Çarptığım beden yere düşecekken refleks olarak onu tuttum . Kimi tuttuğuma baktığımda bir kız olduğunu gördüm. Onun dengesini sağlayıp hemen ellerimi çektim. kızı baştan aşağı süzdüğümde Çok güzel bir kız olduğu hemen anlaşılıyordu . Bana şaşkın şaş...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seren karşımda iç çamaşırlarıyla duruyordu. Ben ona doğru bir adım atınca üstündeki sutyenin bir askısını indirdi. Onun bunu yapmasına izin vermeden 2 adımda yanına ulaştım. Kolundan tutup yerdeki kıyafetlerini aldım. kolundan çekiştirip odanın dışına fırlattım Seren'i üstüne de çıkardığı kıyafetleri attım.
"Sen ,sen ne yaptığını sanıyorsun, bir daha evde kimse yokken gelme!" diye bağırdım. Ağlamaya başladı.
" Hatta mümkünse bu eve hiç gelme, anladın mı beni , kıyafetlerini giyip siktir git. Hoş onları giyip giymemen hiç bir şey ifade etmiyor yine her yerin belli oluyor!"
Bu sözlerimin üzerine daha da şiddetlendi ağlaması.
"Ben ben sadece " dedi ağlarken .
"Ben sadece ne? altımda inlemek mi istiyorsun, ama yanlış zaman yanlış yer en önemlisi altında inlemen gereken yanlış kişi" deyip suratına kapattım kapıyı.
Dolabıma ilerleyip giyeceğim kıyafetleri çıkarıp üzerime geçirdim. Şu anda çok sinirliyim. Ben herkesin benden korktuğu adam sevmediği bir kızla nişanlı . Hem de bir sürü kızla beraber olmak varken. Tamam nişanlı olmam ya da evlenmem başka kızlarla yatamayacağım anlamına gelmiyor ama ben o kızla evlenmek istemiyorum hatta yüzünü dahi görmek istemiyorum. Odadan çıktığım da gitmiş olduğunu gördüm. Dışarı çıkıp arabama atlayıp okula sürdüm. Arabamı park edip arabadan indim. Etrafa göz attığım da bizim çocukları göremedim. bende merdivenlerden çıkarak okula girdim. Herkes derste olduğu için koridor bomboştu. Dolabımın yanına gidip ders programına baktım. Dersimiz kimya olduğu için kimya kitabını çıkarıp elime aldım ve sınıfa yürüdüm. Sınıfın kapısını çalmadan içeriye girip yerime oturdum. Hoca her zaman ki dik dik baksa da bir şey diyemedi. Sonra hiç bir şey olmamış gibi dersi anlatmaya başladı. Hocayı dinlerken birden aklıma dün ki olay geldi. O kız kimdi de bana tokat atabiliyordu. Ben o kıza o tokattın hesabını soracaktım. Ben düşüncelere dalmışken hocanın "sınav sonuçlarını okuyacağım "demesiyle bu düşüncelerimden sıyrıldım.
"Birsen 40"
"Aylin 90"
"Ahmet 56" derken en sonda beni okudu.
"Ufuk 100" dedi hoca ama kendi dediğine inanmışa benzemiyordu.
Onların gözünde bir mafyadan fazlası değildim. Tabi biraz haklılar ama sonuçta işe yaramaz bir insan değilim. Benim de hayallerim var . Daha doğrusu vardı. Ama hayat acımasız olduğu için hayallerimi yok etti. Hoca notları okumayı bitirdiğinde herkesin gözü üstümdeydi. Sınıfın zekileri ve erkekleri beni öldürecek gibi bakarken kızlar bana arzuyla bakıyordu. Zilin sesi duyuldu. Ama bu sefer ilk ben yerine hocanın çıkmasını beklemeden Aylin çıkmıştı. Kız beni geçemedi ya sinirden ölecek o dar sinir oldu bana tabi ben onu takıyor muyum, hayır. Aslında en çok ta onu bu sinir ediyor bakışlarına falan hiç bir şey söylememem . Bende sınıftan çıkıp bizim çocukları aradım. Kantinde olduklarını söyleyince yanlarına gittim. Can'la Yağız'ın yanında kız vardı. Semih ise hiç geldiğimi fark etmeden oturuyordu. Canla Yağız'ı boş verip Semih geldiğimi anlasın diye öksürdüm. Bir kaç öksürmeden sonra beni fark etti.
"Semih noldu, dertli gibisin" dedim.
"Yok bir şey" dedi.
"Oğlum noldu , yoksa bu yüzün ne " dedim
"Ufuk , lütfen üstüme gelme sonra anlatırım" deyip yanımdan kalkıp kantinden ayrıldı.
Kesin kız meselesi. Ama bir dk. bu biriyle çıkıyordu değil mi? Ayrıldılar mı yoksa. Ama ben demiştim çıkma üzülürsün diye bir kıza bağlı kalmak mı dünyada kendini kullandırtmaya meraklı kızlar varken aşk orda kalsın. Neyse zaten eninde sonunda anlatır. Etrafıma baktığım da burada fazlalık olduğumu hissettim. Zaten ben ayaklanınca zil de çaldı. Dolabımın yanın gidip felsefe kitabımı aldım. Sınıfa girip yerime oturdum. Ben yerime oturduktan bir süre sonra felsefe hocası derse girdi. Hoca ilk kez bir değişiklik yaparak o kıvırcık saçlarını düzleştirip gözlüklerini çıkarmış. Bir de kıyafet tarzına değiştirmiş. Ben bu hocanın bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum. Ayrıca zayıfta. Ben Kadını 46 yaşın da sanarken kadın 26 yaşın da çıktı. Bu duruma sadece ben değil herkes şaşırmış gözüküyordu.
Hoca "Günaydın çocuklar deyince! " herkes şaşkın bir sesle" günaydın!" dedi. Hoca onların bu haline gülümseyerek yerine oturup yoklama falan aldı. Tam ayağa kalkmış ders anlatacakken müdür bozuntusu içeriye girdi. Dur bir dakika müdürün arkasından içeriye giren kız , dün bana tokat atan kızdı.
Müdür kızı göstererek "Çocuklar yeni arkadaşınıza merhaba deyin Adı Yeliz" dedi
Sonra ise hocaya dönerek "Hocam yeni öğrencimiz dün transfer oldu . İyi dersler çocuklar "deyip sınıftan çıktı. Hoca bana tokat atan kıza bir kaç soru sorduktan sonra geç otur dedi
Kız hala beni fark etmemişti. Kız kendi ayağıyla benim ayağıma gelmişti. Yeliz bana tokat atmanın hesabını vereceksin.
yorum ve vote lütfen. yeni bölüm en yakın zamanda.
