Yağmur yağıyor. Ve ben tek başıma yürüyorum. Boş gibi görünen dolu dolu bir yalnızlık. "Yanındayım" diyen insanların yanımda olmayışını seyrediyorum yağmurun altında. Bir Bursa manzarası kadar iç açıcı değil bu bir iç acısı gibi bir şey. Sitem etmiyorum yalnızım diye. 7-8 aydır böyleyim, alıştım. Nereye yürüdüğümü bilmeden, nereye giderim diye düşünmeden yürüyorum. Hava rüzgarlı. Hem yağmurlu hem rüzgarlı. En sevdiğim havalardan biri. Ruh halimi yansıtan bi hava da ben tek başıma yürüyorum. Rüzgarın tenime her dokunuşunda biraz daha hissediyorum yalnızlığımı. Tıpkı hayatım gibi. Nereye yürüyorum bilmiyorum. Sadece yürüyorum. Kaçıyor muyum artık canımı acıtan şeylerden? Olabilir. Hayat böyledir 9-10 gün gülersin. Sonra aylarca o gülücüklerden mahrum bırakılırsın. Bu hayatın sana "yeter bu kadar çok güldün" demesi gibi bir şeydir. Gerçektir. Ben alıştım artık yağmurlara. Alıştım artık rüzgarlara. Alıştım artık insanların bana bir adım atar gibi olup 20 adım uzaklaşmalarına. Alıştım artık gülücüklerimin hayata batmasına. Alıştım artık tepkisiz olmaya. Alıştım artık hayata. Alıştım artık ben yalnızlığa.