Artık hevesim kalmadı.
Aslında hevesimi kaçıran da sensin.
Kendimi ne kadar zorlarsam zorlayayım engel olamıyorum.
Hatırlamak için defalarca direndiğim anıları da unutuyorum.
Unutmak bir hastalıktır, yavaş yavaş olur derler.
Tedavisi olmayan geri gelmeyen ölümcül bir hastalık gibi.
Bilirsin insan bir kere unuttuğunu bir daha hatırlamaz.
Aslında ben kaç defa unutulduğumu bile unuttum sen tarafından.
Aynı zaman da yoruldum da.
Ruhen bir yorgunluk bu.
Tek başına acı çekmekte, tek başına çabalamaktan, tek başına sevmekten, tek başına özlemekten yoruldum.
Bize inanmadığın gibi sevgime de inanmadın sen.
İnanmadığını bile hatırlamassın sen.
Sevilmek istedim, ona da yeltenmedin.
"Hiç mi sevmedin?" diye sormayacağım.
Cevabını bildiğim soruları sormayı sevmem. Bilirsin.
Artık soru da sormuyorum gerçi.
Ne hissettiğimi bile hissedemez hale geldim.
Artık gelmeni de beklemiyorum.
Hani deli gibi beklediklerini bekleyemez hale gelirsin ya, öyle bir şey sanırım bu.
Gel desem de gelmeyeceğini biliyorum.
Bana gelirken nerelerde soluklandın? Bilmiyorum.
Sana hep nefes nefese geldim ben acele ederek, koşarak.
Sen bi bana oyalana oyalana bile gelemedin.
Beni oyalana oyalana bile sevemedin.
Takılı kaldın hep soluklandığın yerlerde.
Anlamadın sen hiç beni.
Anlamak istemedin.
Ben anlatmak istedikçe kulaklarını tıkadın sen bir çocuk misali.
Bi bana sağırdın sen, haykırışlarımı duymadın.
Beni görmedin hiç belki de görmek istemedin.
Zamanla körleştin bana karşı.
Kalbin bi bana kördü.
Şimdi ise ben görmek istesem de göremiyorum seni.
Biraz gözlerim bozuktur, uzağı göremem bilirsin.
Değişiyorum yavaş yavaş.
Kalbimin tadı nasıl değişiyorsa, ağzımın tadı da değişiyor.
Mesela artık çok fazla tuz kullanıyorum.
Bunu da sen öğrettin.
Kabuk tutan yaralarıma defalarca tuz bastın.
Kabuk tutan yaralarımı defalarca kanatmandan bahsetmiyorum bile.
Çay anlayışım bile değişti.
Eskiden açık çay içerdim, bunu da bilirsin.
Çayı açık, seni çok koyu sevmiştim ben.
Şimdi ise acılarımı demli bir çayla bastırıyorum.
Bunu yapabiliyorum.
Sen yordun beni, tükettin sevgimi.
İstediğine ulaşıyorsun.
Ama bana ulaşamayacak bir hale geliyorsun.
Seni sevmenin ne kadar zor olduğunu bilemessin sen.
Beni sevmenin nasıl bir şey olduğunu bilemedin sen.
Bilmek istemedin belki de.
Artık her şey önemini yitiriyor.
Yitirilmiş duygular yüzünden hissizleşti ruhum.
Umutlarımı kırdığın yetmiyormuş gibi, hevesimi de kırdın sen.
Kalbimin kırıklıklarını saymıyorum bile.
Artık hiç bir şey yapmak istemiyorum.
Sadece gitmek istiyorum.
Savrulup gitmek istiyorum.
Ne bir şeye ait olmak,
Ne de bir şeye sahip olmak istiyorum.
Dedim ya heves bırakmadın.