35.BÖLÜM

6.9K 245 46
                                    

Doruktan...

Bardan çıktığımda hafif çiseleyen yağmura aldırmadan arabama doğru yöneldim. Kapısını açtığım gibi arabaya binerek arabayı çalıştırdım. Aslında bugün hava iyiydi. Bu yağmurda nereden çıkmıştı şimdi ki? Sabah hava gayette güzeldi.

Arabamda ilerlerken gözüm hız ibresinin üzerinde yer alan saate kaydı. 22:16.

Muhtemelen bu saatte film izliyorlardı. Eğer Batuda oradaysa belki bir iki yumruk ona sallardım da stresimi atardım.

Hızımı biraz daha arttırarak bir an önce Eylülün yanına varmaya çalıştım. Gecenin karanlığına bir de yağmur damlaları eklenmişti. Silecekleri çalıştırarak ön camların temizlenmesini sağladım. Yağmur git gide hızlanırken sanki benim oraya gidişimi engellemek istiyordu. Ama ben vazgeçmeyecektim.

Sonunda geldiğimde arabayı gelişigüzel bir şekilde park ettim. Yağmurdan dolayı ilk baş çıkmak istemesem de sonra vazgeçip hiç düşünmeden kendimi dışarı attım. Arabanın kapısını kilitlemeden direk kapıya doğru adımlarımı hızlandırdım. Batu'nun arabası görünürde yoktu. Hatta başka bir araba vardı. Büyük ihtimalle Ardanın arabasıydı.

Alacaklı gibi kapıyı hiç durmaksızın çalarken bir kaç saniye sonra kapıyı Arda açtı.

"Hayırdır ne bu telaş?"ben hala ıslanmaya devam ederken Ardanın arkasından içeriye doğru bakıyordum ama Eylül görünürde yoktu?

"Sen hala ne yüzle buraya geliyorsun?"diyerek kenardan araya giren Eylülün kuzenine göz devirdim. Sen eksik kalma zaten!

"Benin sizinle bir derdim yok Eylülü çağırır mısın lütfen? Onunla konuşmam gerekiyor."diyerek ona baktım. Yüzünde benden iğrenir gibi bir hali vardı. Haksız da sayılmazdı. Biricik kuzeninin canını yakmıştım.

"Kızı ne hale getirmişsin. Bir de utanmadan gelmiş konuşmak istiyorum diyorsun. Beni iyi dinle Doruk. Bundan sonra seni onun etrafında görmeyeceğim. Eğer onu gerçekten seviyorsan ona zarar vermekten kaçın ve ondan uzak dur. Bundan sonra seni uyarmıycam."diyerek kapıyı kapatan Eylülün kuzenine baktım. Son anda kapıya elimi koyarak kapatmasına engel oldum.

"Asıl ondan uzak durursam ben de o da fazlasıyla zarar görecek. Anlamıyor musun? Biz birbirimizi çok seviyoruz."dedim ve ona yalvarır gibi baktım.

"Ben son sözümü söyledim. Umarım seni bir daha uyarmama gerek kalmaz."diyerek kapıyı kapattı. Bende arkamı dönerek sırılsıklam olmuş bir şekilde arabama yöneldim. Son bir kez kafamı çevirip eve baktım. Üst katta camın kenarından bana bakan Eylülü görünce kalbim depar attı. Kendimi daha fazla tutamayıp ileri doğru bir kaç adım attım ve hiçbir şeyi umursamadan bağırmaya başladım.

"Eylül sana köpekler gibi aşığım! Beni duy lütfen! Sana ihtiyacım var! "Diyerek iki dizimin üzerine çöktüm. Bir damla gözyaşı yağmur sularıyla beraber dizlerime düşünce kendime engel olamayıp daha fazlasının akmasına izin verdim. Yağan yağmurdan dolayı benim ağladığım belli olmuyordu. Hatta bu benim işime geliyordu. Şu an ne hissettiğimi dahi bilmiyordum ama tek bir duygu barındırıyordum. Acı...

"Hani benim öldüğümü sandığında mezarımın başında ağlamıştın ya işte o sırada bende senin ağlamana dayanamayarak ağlamıştım. Annemin öldüğünde sadece altı yaşındaydım. Annem benim ağladığımı görünce belki geri gelir de benim saçlarımı yine okşar, uyumadan önce bana o güzel sesiyle ninniler söyle diye çok bekledim. Ama annem gelmedi Eylül. Ne zaman düşüp bir yerimi incitsem hep ağlardım. Çünkü annem gelir ve beni teselli ederek acımı dindirirdi. Ama annem öldüğünde gece gündüz ağlasam da gelmedi işte. Bana hiçbir zaman kıyamazdı o. Ama o hiçbir zaman geri gelmedi. Şimdi yağmur damlaları yüzünden belki ağladığımı göremiyorsun ama ben şu anda ağlıyorum Eylül. Artık annemin gelmeyeceğini biliyorum çünkü öldüğünü çoktan kabullendim. Ama sen her zaman benim yanımda oldun. Bak şimdi yine ağlıyorum. Bu sefer annem yerine yanımda sen olur musun Eylül? Sende annem gibi bana ninniler söyleyerek saçlarımı okşar mısın?" diyerek ağlamaya devam ettim. Bağırarak söylediğim sözlerden sonra sesim neredeyse kısılmıştı ama umursamıyordum. Hıçkırarak ağlıyordum ve artık soğuktan dolayı titremeye de başlamıştım. Kafamı tekrardan yukarı kaldırdığımda Eylül'ünde ağladığını gördüm.

SERSERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin