SERSERİ

21.BÖLÜM

Güne çok güzel bir şekilde zinde uyanmıştım. Uyanır uyanmaz çalan alarmıma ciddi misin? Bakışı atmayıda ihmal etmedim. Hemen alarmı kapatıp telefonumu elime aldım. Hiç mesaj yoktu. Bende telefona bakmayı bırakıp aşağı inmeye karar verdim ama aklıma gelen fikirle direk mutfağa koştum. Busenin uykusu ağırdı. Yanında davul çalsan duyardı tabiki. Kim duymazki yani? Buzluktan hemen buz kalıplarını alıp geniş bir kovanın içine boşalttım hepsini. Daha sonra kovayı neredeyse tamamen soğuk suyla doldurarak yukarı çıktım. Busenin odasının kapısını yavaşça aralmaya başladım ama sonra ağır uykusunun verdiği avantajla hızla içeri girdim. Her zamanki gibi ayaklarının olması gereken yerde kafası, bacaklarının arasına aldığı iki yastık ve kolunun biriside yataktan sarkmış bir vaziyetteydi. Bu görüntü karşısında gözlerimi devirmeden kendimi alıkoyamadım.

Yerde duran kovayı zor olsada yukarı kaldırıp başından aşağı döktüm. Evi inletecek kadar büyük bir çığlık atarak yataktan fırladı. Çok fena titriyordu ama bu bana olan öfkesine kesinlikle engel değildi. İyiki eniştem erken çıkmıştıda çığlığı duymadı.

"Sen varya bittin kızım sen."dedikten sonra hızla bana doğru gelmeye başladı ve ben böyle bir atak yapacağını bildiğim için erkenden tabanları yağlamıştım. Hemen odama girip kapıyı kilitledim. Buse sert yumruklarla kapıyı tekmelemeye başlayınca bir an kapı kırılacak zannettim.

"Bu kapı er yada geç açılacak ve ben sana bunun hesabını çok fena ödeticem. "Dedi büyük bir sinirle. Çıkan ayak sesleri ve kapısının büyük bir gürültüyle kapanma sesinden gittiğini anladım. Bende boş verip dolaba yöneldim ve okul üniformalarımı çıkarıp giydim. Telefonum çalmaya başlayınca hemen telefonuma koştum. Tam tahmin ettiğim gibi Doruk arıyordu. Dün akşam ona nerede olduğumu söylemediğim içindi büyük ihtimalle. Daha fazla bekletmeden direk açtım telefonu.

"O siktiğimin telefonu neden açılmıyor Eylül? Senin olduğun yurda gittim ama kadın bana burada böyle biri yok dedi. Kızım sen beni çıldırtacak mısın? "Dedi kükreyerek. Korkmadım değil yani ama benim için endişelenmesi beni ayrı bir mutlu etti açıkçası.

"Sen benim için endişelendinmi? " diye sordum küçük bir kıkardamayla.

"Eylül sen beni katilmi yapıcaksın? Hemen nerde olduğunu söylüyorsun bende sana iyi bir ceza vermeye geliyorum. "İşte şimdi tırsmaya başlıyordum.

"Nasıl bir ceza peki bu? "Diye sordum korkuyla. Doruğun karşıdan gülme sesi gelince kaşlarım çatıldı.

"Oda bende kalsın güzelim."o bana güzelimmi dedi az önce? Telefonun ahizesini elimle kapatıp odada küçük bir çığlık attım aynı zamanda odayı iki kez turladım. Daha sonra Doruk'u çok beklettiğimi anlayınca telefona geri döndüm.

"Ani bir kararla babam beni yurda vermekten vazgeçti. Beni eniştem ve kuzenimin yanına yerleştirdi. "Dedim ve konuşmasını bekledim.

"Kuzenin erkekmi?"diye bir soru sorduğunda hayır kız diye cevap vermek istedim ama onu biraz kıskandırmanın fena bir fikir olmadığını düşündüm.

"Ne yapıcaksın sen kuzenimi? "

"Tamam anladım erkek. Eğerki sana tek bir yanlış hareketi olursa hiç iyi şeyler olmaz bunu bil. Hem ayrıca mis gibi yurtta kalmak varken nerden çıktı bu kuzenle kalmak?"dedi tek bir solukta.

"Bende seni seviyorum şimdide kapatıyorum okula yetişmem lazım."dedim ve bir şey demesine izin vermeden telefonu suratına kapattım. Birkaç saniye sonra mesaj sesi gelince hızlıca mesajı açtım.

"Cezan katlanıyor sevgilim ama bu benim yararıma oluyor. En çokta bu beni sevindiriyor ."ne cezası bu şimdi ama ya?neyse bakalım yaptık bişey çekicez artık cezasını. Hemen makyaj masama oturup biraz kapatıcı ve lip balm sürdüm. Saçlarımı salık bir şekilde bıraktım. Belime kadar uzanan saçlarımın uçlarını maşayla hafif bir şekilde kıvıdım. Çantama gerekli kitaplarımıda koyup aşağı indim. Buseyi masada çok rahat bir şekilde kahvaltı yaparken görünce baya bir şaşırdım. Normalde esip gürlemesi gerekiyordu ve bence bu fırtınadan önceki sessizlikti. Bende hemen masaya oturup sessizce kahvaltımı yaptım. 10 dakika sonra;