"Biliyorum sana giden yollar kapalı üstelik de sen hiç sevmedin beni." demiş şair Cemal Süreya.
Kadın bu satırları okurken bikaç damla gözyaşı aktı boş kağıdına.
Bu ıslanan kaçıncı sayfaydı bilmiyordu zaten saymaya matematiği de yetmezdi.
Birden eli telefona gitti ve aylar önce ayrıldığı ancak daha kopamadığı o adamı aradı.
Meşgule attı adam.
Zaten o adam bi bu kadına meşguldü.
Gururunu dinlemeyip bir daha aradı kadın.
Adam açtı telefonu ve bir kaç kez 'alo' dedikten sonra kadının ağlama sesini duydu, sustu adam sadece sustu.
Kadın birkaç dakika sonra sessizliğini bozup konuşmaya başladı.
'Senden son bir istediğim var' dedi.
Adama konuşma fırsatı vermeden devam etti.
"Son buluştuğumuz yere gel, çok vaktini almam" dedi kapattı.
Adam şaşırmıştı gece yarısı kadın neden çağırmıştı ki onu.
Hızlıca hazırlanıp son buluştukları yere gidip her zaman oturdukları banka oturup kadının gelmesini bekliyordu .
Saat 23.35.
Adam 'acaba başına bir şey mi geldi' diye düşünürken uzaktan gelen kadını gördü.
İçi rahatlamıştı bi yandan da merak dolu gözlerle kadını bekliyordu.
Kadın yavaş ve emin adımlarla geliyordu adama.
Adam hissiz bir şekilde " bu saate neden çağırdın beni, umarım önemli bir şeydir" dedi.
Kadın adamın gözlerine baktı ve ufak bir tebessüm edip "ben senin için hiç bir zaman önemli olmadım. Senin için hep değersizler grubundaydım. Bu son buluşmamız belkide son konuşmamız beni son görüşün eminim bu senin için önemsizdir. Sarılmaya gerek yok. Geç karşıma adam gibi beni neden sevmedin anlat bunu bana anlat" dedi.
Adam biraz şaşkın biraz hüzünlü bir şekilde kadına bakıyordu ama konuşmuyordu.
Kadın gözleri dolu bir şekilde "hiç mi sevmedin?" dedi.
Adam sustu.
Hep sustu.
Çok sustu.
Bir insan susarak birini bu denli kaybedebilirdi.
Sustuğu her cümle battı kadının canına.
Saat 00.10.
Adamın gözleri dolar gibi olurken, kadın öyle hüzünlü baktı ki adama..
Adam o sırada gözlerini yumdu.
Hala susuyordu.
Kadın, arkasını dönüp yavaş yavaş ilerlemeye başladı.
İçten içe durdurulmayı bekliyordu.
Ama adam olduğu yerde kadının gidişini izliyordu.
Nefret etti o gece adamdan.
Sustuğu için nefret etti.
Belki de susmasaydı kadın gitmeyecekti.
Adam sustu ve kadın gitti.
Kadın o zaman anladı.
Sevmek hep hüzündü.
Çok göz yaşıydı.
Tövbe etti o gece bir daha sevmeye.
Ördü duvarlarını herkese.
Kendini susmalara bıraktı.
Ama biliyordu, adam gelse bile o duvarları aşamayacaktı.