O seni sevmediğini söylediğinde ölmessin. Sevmiyor der çekilirsin kabuğuna kaplumbağa misali. Çünkü bu seni öldürebilecek kadar güçlü değildir. Kırıcıdır, üzücüdür belki seni ağlatabilir. Ama başkasını sevme ihtimalini söylediği an ölürsün. Bu seni de sevgini de öldürebilcek kadar acı, gerçek ve güçlüdür. Kırmaz, parçalar. Bir daha bir bütün olamayacak kadar parçalar. Üzmez, mahfeder. Başkasını sevme ihtimalini düşünmekten mahfolursun. En kötüsü de ölümcüldür. Bir sona yaklaştığının hatta o sona geldiğinin farkına varırsın. Ve ona dersin ki haklısın hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını o an anlarsın. Başkası girmiştir araya çoktan yada giricektir. Çekilirsin. Bir kaplumbağa gibi kabuğuna da değil, göçüp gidersin onun dünyasından. Çünkü o yolu belirlemiştir, yüzsüzlük yapıp kalamazsın yanında. İsteseydi zaten karşında olmak yerine yanında olurdu. Sonra derler ki kadın adamı terketti veya adam kadını terketti. Terkeden o yolda tek başına yürüyen miydi? Yoksa o yolu belirleyen miydi?