SI - Bölüm 34

324 31 1
                                    

Julienn dans eden çiftlere baktı. Bebeğini canından çok sevse de şu an hamile olmaktan hoşlandığını söyleyemezdi. Hector, Julienn'in adını hatırlamadığı bir kadınla dans ederken oldukça sıkılmış görünüyordu ve Tanrı aşkına Sharon birazdan kadının saçlarını yolacak gibiydi. "Aman ne hoş!" diye homurdandı Julienn oturduğu yerden. O burada, bacaklarını açmış masa da tek başına otururken insanlar kendilerine göre aksiyonlara giriyorlardı. Tam önüne konan su bardağını gördüğünde irkilip oturduğu yerde sıçradı.

"Korkma" dedi Helena yorgun bir sesle "Su içmen gerektiğini hep unutuyorsun Jull"

Julienn bu kadını neden sevdiğini anlayabiliyordu. Bu Helena'nın düğün provası gibi birşeydi. Ablası evleniyordu ve onun ortalarda dolaşıp insanlarla ilgilenmesi gerekirdi. Herkesin gözü onun üstündeyken burada durup Julienn'in su içip içmediğini kontrol etmesi son derece sıradışıydı. Hafifçe gülümserken aksinin olmayacağını düşündü. Onu ortadan ikiye bölseler bile Helena yine gelip, Julienn'in su içip içmediğini kontrol ederdi. "İyi misin?" diye mırıldandı kadın ona doğru eğilerek. Gözlerindeki endişe Julienn'in içini sıcacık yapıyordu.

"Sadece oturmaktan sıkıldım" dedi Julienn gülerek "Christian'ın kardeşleri beni dansa kaldırmaya çalıştılar ama bu danslar benim için fazla garip"

Helena başını sallayıp dans eden ve sohbet eden insan topluluğuna baktı. Vegas'a kaçıp evlenmek istiyordu. Sadece yakın dostlarını yanında götürebilirdi. Bu tantanaya bir kez daha katlanabileceğini sanmıyordu. "Birazdan biter" diye homurdandı sandalyelerden birine çökerken, elbisesi onun için fazla rahatsızdı. İçi bulanıyor, kendini inanılmaz yorgun hissediyordu.

Julienn arkadaşının solgun yüzüne bakıp "İyi görünmüyorsun" diye mırıldandı. "Sakın bana parmağıma yüzük takılınca evlilik korkum hortladı, deme"

Helena başını iki yana salladı. Tanrı aşkına, yüzüğüne bayılmıştı. Evlenmekten korkmuyordu, aksine evlilikle ilgili hoş planları olduğu bile söylenebilirdi. Hiçbir şey değişmeyecekti ki, sadece bir imza ve soyadına bir ekleme o kadar. O kadardı, değil mi? "Korkmuyorum" dedi hafif bir tebessümle arkadaşını yanıtlayarak "Sadece son zamanlarda inanılmaz bir tempoyla çalıştım. Her şey üst üste geldi Jull, benden daha iyi biliyorsun"

Julienn başını salladı. "Olivia Gardner'la uğraşmak hiç kolay olmamıştır. Tahmin edebiliyorum" Bunu söylememek istememişti ama daha fazla içinde tutabileceğini sanmıyordu. Helena'nın nasıl olupta böyle bir şey yapabildiğine inanamamıştı. Gerçekten bu kadar acımasız mıydı?

Kadın omuz silkti. Gözlerinde buz gibi bir ifade belirmiş. Julienn'in gülümsemesine sebep olan inatçı katılık yüzüne yerleşmişti. "Aslına bakarsan" diye homurdandı Helena, ona bakarken "Hiç zor olmadı"

"Düşmanım olmanı istemezdim Hell" dedi Julienn gülerek.

Helena arkadaşının sözüne karşılık hafifçe güldü. Olivia Gardner onun düşmanı değildi, o düşmanlarından intikam almaz. Onları kendi yollarında bırakırdı. Olivia Gardner, yaramaz; ders verilmesi gereken bir çocuktu. Helena'nın çok sevdiği birinin canını yakmasına rağmen uslanmamış ve bir dersi hakketmişti.

"Hamile kadınların mutlaka dans etmeleri gerektiğini bilmiyor musun Jull?" diyen Christian'ın ne zaman yanlarına geldiğini iki kadında bilmiyordu. Adam aniden ortaya çıkmış ve Helena'nın başına minik bir öpücük bıraktıktan sonra çevik bir hareketle Julienn'i kollarına almıştı.

Helena hafif çığlıklarla, sevgilisinin kollarında dönen kadını izledi. Kocaman olmuş karnı ve mutlulukla parlayan gözleriyle öyle güzeldi ki bir an için onu kıskandığını düşündü. Gözleri dolmuş, az önce mutlulukla dolup taşan ruh hali bir anda hüzne boğulmuştu. Derin bir nefes alırken, salonun ortasında dans eden anne-babasına baktı. Ava, büyük kuzenlerinden biriyle kahkahalar atarak dönüp duruyordu.

Sahne IsıklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin