallı Brian'ın rahatlamasını sağlayacaktı. Genç adam koltukta öyle dik oturuyordu ki Victoria bir an sonra onun çatırdamaya başlayacağını düşünmeden edemiyordu. Yaptığı kötü bir şey olmasına rağmen bu kadar gerilmesine gerek yoktu.
"Köpeklerle oynuyordur" dedi Hector gitmeyeceğini açık ederek. Kaşları çatılmış, gözlerine inatçı bir ifade yerleşmişti.
Victoria omuz silkti. "Sadece bahçıvanın yeni yardımcısıyla samimi olmasından çekiniyorum, ikisi de çok gençler."
Hector bunun bir oyun olduğunu biliyordu. Bir süre kaşlarını çatarak oturmaya devam etti. Ava'nın kahkahalarını duyabiliyor, onun birisiyle konuştuğunu anlayabiliyordu. Nefes aldı, parmaklarını açıp kapadı. Hayır, bu oyuna gelmeyecekti. Annesi onu dışarı yollamak için bir plan yapmış olmalıydı. Ava'nın sesi kesildi.
Hector ayağa kalkıp kapıya ilerlediği sırada Brian'ın kuşkulu gözlerle kendisine baktığını farkedip sırıttı. Eh en azından adamı korkutmayı becermişti. Bu korku ona Hector Ava'yı bahçeden eve sokup odasına kilitleyene kadar yeter de artardı bile. Hızlı adımlarla bahçeye yürürken, bahçıvanın yardımcısı ve Ava'yı nasıl bir durumda bulacağını merak ediyor. Aklından türlü işkence yöntemleri geçiriyordu. Bu sefer kararı babasına bırakmayacak, Ava'nın kulağını bir güzel çekecekti.
![](https://img.wattpad.com/cover/28087127-288-k42708.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sahne Isıkları
RomanceNe kadar basit geliyor, degil mi? Birine carparsın ve asık olursun. Christian Northman içine girdigi sahte dünyaya uyum sağlamaya baslamıştı. İnsanların kirli oyunlarını önemsemiyor, kendi halinde bir yasam sürdürmeye calısıyordu. Hayatında her seyi...