Sahne Isıkları

SI- Bölüm 40

Mia uykusundan ısrarla çalan telefon sayesinde uyandı. Gecenin köründe onu arayabilecek birkaç insan tanıyordu ki bu da acil durum demekti. Yüreğine saran panik onu çaresiz bırakırken, derin nefesler almaya başlamıştı. Ayılmaya çalışarak telefona cevap verdiğinde

boğuk bir sesin ismini mırıldandığını duydu.

"Mia... Tatlı Mia," diye fısıldadı Darren hırıltılı sesiyle. Mia bir an için onun neden aradığını anlamlandıramadı. Kardeşi yine bir belaya mı karışmıştı? Polis çocuğun evini mi basmıştı? Tutuklanmış mıydı? "Mia?" diyerek bekledi Darren herhangi bir cevap alamadığında.

"E-evet, buradayım Bay Carter. Bir sorun mu vardı? Kardeşim bir olaya mı karıştı? Parti mi veriyorlar?"

Darren'in hırıltılı gülüşü karnının altında bir kasılma yarattı. Tanrım! Adamın bu kadar seksi olması haksızlıktı. "Seni özlemiş olamaz mıyım Mia?" diye sordu Darren gülerek. "Masamın başına oturmuş ve seni hayal ediyor olamaz mıyım?"

"Yine mi masa?!" diyerek patladı Mia. Şu masa muhabbeti yüzünden günlerdir çektiğini kendisi biliyordu. Helena her masa görüşünde ona doğru bakıp kıkırdıyordu. Sharon uygun ortamlarda masanın üstüne uzanıyor ve hafif sesler çıkartmaya çalışıyordu, eğer ortamda Helena varsa bu sesler kahkahalar tarafından boğuluyor hemen ardından "Tanrım! Çocuğum fırlayacak." Nidalarıyla son buluyordu. Julienn cam masalarda denememesi gerektiğini öğütlemişti.

"Oh! Ne masa ne de ben seni hissetmeden rahat edecek gibi değiliz balım," diye mırıldandı Darren.

Mia'nın nefesleri hızlanmış, bedeni kontrolsüzce titremeye başlamıştı. Üstünde onu sıcak tuttuğunu bildiği kalın bir yorgan vardı. Pamuklu pijamaları oldukça kalındı. Yine de üşüyordu. Hayır, yanıyordu. Ne durumda olduğuna karar veremedi. Allak bullak olmuştu.

"Bu konuşma bu saatte... Saat kaç sahi? Beni bu saatte arayıp uykumdan uyandırmaya hakkın yok!"

Adamın bir anlık suskunluğundan sonra telefonun diğer ucunda patlayan kahkaha hoşuna gitmemişti. "Bu saatte uyuyor musun?" diye mırıldandı Darren "Saat daha 23:00 balım, bu saatte yapılabilecek daha güzel şeyler var."

Mia öfkeyle homurdandı. "Beynimi dinlendirmeliyim Darren, günümü kodlarla uğraşacak geçiriyorum."

Darren telefonun diğer ucunda kıkırdadı."Bu 'Defol git'in kibar hali mi?"

"Hayır, kibarlığa gerek duymuyorum. Sen gecenin bir yarısı arayıp beni uykumdan ettiğine göre bende sana rahatça 'Defol git' diyebilirim. İyi dinle," Telefonu ağzına iyice yaklaştırıp gecenin bu saatinde bağırabildiği kadar bağırdı. "Defol git, Darren Carter! Seninle uğraşacak halim yok."

Telefonu kapattığında şaşkındı ve titriyordu. Dudaklarında kıpraşan gülümsemeyi bastırıp yerine yatmaya hazırlandığı sırada kapı büyük bir gürültüyle açılıp içeri yüz maskesi ve saten geceliğiyle Sharon girdi. Mia ev bulmakla zaman harcayamadığından onunla birlikte kalıyordu ve ikisi de bundan hoşlanmışlardı.

Mia tek kalmaktansa evi Sharon gibi bir deliyle paylaşmayı eğlenceli buluyordu. Yemek yapmaması, işe gitmek dışında yerinden kımıldamaması dışında oldukça iyi bir ev arkadaşı sayılırdı. Kıkırdayıp yorganın diğer ucunu onun için kaldırdı.

"Telefon çaldı," dedi Sharon dünyanın en munzur suratıyla ona bakarken, gözleri yaramazlık pırıltılarıyla ışıldıyordu. Mia konuşmak için ağzını açmıştı ki kadın onu susturdu. "Sakın reddetme, Darren Carter dediğini net olarak duydum ve kapıyı bile dinlemiyordum. Çığlık atmanı sağlayacak ne söyledi sen onu söyle. Hemen şimdi! Bilmek istiyorum."