40. BÖLÜM

5.2K 207 79
                                    

"Eylül hiçbir yere gitmeyecek. O kendini bir şey sanan hocalara da söyle yiyiyorsa gelip benden izin istesinler bakalım."diyen Doruğa yüzüme alaycı bir gülümseme kondurarak döndüm.

"Sen neden benim işlerime karışıyorsun? Anam mısın babam mısın? He ama merak etme sen. Senin etrafında kendine karışmasını isteyen bir sürü kız var. Onlardan birinin baş harfi de Seda mesela. O yüzden bana karışma. Kendi işlerinle ilgilen. Hem ben şu anda karşımda hiç tanımadığım birini görüyorum. Bana tanımadığım kişilerle de konuşmamam gerektiği söylendi. Bilmem anlatabildim mi?" diye söyleyince sınıftan "ooooo"sesleri yükseldi. Bende önüme dönerek yarım bıraktığım yazımı tamamlamaya devam ettim. Zil çalınca da öğretmenler odasına gitmek zorunda kaldım. Odaya girince kasvetli hava beni iyiden iyiye germeye başlamıştı. Neyse ki bunu çaktırmamayı başarıyordum. Ya da ben öyle sanıyordum.

"Otur bakalım kızım."diyen müdürün gösterdiği sandalyeye sesimi çıkartmadan oturdum. Bir kaç saniye sonra kapı tıklatılıp Seda da içeri girince ortam iyice gerilmeye ve bende nefes alamamaya başlamıştım.

"Gel kızım. Sende şöyle otur."Seda arada bir sandalye bırakarak yanıma oturduğunda ondan tarafa dönüp bakmadım bile. Pis sürtük.

"Şimdi çocuklar biliyorsunuz ki disiplin kurulunu sizin için topladık. Buradan, böyle bir durum içindeyken bir suçlu çıkacak ve cezasını çekecektir. Neyse başlayalım. Seda ilk sen başla kızım."diyince Seda anlatmaya başladı.

"Hocam biz Eylülle bir mesele yüzünden kavga ettik ve aramıza bir husumet girdi. Uzun bir süre bu küslük devam ederken bende artık buna bir son vermek istedim ve onunla konuşmak için yanına gittim. Ben sakin bir şekilde onunla konuşurken Eylül ben daha ne olduğunu anlamadan masayı üzerime devirdi ve bana şiddet uyguladı. Bu olaya kantinde bulunan bütün herkes şahit hocam."dediğinde sinirle ayağa kalktım.

"Hocam ona inanmayın yalan söylüyor!" dediğimde müdür bana kızgın bir bakış attı.

"Otur yerine Eylül! Sana söz hakkı verilmedi! "Dediğinde neredeyse çıldıracak vaziyetteydim. Ama daha fazla haksız duruma düşmemek için susup yerime oturdum.

"Hocam elimde darp raporum da var. Ailem ve ben Eylülün okuldan atılmasını talep ediyoruz. Yoksa hukuki işlemlere başvuracağız."diyerek yerine oturdu.

İşte şimdi ayvayı yedim...

**********

Aradan geçen bir kaç saatin ardından disiplin kurulunun vereceği kararı açıklama zamanı gelmişti nihayetinde. Seda dan sonra ben de olayı anlatıp beni tahrik ettiği için ona bu şekilde davrandığımı açıkladım. Daha sonra bizi odadan çıkarıp sınıfa yolladılar. Dersi dinlemek istemesem de kafamı dağıtmak için bir şekilde odaklanmaya çalıştım.

Dersin ortasında sınıfa giren müdür, müdür yardımcıları ve disiplin kurulundaki öğretmenler sınıfa dolunca ne yalan söyleyeyim birazcık korktum.

Sınıf ayağa kalkınca müdür eliyle oturmamızı işaret etti ve herkes oturdu.

"Çocuklar biliyorsunuz. Kantinde kötü bir olay yaşandı. İki arkadaşınız arasında yaşanan tatsız olay sonucunda bir karara vardık. Ama öncelikle size sormak istedim. Bu olay yaşanırken aralarında geçen konuşmaya şahit olan var mı? "Diye soran müdürün sert sesiyle kimseden ses çıkmazken kafamı Sedaya çevirdim. Oturduğu yerde dikkatle müdürü dinliyor ve gelecek cevabı sabırsızlıkla bekliyordu. Sınıftan ses çıkmayınca müdür konuşmaya devam etti.

"O zaman kararı açıklıyorum. Her ne olursa olsun Eylülün bu şekilde şiddet göstermesi yanlış bir davranıştı. Olaya ait çok fazla delilimiz maalesef ki yok. Biz de bu yüzden en adaletli şekilde davranıp Eylüle bir hafta uzaklaştırma cezasını uygun gördük. Yarından itibaren cezan başlayacaktır Eylül. İyi dersler hocam."diyerek sınıftan çıktı. Onun arkasından diğer öğretmeler de çıkınca bütün sınıf sessizliğini sürdürmeye devam etti. Gözlerimin dolmasına lanet ederek başımı önüme eğdim. Ama ben yanlış bir şey yapmadım ki! O bunu hak etmişti!

SERSERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin