14.BÖLÜM

15.4K 535 30
                                    

Multimedya :eylül

Karşımda bana şaşkınlıkla bakan Batu ,Arda,Buse, Tuğçe ve Doruğun çetesinden bir kaç kişi duruyordu. Şaşkınlığını üzerinden ilk atan kişi Tuğçeydi.

"Siz burada ne yapıyorsunuz?" diye sordu. Doruğu dürteleyerek uyandırdım. Doruk daha olayı anlamamış olacakki konuşmaya başladı;

"Eylül biraz daha uyuyalım." deyip benide yanına çekti. Ben utançtan kıpkırmızı olmuş bir şekilde ayağa kalktım ve büyük bir sinirle konuşmaya başladım.

"Doruk yeter artık kalk." dedim. Benim bağırmamla birlikte yataktan sıçradı. Ben onun bu haline gülerken bizimkilerin bana attığı sert bakışlarla susmak zorunda kaldım. Doruk toparlanıp kalktığında konuşmaya başladım;

"Bizi nasıl buldunuz?" dedim. Bütün gözler bana dönünce Doruğun çetesinden biri konuşmaya başladı.

"Sizi her yerde aradık ama bulamadık. En sonunda telefon sinyallerinden bulduk sizi." dedi. Sadece kafamı salladım ve Ardalara döndüm:

"Artık gitsek?" dedim. Bunun üzerine arda hemen yanıma geldi ve montunu çıkarıp üzerime örttü. Dışarı çıktığımızda Doruğun bir şey dememesine çok şaşırdım derken bir anda montu aldı ve Ardaya fırlattı. Kendi ceketini çıkardı ve bana giydirdi.

"Benim sevgilimin senin montuna ihtiyacı yok." diye tersledi. Ardaya baktığımda çenesinin kasılmış olduğunu gördüm. Aynı şekilde Batununda çenesi kasılmıştı. Ben kavga çıkmasından korktuğum için direk Tuğçe ve Buse nin yanına gittim. Biz üçümüz en önde,Batu ve Arda arkamızda,Doruklarda en arkadaydı. Arabaların yanına geldiğimizde ben Ardanın arabasına binmek için oraya yöneldiğimde Doruk beni kolumdan çekti ve başka bir arabaya doğru sürüklemeye başladı.

"Sen benimle geliyorsun." dedi itiraz kabul etmeyen bir ses tonuyla. Bende mecburen kabul ettim ve arabaya bindik. Bütün gece uyumayıp Doruğun başında beklediğim için uykusuzdum. O anda aklıma Doruğun hasta olduğu aklıma geldi. Hemen elimi alnına koydum ve ateşini ölçtüm. Elimi alnına koyunca refleks olarak bakışlarını bana çevirdi. Ateşinin düşük olduğuna kanaat getirdiğimde elimi çektim ama Doruk bakışlarını üzerimden çekmemişti.

Kısa bir an ona baktığımda göz göze geldik. Hemen bakışlarımı kaçırdım ama hala onun bana baktığını hissediyordum. Bir kaç dakika sonra göz kapaklarımın ağırlaştığını hissettim. Bende köy g*te gitsin dedim. O sırada başım bir yere düştü ama tam seçemiyordum...

-----------------_-

Gözlerimi açtığımda bacaklarımdan ve belimden sarılmış bir çift kol hissettim. O anda Doruğun sesi kulaklarımı doldurdu.

"Kapıyı açabilir misin ?" dedi. Biri kapıyı açtıktan sonra Doruk bir kaç adım attı ve sırtım yumuşak bir yatakla buluştu. Büyük ihtimalle bu benim yatağımdı. Kendimi tekrar uykunun kollarına bırakacağım sırada alnımda hissettiğim dudaklara vücudun kaskatı kesildi. Kulağıma doğru eğilip;

"Uyumadığını biliyorum." dedi. Bir kaç adım sesi duydum tek gözümü açtığımda odada kimse yoktu. Bende tekrar uykuya daldım...

Ertesi gün...

Sabah gözlerimi zorla açtığımda üzerimde pijamalarımı gördüm. Kesin Buse giydirdi. Hemen yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkayıp formalarımı giydim. Çantamı hazırladım ve alıp aşağı indim. Arda nın evindeki sorun çözülmüştü bu yüzden evine gitmek zorunda kalmıştı.

Annemlere görünmeden dışarı çıkmayı başardığımda derin bir oh çektim. Şimdi ilk işim şu dikişleri aldırmaktı. Hastaneye gittim ve dikişlerini aldırdım. Okula gitmek için yola koyulduğumda yürümek zor geldiği için otobüse bindim. Öğrenciyiz abi biz taksi için bizde ne gezer yani para. Mis gibi otobüs varken ne taksiye binicem. Okula vardığımda ders zili çalmıştı ve ders çoktan başlamıştı.
Dersi bölmek istemediğim için bahçedeki banklardan birine oturdum ve düşünmeye başladım.

Buraya taşındığımızdan bu yana hiç boş geçen bir günüm olmamıştı. Batuya karşı artık eskisi gibi olmasada yine de bir şeyler hissediyordum. Doruğa ilk günden bu yana daha fazla kanım kaynamıştı ama bu kesinlikle aşk değildi. Yani öyle umuyorum.

Zil çaldığında hemen sınıfa çıktım. Sınıfta Doruğun olmaması büyük bir şanstı. Hemen Tuğçenin yanına gittim. Biraz sohbet ettikten sonra hoca girdi. Onun arkasındanda Doruk girdi. Beni kolumdan tutup yanına oturttu ve sinirli ama kısık bir sesle:

"Nereye gittin?" dedi.

"Dikişlerini aldırmaya hastaneye gittim. Canımı yakıyorsun kolumu bırakır mısın lütfen?" dedim. Kolumu bıraktı ve;

"Bundan sonra bana haber vermeden hiç bir yere gitmiyceksin tamam mı?" dedi.

"Tamam ." dedim ve önüme döndüm. Bütün ders boyunca Doruğa hiç bakmadım ama onun gözü hep benim üzerimdeydi. Tenefüs olduğunda beni kolumdan tutup dışarı çıkardı. Adını bilmediğim ama okulun yayın ekibinde görev alan alt sınıflardan bir çocuk yanımıza geldi;

"Doruk abi yılbaşı yaklaşıyor ama okulun nerede parti yapılacağı hala bulunamadı. Acaba senin barını kullansak senin için sorun olurmu?" dedi çocuk korkarak.

"Tamam yapalım bakalım." dedi. Çocuk teşekkür edip yanımızdan ayrıldı. O sırada yanımıza okulun sürtükleriyle birlikte Doruğun çetesi geldi. Doruk cebinden bir sigara çıkarttı ve yaktı. Dudaklarının arasına götürdüğü sigarayı bir an kıskandım ama sonra bunun saçma bir fikir olduğuna kanaat getirdim. O sırada yanımıza okulun tescilli sürtüğü geldi. Doruğun hemen yanına oturdu ve ağzını yayarak konuşmaya başladı;

"Doruk aşkım nasılsın?" dedi. Daha sonra oturduğu yerden kalktı ve kucağına oturdu. Ben sinirden köpürüyordum ama buna hiç bir anlam veremiyordum. En sonunda dudaklarına yapışınca bende şarteller attı ve o sinirle ayağa kalktım. Hızla okula doğru yürümeye başladım. Tuvalete girip kapıyı hızla çarpınca içerdekiler korkmuş olucak ki  hemen toparlanıp çıktılar. O anda yanağımdan süzülen gözyaşlarımı yeni farkettim. Neden kalbim bu kadar acıyordu ki? Ben onu sevmiyorum ama bunu sadece dile getirebiliyordum. Kalbim neden tam tersini söylüyordu? Hayır hayır kesinlikle bu aşk değildi. Sadece bana böyle davranıp başka kızlarla...

Benimde bir gururum var tabiki.

Tatatataaaam!!! yeni bir bölümle karşınızdayım. Biliyorum geç geldi ama okulumda bazı sorunlar oldu o yüzden bölümü atamadım neyse.

Kapak hakkında fikirlerinizi almak istiyorum lütfen yorum yazın ve oylamayı unutmayın. Sizleri çok seviyorum iyi okumalaaaar...

SERSERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin