4.Bölüm

19.6K 785 89
                                    

Okul neden bu kadar sıkıcı olmak zorunda ki?

Daha ilk günden derse başlayan sinir öğretmenler bile var. Hayır yani anlamıyorum! Al örgünü otur masana iki ters bir düz yapa yapa dönem tamamlanır yani. İlk günden ders işlemek nedir arkadaş? Buda onları benim gözümde uyuz yapıyor tabi ki.

Dorukla(adını o kızdan öğrendim) çarpışmamızdan sonra sırama gidip oturdum. Kapıya baktığımda onun gittiğini gördüm. Belki de bana sinir olduğu için bakmıştır ve bütün lise hayatımı bana zehir edecektir.

Saçmaladığımı fark edip kendimi toparladım. Sonunda zil çaldığında derin bir oh çektim. O sırada yanıma güzel bir kız geldi. Diğer kızlar gibi pek sürtüğe benzer bir yanı yoktu.

"Merhaba ben Tuğçe eğer yanın boşsa buraya oturabilir miyim?" çok tatlı bir kıza benziyordu. Sarışındı ve gerçekten güzeldi.

"Yanım boş. Tabiki oturabilirsin."dedim.

"Tanıştığıma memnun oldum Tuğçe.
bende Eylül."

"Bende memnun oldum Eylül"önüme döndüm ve telefonumla ilgilenmeye başladım.

"Okulda yeni misin?" diye sordu Tuğçe.

"Evet okulda yeniyim. Peki sen? Yenimi geldin?" dedim.

"Hayır ben liseye burada başladım ve biraz çekingen olduğum için öyle pek fazla arkadaşım yok. Belki seninle arkadaş olurum dedim." dedi.

"Tabikide neden olmasın." dedim.

"İstersen sana okulu gezdirebilirim"dedi Tuğçe. Aslında hiç fena fikir değildi.

"Olabilir ." dedim ve birlikte dışarı çıktık. Dışarı çıktığımızda temiz hava hemen yüzüme çarptı. Tuğçe bana okulun birkaç bölümünü göstermişti.

Futbol sahası,basketbol sahası,voleybol sahası ve küçük bir ağaçlık bölgesi vardı. Okulda yapılan bir sürü etkinlik olduğundan sosyal aktivite alanları da o kadar fazlaydı. Am okul gerçekten çok güzeldi ve fazlasıyla büyüktü.


"Sana biraz okul dedikodularından bahsetmemi ister misin?"aslında fena olmaz. Yani kim dost kim düşman bilmiş olurum en azından.

"Olur." dedim bende.

"Tamam o zaman başlayalım." dedi. Biraz etrafa göz attıktan sonra;

"Bak şurada ki çakma sarışın okulun sürtüğü. Nerde yakışıklı varsa oraya damlar. Şimdiye kadar sadece Doruktan yüz alamadı." dedi ve devam etti.

"Doruk kim diye sorarsan okulun popüler kötü çocuğu. Yani bizim arkamızda oturan serseri. Serseri dediğime bakma kendisi çok zengindir. Neden bu liseye geldiğini de kimse bilmiyor." okulun çıkış kapısının önündeki motoru gösterip;

"Bu onun en sevdiği motoru. En sevdiği derken 4 tane motoru varmış galiba. Duyduğuma göre en pahalısı buymuş hatta geçen sene bir çocuk Yanlışlıkla motoru çizdiği için onu dövdüğünü duydum. Çocuktan bir kaç gün haber alamadık. En son ailesi geldiğinde çocuğun yoğun bakımda olduğunu öğrendik. O kadar belalı bir tip yani. Bulaşmamanı tercih ederim." dedi.

Oha gerçekten bunları yapmış olamaz değilmi?tamam olabilir. Zaten belalı bir tipe benziyordu.

" Okulun 3 sokak aşağısında olan bir barı var. Genelde çetesiyle beraber orada takılır."konuşmasını bitirdiği anda derse girme zili çaldı. Bizde Tuğçeyle birlikte sınıfa gittik.

Sınıfa girdiğimizde direk sıramıza oturduk. O sırada yanımıza bir çocuk geldi. Zayıftı ama çok fazlada değildi. Yani cılız gibiydi Rampa olan saçlarını düzeltip bizim önümüzdeki sıraya ters bir şekilde oturdu.

"Kardeşim beni yeni arkadaşınla tanıştırmıycak mısın?" dedi o çocuk. Kafamı Tuğçeye çevirdiğimde oda bana baktı.

"Eylül bu ikizim Berk. Berk bu da Eylül . Yeni sınıf arkadaşımız."

"Tanıştığıma memnun oldum berk."bana piç smile yaptı ve;

"Bende memnun oldum Eylül."hiç gözüm tutmadı bunu ama neyse. Sonra bakarız icabına.

"Berk sakın bak! o senin bildiğin kızlar gibi değil." Berk Tuğçe ye bir bakış attı ama böyle sıradan bir bakış değilde öldürücü bir bakış gibiydi. Sanki biraz daha burada kalırsa her an cinnet çıkacakmış gibi bir bakıştı.Daha sonra berk bana döndü ve;

"Sonra görüşürüz Eylül." dedi ve gitti. Tuğçe bana dönüp;

"Sakın ama sakın Berkeya yüz verme." dedi ama ben birşey anlamadım.

"O eğer bir şey isterse yapar ve şu an kafayı sana taktı. Ben malımı çok iyi bilirim Eylül. Bak lütfen ne yaparsa yapsın sakın ona yüz verme. Hatta onunla konuşma bile." dedi ama ben hala bir şey anlamadım.

"Bak Berki çok iyi tanırım. Kardeşim sonuçta ve şunu bil ki pisliğin tekidir. Şimdiye kadar çok fazla kızla birlikte çıktı ve kullanıp attı sen onun ne demek olduğunu anlarsın. Yani senin de böyle olmanı istemiyorum. Lütfen ondan uzak dur. Onun bulunduğu ortamda bulunma." dedi.

"Peki tamam."dedim . O sırada öğretmen içeri girdi ve tanışma faslına geçtik. Tam kendimi tanıtıyordum ki sınıfa Doruk girdi.

Öğretmen Doruğa öldürücü bakışlar attı ve bana döndü. O sırada Doruk ta sıraya oturmuştu.

"Sen devam et canım." dedi öğretmen. Tekrar ayağa kalkıp.

"Adım Eylül. Ankara'dan buraya taşındık." dedim ve yerime oturdum. Açıkçası bu kadardı. Daha ne diyebilirim ki?

Benden başka yeni gelen 3 öğrenci daha vardı. Onlarda kendilerini tanıttıktan sonra öğretmen bizi serbest bıraktı. Bizde Tuğçeyle sohbet ettik.

Okul çıkış saati yaklaşıyordu . Zilin çalmasına 5 dakika kala  Doruk sınıftan çıkıp gitti. Öğretmenin birşey dememesine şaşırdım doğrusu.

Zil çaldığında çantamı topladım ve Tuğçeyle birlikte dışarı çıktık. Çıkışa yönelmiştimki mototoruna yaslanmış bir şekilde sigara içen ve bana bakan Doruk görmeyi beklemiyordum. Boşverip yürümeye devam ettim.

Eve yürüyerek gitmeye karar verdim. Zaten çok uzak değildi. Kulaklığımı takıp yürümeye başladım.

Arkamdan duyabildiğim kadarıyla motor sesi geliyordu ama pek takmıyordum.

Apartmanın önüne geldiğimde Batuyu gördüm. Yüzümde ister istemez bir gülümseme oldu.Biraz sohbet ettikten sonra arkama baktı. Arkama baktığımda Doruğu gördüm. Motorun üzerinde sinirli bir şekilde Batuya bakıyordu.

Neden bu kadar sinirli bakıyordu ki?

Merhaba arkadaşlar umarım beğenirsiniz.iyi okumalar.Bu bölümü nehirruya20052015 adlı kişiye ithaf ediyorum.

SERSERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin