20.BÖLÜM

12.8K 447 41
                                    

Multimedya :Batu

Batudan...

Eylüle ne kadar sevgimi inandırmaya çalışsamda bir türlü inanmadı. Önceden benden hoşlandığını öğrenince belki içinde birkaç sevgi kırıntısı kaldığına dair çok fazla umutlandım. Dorukla birbirini çok seviyorlar bunu biliyorum ama Eylül benim olucak. Herşeyiyle...

Eylülden...

Doruk'un son söylediği şeyden sonra derse girdik. Ben hâla söylediği şeyden sonra transa girdim. Hâlada çıkamadım. Benim babam polisti ve asla böyle bir ilişkiyi kabul etmezdi. Bir yolunu bulmamız lazımdı.Dersi dinlemek yerine kafamı sıraya koyup uyumaya başladım.

Kafamı kaldırdığımda beni izleyen bir çift mavi gözle karşılaştım. Bende yüzüme küçük bir gülümseme yerleştirerek;

"Bişeymi oldu?" diye sordum. Oda gülümseyerek kafasını benim gibi sıraya koydu.

"Hayır sadece düşünüyorum. Ben senin gibi birini nasıl hak ettim?" diye sordu.

"O kadar mı kötülük yaptın?" dedim gülerek. Şaka olsun diye söylemiştim ama Doruk'un yüzünün bir anda kasılması bir şeylerin olduğunu gösteriyordu.

"Evet her şeyi yaptım." dedi. Devamını duymaktan korkuyordum ama içimdeki bir seste beni sormam için yönlendiriyordu.

"Ne gibi?"

"Cinayet,uyuşturucu kaçakçılığı,kadın ticareti. Kısacası babam bütün pis işlerini bana yaptırırdı." söylediklerinden sonra tekrar şoka girdim. O anda zil çaldı. Saatime baktığımda okuldan çıkma saati olduğunu gördüm. O kadar çokmu uyudum ben ya?

Bütün sınıf boşaldığında sadece Dorukla ikimiz kaldık. Bir anda ona dönüp sarıldım. Bunu beklemediği için ilk baş tepkisiz kaldı. Ardından oda bana sarıldı.

"Seni çok seviyorum. Kim olursan ol asla ama asla senden ayrılmıycam." dedim.

"İşte benim sevgilim."dedi gülerek. Hemen yanağından öpüp çantamı toplamaya başladım. Doruk zaten okulu pek takmıyordu. O yüzden çanta getirmiyordu.

Çantamı topladığım gibi ayağa kalktım. Dorukta kalkınca beni belimden tutarak kendine çekti. Birlikte arabasına giderken Batuyu gördüm. Hâla ne istiyordu bu çocuk benden? Oda beni görünce direk yanımıza geldi. Yüzündeki sırıtış bir şeylerin olacağını söylüyordu.

"Naber Eylül?"dedi yarım ağız gülerek.

"Batu git lütfen."dediğim anda Doruk Batuya yumruk attı.

"Ne istiyorsun hala piç belanı mı arıyorsun? Hem kim sana onunla konuşma hakkı verdi?"dedi. Batu burnundaki kana elini bastırarak bana döndü.

"Hala cevabımı alamadım küçük."dedi göz kırparak.

"Seni görene kadar gayet iyiydim."dedim ve Doruk'u sürüklemeye başladım ama sürükleme işim başlamadan bitti çünkü Doruk Batunun üstüne atlayıp yumruklarını konuşturdu. Daha sonra Doruk ayağa kalkarak ;

"Bu sana son uyarım. Bir daha Eylülün yanına yaklaşmayacaksın. Yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim."deyip beni kolumdan tutarak sürüklemeye başladım. Valla bir gün kolum kopacak ama hadi hayırlısı.

"Sevgilini geçen gün apartmanda sıkıştırdım. Seni seviyor ama yakında beni sevecek."dedi gülerek. İşte şimdi Batunun işi bitmişti çünkü Doruk şu anda kıpkırmızı olmuştu ve bütün damarları belirginleşmişti. Doruk tekrar Batuya yumruklarını savurduğunda hemen Doruğu çektim.
"Bütün bu yumrukların hepsinin acısını sevgilinden çıkarıcam merak etme sen. "Dedi . Hala ne zırvalıyordu bu! Yediği yumruklar yetmedi herhalde.

"Onun kılına zarar verirsen seni doğduğuna pişman ederim. "Dedi ve hızlı adımlarla yanıma gelerek beni arabaya doğru götürdü. Kontağı çevirip arabayı çalıştırdı. O kadar kızlı sürüyordu ki kaza yapıcaz diye çok korkuyordum.

"Doruk biraz yavaşla lütfen. "Dedim korkuyla. Dahada hızlanınca susmanın iyi bir yol olduğunu düşündüm. 10-15 dakika sonra uçurum gibi bir yere geldik. Doruk hiçbir şey demeden arabadan indi. Bende hemen inince gözleri kapalı bir şekilde etrafta volta atıyordu. Bir anda arabanın tekerleğine tekme atıp üzerime doğru geldi.

"Bana neden anlatmadın ha? Neden?"diye kükreyince olduğum yere yapıştım sanki. İlk defa bu kadar sinirliydi. Gözlerimden yaşlar birer birer süzülürken sessizce mırıldanarak;

"Özür dilerim. "Dedim. Bir anda bana sarılınca ne olduğunu anlamadım.

"Ağlama. Sakın ağlama. Senin ağlamana dayanamazken benim yüzümden dökülen tek bir gözyaşın beni kahrediyor. Canımı daha da yakıyor."Dedi sesini yumuşak tutmaya çalışarak. Ama hala kızgındı. Bunu anlayabiliyordum. Bende ona sarılınca kokusunu doya doya içime çektim. Dorukta kafasını boynuma gömmüştü ve anladığım kadarıyla oda kokumu içine çekiyordu. Birkaç dakika sonra birbirimizden ayrılarak alınını alnıma dayadı.

"Kokun sanki bir uyuşturucu ve ben sanki bağılmıymışım gibi kokun beni rahatlatıyor. "Söyledikleri gülümsememe sebep olurken;

"Ne olursa olsun, karşıma hangi engel çıkarsa çıksın seni sevmekten bir saniye bile vazgeçmiycem. "Dedim. Bu sefer Doruk gülümsedi.

"İşte seni bu yüzden seviyorum. "Dedi ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Küçük bir öpücükten sonra arabaya bindik. Doruk beni eve bıraktıktan sonra bu sefer ne olur ne olmaz diye Merdivenlerden çıktım. Zaten burada son günümdü.

İçeri girip direk odama çıktım. Babam da hemen yanıma gelerek;

"Kızım hazırlan da seni yurda yerleştireyim . İçim hiç rahat değil ama... " dedi babam devamını getiremeyerek

"Baba iyi olucam siz beni merak etmeyin." dedim. Babam sadece başını salladı.

"Bu arada kızım uçağımız bu akşam saat 9 da. "Bu kadar erkenmiydi?

"Enişten eşyaları izmire göndericek yarın. "Teyzem yani Busenin annesi 3 yıl önce mide kanserinden vefat etmişti. İki sene boyunca eniştemi toparlayamadık aynı şekilde Buseyi de. Eniştem kendini daha çok işine vererek Buseyi unuttu. İşiyle kafasını oyalamaya çalışıyordu ama Buse intihar etmeye çalıştı. Bir kutu hap yutmuştu. Son anda hastaneye yetiştirildiğinde anca kurtulabildi. Zaten sonra baba kız beraber yeni bir hayata başladılar. Zenginlerdi ve baya büyük bir villaları vardı.

Babamın aklına o anda bir şey gelmiş gibi hemen telefona sarıldı;

"Alo Engin sana bir şey sormak istiyorum. "Dedi odadan çıkarak. Busenin babası yani eniştemin adı Engindi. Acaba babam ne sorucaktı ki?

Birkaç dakika sonra babam gülerek içeri girdi. Ben ona anlamayan bakışlar atarken;

"Yurt işi iptal oldu. Eniştene söyledim onlarda kalıcaksın. Hem artık Busede senin okuluna gelicekmiş. Enişten öyle söyledi. "Ben gülerek hemen Buseyi arayıp olanları kısaca anlattım. Sevinçten çığlık attı. Ay kıyamam ben ona ya. Babam bavullarımı arabaya koyarken bende annemle vedalaştım.

--------

Babamla annemin şu anda uçakta olması gerekiyor. Aramak istiyordum ama büyük ihtimalle telefonlarını kapatmışlardır deyip boşverdim.

Buse benim geliceğimi duyduğunda evdeki çalışanlara hemen yanındaki boş odayı hazırlatmış ve her şey benim zevkime göre düzenlenmişti. Canım kuzenim nasıl da beni iyi tanıyordu.

Yeni odama yerleştikten sonra uykumun geldiğini anlayıp direk yatağıma girdim ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

SERSERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin